Dünya’dan sonra uzayı da kirletiyoruz! Ay’a çarpan roket hakkında ne biliyoruz?

Geçtiğimiz günlerde Ay’a ilk defa insan yapımı büyük bir roket çarptı. Yaklaşık 9 bin kilometre / saat hızla Ay’a çapan roket Ay yüzeyinde yaklaşık 20 metre çapında bir kraterin oluşmasına yol açtı. Peki çarpışma hakkında başka neler biliyoruz? Bilim insanları çarpışmayı nasıl karşılıyor? Uzay atıkları bir tehdit oluşturuyor mu? Hepsi ve daha fazlası haberin ayrıntısında yer alıyor.

BİLİM-TEKNOLOJİ 12.03.2022, 14:37 13.03.2022, 10:16
Dünya’dan sonra uzayı da kirletiyoruz! Ay’a çarpan roket hakkında ne biliyoruz?

Atık krizi dünyada son yıllarda önemli bir sorun haline geldi. Özellikle sanayi üretiminin hızlanması ve üretimini oldukça hızlanması ile birlikte dünyaya yaydığımız atık miktarları baş edilemeyecek ölçülerde artmış durumda. Ülkeler bu nedenler bazen atıkları komşu ülkelere vermek zorunda bile alıyorlar. Daha önce Dünyada plastik atık tehdidi büyüyor! Sorun nasıl başladı, nasıl çözülecek? Adlı haberde de paylaştığımız gibi bu durum ülkemizde ve dünyada son yıllarda ciddi bir tehdit oluşturmaya başlamış bir durumda. Ancak insanlığın atık krizi sadece dünyada değil evrene de yayılmış durumda.

Soğuk Savaş ile birlikte uzay çalışmaları oldukça arttı

2. Dünya Savaşı’nın ardından Soğuk Savaş döneminde süper güçlerin birbiriyle yarışmak adına uzay çalışmalarını hızlandırmalarının ardından özellikle 1960’lardan itibaren uzay üzerindeki çalışmalar oldukça artmış durumda. Bu süreçte pek çok roket ve uydu uzaya gönderilmişti. Özellikle iletişim ağlarının gelişmesi, hücresel teknoloji ve internetin ortaya çıkmasıyla beraber küresel iletişim bir ihtiyaç haline dönüştü. 2000’li yıllarda teknolojinin ve internetin iyice gelişmesiyle beraber uzaya gönderilen uydu sayılarında da oldukça yüksek bir artış yaşandı. Veriler özellikle 2010 yılından itibaren uzaya gönderilen küçük uyduların sayısının 4 – 5 kat arttığını gösteriyor. Bu durum teknolojimizin ve insan olanaklarının oldukça güçlenmesini sağlarken uzayda bir atık sorununun da yaşanmasına neden olabiliyor. Zira uyduların fırlatılması için roketler kullanılıyor. Bu roketlerin büyük bir kısmı daha sonrasında dünya yüzeyine girerek ateş alıp parçalanarak okyanuslara düşse de bazı durumlarda atmosferin dışına çıkarak uzay boşluğuna girmesi gerekebiliyor.

Ay’a insan yapımı bir roket çarptı

Buna benzer bir olay 4 Mart 2022 günü yaşandı. 2,7 ton ağırlığına sahip roket uzayda 7 yıl dolaşmasının ardından yaklaşık 9 bin kilometre / saat hızında aya çarptı. Roketin ilk başta Elon Musk’ın da sahip olduğu Space X şirketinin 2015 yılında gerçekleştirmiş olduğu bir fırlatmadan kalan bir roket parçası olduğu düşünülüyordu. Ancak Space X bu iddiaları reddetti. Daha sonra yapılan incelemelerde roketin Çin kaynaklı olduğu tespit edildi. Açıklamalar bu yönde olsa da şimdilik bunu ispatlamak için herhangi bir yöntem bulunmuyor. Öte yandan Çin’de roketin kendisine ait olduğunu yalanladı.

Bir bilgisayar yazılımcısı fark etti

Roketin aya çarpacağını tespit eden kişi ise oldukça ilginç. Zira bunu tespit eden kişi ne Space X şirketinde ne de Çin’de yer alan bir uzay ajansında çalışıyor. Hatta herhangi bir uzay ajansında çalıştığı bile söylenemez. Roketin Ay’a çarpacağını tespit eden kişi Bill Gray adındaki bir bilgisayar yazılımcısı. Gray astronomlar için Dünya’ya yakın nesnelerin takibini gerçekleştiren Project Pluto adında bir bilgisayar yazılımını geliştirmiş. Gray kendi ürettiği programın 5 Ocak 2022 tarihinde kendisine bir hata verdiğini fark etti. Daha sonra Gray bu durumu uluslararası bir forumda dile getirerek 4 Mart tarihinde bir nesnenin Ay’a çarpma ihtimalinin olduğunu ve 21 Ocak ve 8 Şubat tarihlerinde bu nesnenin yeterince parlak olacağı için gözlemlenebileceğini söyledi. Gray ayrıca ilgili kişilerden herhangi bir veri elde etmeleri dahilinde kendisine ulaşmalarını da istedi. Bu mesaj forumlara gönderildikten sonra aralarında ABD, İtalya, Fransa, İngiltere ve İspanya’nın da yer aldığı birçok gözlem evinden veriler paylaşıldı. Utah’ta yer alan bir bilim evi söz konusu cismin görüntüsünü bile yakaladı. Görüntü analiz edilerek roket parçasının 3 dakikada bir dönüş sergilediği anlaşıldı. Elde edilen verilere göre roketin ayın karanlık yüzünde yer alan Hertzsprung kraterine çarpması bekleniyordu. Daha sonra bu durum haber kanallarında da gündeme getirilmesiyle beraber normalde farkına bile varılmayacak çarpışma tüm dünyanın gündemine oturmuştu.

Çarpışma gözlemlendi mi?

Ne yazık ki çarpışmanın gözlemlenemeyeceği açıklandı zira çarpışma ayın karanlık yüzeyinde gerçekleşmesi bekleniyordu. 4 Mart 2022 tarihinde ayın karanlık yüzü dünyaya gözüktüğü için çarpışma yeryüzünde yer alan teleskoplarla gözlemlenemedi. Eğer çarpışma başka bir dönemde yaşansaydı ve ayın aydınlık döneminde bir çarpışma gerçekleşseydi bu çarpışma yeryüzünden gözlemlenebilirdi. Öte yandan bu çarpışma uydu sistemleri ile de izlenebilirdi ancak bunun gerçekleşmesi için görüntülemeyi gerçekleştirecek uydu sistemlerinin bu bölgeye yönlendirilmesi gerekiyor. Uydu sistemlerinde kullanılan yakıtlar oldukça pahalı olduğu için böylesi bir çalışma gerçekleştirilmedi.

Ay'daki yeni yapay krater

Ay’a çarpan roketin büyüklüğü, ağırlığı ve hızı bilindiği için oluşturacağı etkiler üzerinde de bazı tahminler yapılabiliyor. Yörünge verilerinden elde edilen bilgilere ve yapılan matematiksel hesaplamalara göre çarpışma sonucunda yaklaşık 20 metre çapında bir krater meydana gelmiş olabilir. Öte yandan çarpışmanın ardından yüzlerce kilometre yüksekliğe ulaşan bir toz buluntunun da gerçekleşmiş olabileceği açıklandı. Fakat bu kraterin bulunması biraz zaman alabilir zira çarpışma karanlık yüzeyde gerçekleşti ve bu yeni yapay kraterin bulunması için elde edilecek yeni görüntülerin oldukça fazla sayıda eski ay görüntüleri ile karşılaştırılması gerekiyor. Bu nedenle kraterin keşfi birkaç ay sürebilir. Bununla birlikte bazı araştırmacılar roketin nasıl bir etki bırakmış olabileceğini görsel verilere dökmek için bazı simülasyon tekniklerini kullandı. Bunlar kesin olmasa da çarpışma hakkında bir fikir verebiliyor.

Daha önce bir çarpışma gerçekleşti mi?

Bu olay her ne kadar Ay’a çarpan ilk insan yapımı büyük roket çarpışması olsa da daha önce uzay alanında gerçekleştirilen çalışmalar neticesinde Ay’a pek çok ufak denilebilecek cisim çarptı. Ancak bunlar son çarpan rokete kıyasla daha küçük nesnelerdi. Çarpışma sonucunda oluşan kraterler de arşivlere geçiriliyor. 2. Dünya Savaşı’nın bir sonucu olarak Soğuk Savaş döneminde uzay çalışmalarının artmasıyla birlikte 1966 yılından bugüne kadar kayda geçen 22 krater kaydı var. Bunun dışında bazen Ay’a bilerek de nesne çaptırılabiliyor. Örneğin Türkiye Uzay Ajansı’nın yayınladığı hedefler arasında önümüzdeki yılda Ay’a sert bir iniş gerçekleştirme planı da yer alıyor. Sert iniş kısaca kontrollü bir şekilde yapılan çarpışma anlamına geliyor. Uzay çalışmaları gerçekleştiren ülkeler bu tür kontrollü çarpışmalar ile uzay çalıştırmalarını gerçekleştirmeye çalışıyorlar. Bunun dışında uzaya fırlatılan roketlerden çıkan birçok madde ise uzay boşluğuna yayılıyor. Bu nesnelerin bir kısmı da Ay’a çarpmış olabilir ancak bu cisimler daha küçük olduğu için kaydı tutulmadı ya da oluşturduğu etkiler fark edilmedi.

Bilim insanları çarpışma nedeniyle heyecanlı

Çarpışma ayda büyük bir kraterin oluşturmasının yanında yeni araştırmalara da neden olabilir. Zira uzay ajanslarında çalışan çoğu bilim insanı bu çarpışma nedeniyle heyecanlı. Çarpışmadan sonra elde edilen bilgilerle birlikte bilim insanları darbe fiziğinin nasıl olduğunu daha derin bir şekilde kavrayabilir. Ayrıca çarpışma Dünya ve diğer gezegenlerdeki çarpışmanın kıyaslanması ve bir referans olarak kullanılması için de kullanılabilir. Bilim insanları bu çarpışmanın Ay’da gerçekleştirilecek arkeolojik çalışmalara da neden olabileceğini düşünüyor. Dağılma ve krater sayesinde Ay jeolojisi hakkında daha derin bilgilere ulaşılabilir. Bilim insanları genel olarak çarpışmanın meydana getirdiği yeni kraterden endişe duymuyor. Zira Ay üzerinde zaten yarım milyara yakın krater bulunuyor. Bilim insanların genel olarak endişe duydukları şey Ay’ın canlı mikroplarla ve gelecekte aydaki eski yaşamın kanıtı olarak algılanabilecek moleküllerle kirletmek. Nitekim gelecekte Ay’da bulunacak bir su ya da molekül parçası dünyanın neden olduğu bir atık sonucu meydana gelmiş olabilir. Yine de Ay’ın ve genel olarak uzayın kontrolsüz bir şekilde atıklara maruz bırakılması dünyadan sonra evrende farklı bölgelere de zarar verdiğimizin bir göstergesi olarak görülebilir.

HABERNEDİYOR.COM | TAYFUR BAL - ÖZEL HABER

Yorumlar (0)