Dünyada plastik atık tehdidi büyüyor! Sorun nasıl başladı, nasıl çözülecek?

Türkiye son yıllarda artan ticaret hacmiyle dünyada en çok plastik atık ithal eden ülkelerinden biri oldu. İthal edilen atıkların yüksek rakamlara ulaşmasıyla plastik atık ticareti konusu tekrar tekrar gündeme geliyor. Peki, plastik atık ticareti nedir? Ülkeler neden atıkları kendi sınırları içinde dönüştürmek yerine ihraç ediyorlar? Türkiye bu konuda son dönemde ne gibi adımlar attı? Plastik ticareti ile ilgili merak edilenleri sizler için yanıtladık.

ÖZEL HABER 04.12.2021, 14:57 05.12.2021, 18:06
Dünyada plastik atık tehdidi büyüyor! Sorun nasıl başladı, nasıl çözülecek?

Türkiye son yıllarda dünyanın en çok plastik ithal eden ülkelerinden biri oldu. Sadece 2020 senesinde 135 milyon dolarlık plastik atık ithal edilirken, bazı firmalar plastik atıkları geri dönüştürmeyip yakarak çevreye zarar vermekle suçlandı. Türkiye nasıl en çok plastik atık ithal eden ülkelerden biri oldu? Detayları sizler için derledik.

Plastik atıkların zararları

Plastik atıklar doğada uzun süre çözünmeden kalabildiği için doğaya dünya çapında zarar veriyor. Ayrıca bazı hayvanların midesinde birikerek ya da vücutlarında dolaşarak bu hayvanların ölümüne yol açabiliyor. Sizi etkilemediğini düşünebilirsiniz ancak plastik atıklar ayrıca mikro plastik denilen parçacıklara ayrılarak suya ve hayvanlara bulaşarak bu iki kaynak üzerinden insan bedenine de ulaşabiliyor. Görünen o ki insanları direkt olarak etkilemese de dolaylı yoldan birçok şekilde etkileyebiliyor.

Doğaya, insanlara ve hayvanlara zarar veren bu kısır döngüden kurtulmak adına tek kullanımlık plastik ambalajlı ürünlerin yerine geri dönüşümü yapılabilen plastik ürünlerin kullanımı benimsenmeye çalışılıyor. Bu ürünler geri dönüşüm çöp kutularına atılıp geri dönüşüm tesisleri içinde çeşitli işlemlerden geçirilerek tekrar kullanılabilir plastiğe dönüştürülüyor.

Gelişmiş ülkelerin bazılarında tesis bulunmuyor

2017 yılında bilimsel bir dergide yayınlanan makaleye göre 2015 yılında üretilen plastiklerin % 55’i çöpe atılırken % 25’i enerji üretim tesisleri tarafından yakıldı. Üretilen plastiklerin % 19’uysa geri dönüştürüldü.

Ancak plastik tüketiminin en fazla olduğu gelişmiş ülkelerin bazılarında geri dönüşüm tesisi bulunmuyor. Bazı yönetimler ise plastik atık yakma tesislerinin çevreyi ve havayı kirletmesi sebebiyle bu tesisleri ülke sınırları içinde kurmak istemiyor.

Verilere göre Avrupa Birliği’nde plastik paketlerin % 78,5'i ayrıştırılıp toplanarak geri kazanılıyor. Ancak bu atıkların yalnızca yüzde 41,5'u Avrupa Birliği sınırları içinde geri dönüştürülüyor. Peki, bunca atık nereye gidiyor?



Avrupa Birliği'nde üretilen atıklatın yalnızca yüzde 41,5'u Avrupa Birliği sınırları içinde geri dönüştürülüyor.

Geri dönüştürülmesi şartı ile ihraç ediliyor

Tesisi bulunmayan bazı ülkeler ürettikleri plastik atıkları geri dönüştürülmek üzere başka ülkelere transfer ediyor ve bunun karşılığında da o ülkelere para ödüyor. Ülkeler bu şekilde para kazanırken atıkların her daim geri dönüştürülmediği bazen yakılıp bazen ise çöpe atıldığı tespit ediliyor. Avrupa Birliği plastik atıkların sadece geri dönüştürülmesi ön koşulu ile diğer ülkelere verilmesine izin verirken ülkeler bunun denetimi konusunda sorunlar yaşıyor.

Avrupa Çevre Ajansı, Avrupa Birliği tarafından ihraç edilen plastik atıkların ulaştıkları ülkelerde nasıl işlendiği hakkında neredeyse hiçbir bilgi olmadığını ifade ediyor.

Dünyanın en yüksek miktarda plastik atık ithal eden ülkelerinden biri olan Çin'in 2017 yılında çöp ithalatını yasaklamasının ardından plastik atık ithalatı alanında pazara yeni ülkeler öne çıkmaya başladı. Öne çıkan ülkelerin arasında Türkiye’de yer alıyor. Avrupa Birliği’ne aday ülkelerin de 2020 yılında 2016 yılına kıyasla Türkiye'ye gönderdiği plastik atık miktarı 20 kat arttı.
 


Türkiye'de son yıllar ihraç edilen plastik atık miktarı gözle görülür bir şekilde arttı.

Devlet teşviki ile artış

Çukurova Üniversitesi eğitim görevlisi Doç. Dr. Sedat Gündoğdu’nun konu ile ilgili yaptığı açıklamalarda 2017 yılı itibariyle Türkiye'de plastik atıkların geri dönüştürülmesi için pek çok tesisin inşa edildiğini ifade ederken, devletin de istihdamın artması ve ekonomik büyüme adına bu tesislere ithal edilen plastik atıkla orantılı olarak teşvik verdiğini dile getirdi.

Biri Adana olmak üzere pek çok şehirde plastik organize sanayi bölgeleri kurulduğunu söyleyen Gündoğdu, bu durumun pek çok merdiven altı firmanın çıkmasına yol açarak büyük bir sorun oluşturduğunu ifade etti.

BMC Veritabanı'nda yer alan verilere Türkiye 2019 yılı içinde dünyanın en çok plastik atık ithal eden ülkesi konumuna geldi.

Geri dönüşümdeki zorluklar

Plastik atıklar ülkelerin bazılarında farklı geri dönüşüm kutusuna atılırken bazı ülkelerde ise cam, kâğıt, karton, metal, plastik gibi geri dönüştürülebilir atıklar ayrıştırılmadan aynı geri dönüşüm kutusuna atılıyor ve ülkelere bu şekilde gönderiliyor. Bu atıkları ayırarak geri dönüştürmek ise daha da zorlaşıyor. Türkiye’nin yurtdışından ithal ettiği atıkların oranı artarken bu konu sıkça gündeme gelir oldu.

Plastik atık ithalatının iyiden iyiye gündeme gelmesiyle Ticaret Bakanlığı 2021 yılı Ocak ayı başında tarihinde bazı atıkların ithalatını yasaklamıştı. Bu atıklar içinde özellikle karışık şekilde toplanan ve evsel atığın bulaşma riski olduğu plastikler de var. Yasak getirilmeyen bazı plastiklerin ithalatında ise denetime başlandı.

Ancak “diğer” adı altındaki atıkların ithalatı kısıtlama sonrasında yılın ilk iki ayında düşse de Mart ayında tekrar artışa geçti. Konu ile ilgili görüşlerini belirten Gündoğdu yasakların işe yaramadığını düşünüyor.



Bazı ülkelerde plastik atıklar ayrıştırılmadan aynı kutularda toplanıyor. Bu şekilde toplanan çöplerin geri dönütürülmesi için ekstra işlemler uygulanması gerekiyor.

Önce azaldı sonra arttı

Aralık ayında ithalat yasağının geleceğini öğrenen pek çok firmanın tonlarca atık getirdiğini vurgulayan Gündoğdu firmaların ne tür plastik atıkların yasaklandığına dair belirsizliği çözdükten sonra plastik atık ithalatında tekrar artış olduğunu belirtti. Gündoğdu yılın ilk iki ayında gerçekleşen düşüşten sonra Mart ayında gerçekleşen artışı değerlendirirken “Muhtemelen gelen yasakların etrafından nasıl dolaşacaklarını öğrendiler" ifadelerini kullandı.

Türkiye’den toplamak zorundalar

Çevre ve Şehircilik Bakanı olan Murat Kurum ise yaptığı açıklamalarda hedeflerinin ithal edilen plastik miktarının zamanla sıfıra çekmek olduğunu dile getirdi. Bakan Kurum, Türkiye'de yer alan geri dönüşüm yapan tesislerin yeterli düzeyde hammaddeye ulaşmakta sorun yaşaması sebebiyle ithalat yapıldığını, ancak 2021 yılında geri dönüşüm tesislerinin ithal olarak getirebileceği hammaddenin sınırını yüzde 80'den % 50'ye kadar indirdiklerini ifade etti. Kurum ayrıca geri dönüşüm tesislerinin ürettikleri malın hammaddesinin en az % 50'sini Türkiye sınırları içinden toplamak zorunda olduklarını söyledi.

Öte yandan 17 Mayıs tarihinde yayınlanan bir araştırma İngiltere’nin 2020 yılında Türkiye’ye gönderdiği plastik atıkların 200 tonun üzerinde olduğu ve bu atıkların bir kısmının yol, tarla ve su kaynaklarına döküldüğü ya da yakıldığını iddia etti.

“Yerli ve milli plastik atıklar dönüştürülmeli”

Gündoğdu ayrıca Türkiye çevre ülkelerden plastik atık alarak bu atıkları geri dönüştürmek yerine yurt içindeki yeterli miktarlarda toplanıp ayrıştırılamayan plastik atıkları geri dönüştürmeye odaklanması gerektiğini belirtti. Gündoğdu’nun paylaştığı verilere göre Türkiye’de belediyeler 2018 yılı içinde 30 milyon tonu geçen çöp üretti. Söz konusu çöplerin ise % 10-15'i plastiklerden oluşuyor. Bu rakam 3 milyon ton anlamına geliyor. Bu plastiklerin 1,5-2 milyon tonluk bir kısmının geri dönüştürülmesi mümkün olmadığını belirten Gündoğdu yine de geriye yaklaşık 1 milyon ton kadar plastik atık kalacağını ifade etti.

Bu değerin Türkiye'nin yurt dışından getirdiği miktar olan 750 bin tondan çok daha fazla olduğunu ifade eden Gündoğdu Türkiye’nin bu attıkları ithal etmeyi düşünmek yerine 'yerli ve milli' plastik atıkları dönüştürmesi gerektiğini vurguladı.

Verilere göre bu pazarın sadece 250 bin tonluk bir miktarı toplanarak geri dönüştürülebiliyor. İçeride plastik atıkları toplamanın çevre ülkelerden ithal etmekten daha pahalı olduğunu söyleyen Gündoğdu şirketlerin tam olarak bu nedenle kârını düşündükleri için bu yola başvurduklarını ifade etti.



Türkiye’de belediyeler 2018 yılı içinde 30 milyon tonu geçen çöp üretti. Bu çöplerin 1 milyon tonu geri dönüştürülebilir plastiklerden oluşuyor.

“Muhtaç Değiliz”

Gündoğdu ayrıca yaptığı açıklamalarda Türkiye'de plastik atık toplama işinin kayıt dışı gerçekleştiğini vurgularken buna yönelik altyapının geliştirilmesi gerektiğini ifade etti. Gündoğdu 'yurt dışından plastiğe muhtacız' söyleminin Türkiye'nin çöp altyapısına yapılacak büyük bir kötülük olduğunu vurguladı.

Geri dönüşüm tesislerindeki yangınlar

Eğitim görevlisi Gündoğdu’nun altını çizdiği bir diğer nokta ise geri dönüşüm yapılan tesislerde meydana gelen yangınlar. 2021 yılı mayıs ayına kadar 41 geri dönüşüm tesisi deposunda yangın çıkığını belirten Gündoğdu bu yangınların atıklardan kurtulmak adına yapıldığına dair şüphelerin olduğuna dikkat çekti. Geri dönüşüm gerçekleştiren tesislerde yılda 80 - 90 yangın çıkabiliyor ve Interpols’un yayınladığı raporlara göre buna benzer yangınlar atıkları bertaraf etmek için çıkarılıyor.

Türkiye’de yurt dışından getirilen atıkların yakılması kanunen yasak. Zira söz konusu atıklar yakıldığı zaman çevreye çok miktarda mikro plastik ve karbon salınımı yapıyor. Öte yandan zehirli olabilecek ve ciddi sağlık sorunları oluşturabilecek pek çok sayıda kimyasal birleşen de havaya ve su kaynaklarına karışabiliyor.



2021 Mayıs ayına kadar geri dönüşüm tesislerinde 41 yangın çıktı.

Önce yasak sonra denetim

Sıfır atık politikası ile atılan adımlarla uyumlu olarak Mayıs 2021 tarihinde plastik ve polietilen ithalatına yasak getirilmişti. Yasağın ardından Türkiye’ye plastik atık yollayan İngiltere gibi ülkeler ufak çaplı bir kriz yaşasa da yasak sadece 2 ay gerçekleştirilebildi. Temmuz ayında alınan karara göre bu politikadan vazgeçilmiş, plastik atık ithalatı yasağı yerine etkin denetim yöntemleri ile sıkı denetim yapılacağı belirtilmişti.



Taşınan atıklar Mobil Atık Takip Sistemi ile takip edilecek.

Ticaret Bakanlığı'nın güncellediği düzenlemeye göre şirketler daha çevreci geri dönüşüm adına gerekli olan makine ve ekipmanları bulundurmak zorunda olacaklar. Ayrıca diğer ülkelerden getirilen atığın denetlenmesi için tehlikeli atıkların taşımacılığında da kullanılan Mobil Atık Takip Sistemi (MoTAT), artık plastik atık ticaretinde de kullanılacak. Böylece ithal edilen atıkların liman fabrika arasındaki yolculuğu çipli bir sistemle elektronik olarak takip edilecek. Bu sistemle söz konusu atıkların fabrikaya mı ya da beyan edilen yer dışında bir yere mi götürüldüğü tespit edilebilecek. Konuya ilişkin düzenlemeler ile geri dönüşüm piyasasında "çantacı" olarak adlandırılan, ürünleri ithal ettikten sonra geri dönüştürmek yerine ticaretini yapan şahıs ya da firmaların engellenmesini hedef alıyor.

Konuya ilişkin gelişmeler güncelliğini korurken çevreyi ve insan sağlığını yakından ilgilendiren bu konuda atılacak yeni adımlar merakla takip ediliyor.

Yorumlar (0)