13,5 senenin zirvesinde! Rusya Ukrayna’ya değil buğdaya saldırdı 

Rusya’nın Ukrayna saldırıları, yalnızca hükümete ve sivillere gerçekleştirilen saldırılardan ibaret kalmıyor. Dünyadaki buğday ihracatında oldukça önemli role sahip olan iki ülke arasındaki gerilim, buğdayı da etkiledi. Haftalık bazda yüzde 6,9 değer kazanan buğdayın fiyatında yukarı yönlü baskılar oluştu. İki ülkenin buğday ihracatının durma noktasına varmasından endişe eden piyasalar, gözlerini bu iki noktaya dikti. 9,60 dolarlık fiyatı ile son 13,5 senenin en yüksek değerini gören buğdayda sert artışlar devam ediyor. Bu noktadan sonra Rusya’ya yönelik yaptırımların da buğdaya çare olmayacağı düşünülüyor. 

Jeopolitik risk, emtia piyasasına baskı kuruyor 

Rusya-Ukrayna bölgesindeki jeopolitik risklerin etkisi, emtia piyasasında yukarı yönlü baskı kuruyor. Ons altının fiyatı geçtiğimiz hafta, Ocak 2021’den bu yana görülen en yüksek seviyeye çıktı ve 1950 doları gördü. Ancak ons altında hafta, yüzde 0,47 düşüş ile 1888 dolardan kapatıldı.  

Brent petroldeki tedarik sorunları endişesi, Eylül 2014’ten bu yana fiyatı en yüksek seviyeye çekti. Fiyatı 102,1 dolar olan Brent petrol, yatırımcılarına büyük kazanç verdi. Petrolün varil fiyatı ise haftayı 93,8 dolardan kapattı. 



Doğal gaz fiyatları yüzde 1,2 oranında arttı 

Rusya'nın başlattığı işgal ile birlikte Avrupa’da konutlara verilen doğal gazın fiyatı yüzde 27 oranında artmıştı. New York Ticaret Borsası’nda ise doğal gazın fiyatı yüzde 1,2 yükseldi. Nikel, Mayıs 2011’den bu yana 11,94 doları görerek en üst seviyeye çıktı. Paladyum yüzde 1,6; mısır ise yüzde 0,4 değer kazandı.  

Emtia Piyasaları ve Vadeli İşlem Uzmanı Zafer Ergezen, konuyla ilgili şunları aktardı: “İki ülke arasında yaşanan gerilim ve sonrasında uygulanması planlanan yaptırımlarla birlikte savaşa giden bu süreçte, tarım emtiaları büyük oranda olumsuz etkilendi. Tarım emtiaları içindeyse en fazla buğday etkilendi. Buğdayın fiyatı yüzde 20’lik artış gösterdi. Rusya ve Ukrayna, dünyanın en büyük buğday üreticilerinden. Özellikle Avrupa ve Ortadoğu için oldukça önemli olan bu rol, bundan sonra olumsuz etkiler oluşturacak. Rusya, doğal gaz ve petrol ile bunların ürünleri başta olmak üzere gübre ve gübre kimyasalları, nikel, alüminyum, platin, paladyum, mısır ve buğday gibi ürünlerde üretici ve tedarikçi konumunda bulunuyor. Küresel buğday ihtiyacının yüzde 17’sini Rusya karşılıyor. Ukrayna ve Rusya ile birlikte küresel buğday ihtiyacının yüzde 29’u gideriliyor. Küresel olarak toplam üretimin yüzde 14’lük kısmı bu iki ülkeden sağlanıyor.” 



“Gübre fiyatlarında büyük artış yaşanacak” 

Zafer Ergezen, sözlerine şu şekilde devam etti: “İki ülke gübre ve gübre kimyasalları konusunda da dünyanın en önemli ülkeleri arasında. Bu ülkelerin savaşması demek, gübre ve kimyasalları fiyatlarında artış yaşanması demek. Yaptırımlar sebebiyle tedarik zincirinde sıkıntılar yaşanacak ve bu da emtialar üzerinde yukarı yönlü baskı kuracak. Tüm bunlar da tarım ürünlerinin fiyatında yukarı yönlü güncellemeyi getirecek. Aynı zamanda Rusya’nın da enerji tedarikçisi olması ve Rusya’ya uygulanacak yaptırımlar sebebiyle enerji fiyatlarında da yükseliş yaşanacak. Dünyadaki en büyük 3 petrol üretici ülkeden biri olan Rusya, küresel anlamda petrol fiyatlarında artışı getirecek. Burada konu, savaş dışında Ortadoğu’daki tarım emtiaları, Avrupa’da enerji emtiaları ve dünyada da nikel, paladyum, gübre ve kimyasalları bağımlılığı olacak.” 

“Ukrayna ve Rusya Merkez Bankaları sınav verecek” 

“Küresel anlamda ciddi enflasyon tehdidi altındayız. ABD, Ukrayna ve Rusya Merkez Bankaları başta olmak üzere küresel anlamda pek çok banka sınav verecek. Ülkeler artık enflasyonları kontrol altında tutmak için yarışıyor ve hatta ekonomi politikalarını değiştiriyorlar ancak daha savaşın 4’üncü gününde işler rayından çıkmış durumda.”