Samuray kılıçlı saldırganın avukat annesi istifa etti: “Başak’ın ölümüyle ben de yaşamayı bıraktım” 

Ataşehir’de konaklayan 28 yaşındaki mimar Başak Cengiz’i samuray kılıcı ile öldüren Can Göktuğ Boz’un avukat annesi Ayşe Necla Yomralıoğlu, yazılı bir açıklama yaparak istifa ettiğini duyurdu. 

GÜNDEM 17.11.2021, 17:28
Samuray kılıçlı saldırganın avukat annesi istifa etti: “Başak’ın ölümüyle ben de yaşamayı bıraktım” 

Görev için gittiği İstanbul Ataşehir’de sokakta yürürken samuray kılıçlı saldırgan Can Göktuğ Boz tarafından öldürülen 28 yaşındaki Başak Cengiz, Türkiye’nin kalbinden silinmiyor. Düğün hazırlıkları yaparken hayatından edilen genç mimar, ülkenin dört bir yanında başta kadınlar olmak üzere binlerce kişi tarafından anılıyor.  

Katil zanlısı Can Göktuğ Boz’un avukat annesi Ayşe Necla Yomralıoğlu, konu hakkında yazılı bir açıklamada bulundu. 

“Başak Cengiz ve ailesinin acısını ömrümce unutmayacağım” 

Ayşe Necla Yomralıoğlu: “Günlerdir basında yer alan ve kamuoyunun vicdanını derinden sarsan bu elin olayın tarafı olmak, çocuğumun bu denli vahim bir olaya sebebiyet vermiş olması nedeniyle büyük utanç duyuyorum. Gencecik bir kadının hayatını böylesine vahim bir olay neticesinde kaybetmesi beni kahrediyor. Başak Cengiz ve ailesinin acısını vicdanımda ömrüm boyunca taşıyacağım. Hayatını kaybeden yavrumuz ve ailesi için hiç dinmeyecek bir acı içerisindeyim. Ne psikolojik ne de bedenen ayakta duracak gücümde değilim.” 



Ergenlik sonrasında psikolojik tedavi görmeye başladı 

Yomralıoğlu: “Oğlumun bebekliğinden yetişkinliğine kadar daima yanında oldum. Oğlum, ergenlik dönemi sonrasında ciddi psikolojik sorunları oluştu ve oğlumun tedavisi için elimden geleni yaptım. Bir dönem uyuşturucu madde bağımlılığı sebebiyle kendisine zarar veriyordu. Gördüğü tedavi sonrasında bağımlılığından kurtuldu. Göktuğ’un babası Ali Boz ile boşanma kararı aldıktan sonra oğlum, benimle olan tüm diyaloğunu kesti hatta beni görmek artık ona iyi gelmedi. Boşanma davasından sonra oğlum, babasıyla yaşamaya başladı. Ardından eski eşim Ali Boz yeni bir hayat kurdu. Oğlumun benimle yaşamasını istedim fakat kendisi istemedi. Hatta beni görmeyi sık sık reddetti. 3 senedir kendisini görmüyordum. İkamet adresine defalarca gittim fakat site güvenliği beni içeri almadı. Göktuğ’un babası Ali Boz ile Göktuğ hakkında her gün görüşüyordum. Göktuğ’u, içerisinde bulunduğu yalnızlıktan çıkartmak için çabaladık.” 

“Göktuğ’un evini haberlerde gördüm” 

Yomralıoğlu: “Göktuğ ile en son eylülde görüştüm. O zaman hem ruhen hem bedenen çok kötü durumdaydı. Sonra babası ile görüşerek kendisine daha fazla vakit ayırmasını istedim. Fakat tüm bunlar içinde Göktuğ’un birine zarar vereceği hiç aklıma gelmedi çünkü çocukluğundan bu yana canlı ya da cansız hiçbir şeye ve kimseye zarar vermedi. Tam tersine kendisi çok ürkek bir çocuktu. Ben hep onun kendisine zarar vermesinden korkardım. Göktuğ'un evini, notlarını, duvarlarını haberlerde gördüm. Evine bir kez olsun girebilseydim bunların olmasına müsaade etmezdim. Oğlumun yaşadığı psikoloji ve zihin karmaşasının bu radde gelmesi ve Başak Cengiz’in hayatını kaybetmesi beni kahrediyor. Yaşadığım duygu karışıklığı ve olayın vahimliği sebebiyle Göktuğ’un tutuklanmasına karar veren Sulh ve Ceza Hakimliği sorgusuna, bir ceza hukukçusu olmamama rağmen avukatı olarak katıldım. Fakat ne oğlumu ne de eylemlerini savunacak değilim. Zira bunların hiçbirinin savunulacak bir yanı yok.” 



“Oğlum elini kolunu sallayarak gezsin, diyemem” 

Yomralıoğlu: “Olayın faili olan oğlumun avukatı olarak dosyaya dahil olmam ve psikolojik sorunları olduğunu belirtmem sebebiyle oğlumu kurtarmaya çalıştığım düşünülüyor. Fakat ne kendisinin bu suçtan kurtarılması ne de itibarımı zedelemek peşindeyim. Hayatının baharında gencecik bir kız, oğlumun eylemi sebebiyle vefat etti. Bu durumda ben, ‘Oğlum elini kollunu sallayarak gezsin.’ diyemem. Bir anne, bir kadın ve bir avukat olarak bunu isteyemem. Bu dosya için 17 Kasım’da bir dilekçe sunarak Göktuğ’un cezai ehliyetinin sorgulanmasını istedim. Bu, benim sunacağım son dilekçe oldu. Savcılık tarafından verilen yayın yasağında da herhangi bir müdahalemin olmadığını belirtmek isterim. Yasaklar, bağımsız olarak re’sen alındı. Vahim olayın yaşandığı gece ben de Başak yavrumuzla birlikte yaşamayı bıraktım, yalnız nefes alıyorum. Sorumsuz olmakla itham edilsem de bugün sorumluluk bilinciyle hareket ederek Can Göktuğ Boz’un müdafiliğinden istifa ediyorum. Mahkeme kararının yalnızca gerçeği yansıtmasını ve adaletli olmasını istiyorum. Yargı karşısında boynum kıldan incedir.” 

Yorumlar (0)