Emekli amirallerden “Montrö” açıklaması
Ülke genelindeki 103 emekli amiral, “Montrö Boğazlar Sözleşmesi” ve son dönemlerde bu sözleşme hakkında söylenenlerle ile ilgili açıklamalarda bulundu. Sözleşmenin öneminden bahseden ve bunun tartışma konusu olmasından kaçınılması gerektiğini belirten amiraller, “Bu konuyu masaya getirmeyin” ifadesini kullandı.
Son dönemlerde hem Meclis’in hem de siyasilerin gündeminde olan Montrö Boğazlar Sözleşmesi hakkında emekli amirallerden beklenmedik bir açıklama geldi. 103 emekli amiralin imzasıyla yayınlanan bildiride “Kanal İstanbul ve Montrö arasında bağlantı kurulmasının endişeyle karşılandığı” aktarıldı.
“Montrö Sözleşmesi tartışmaya açılamaz”
“Son dönemlerde hem uluslararası antlaşmaların hem de Kanal İstanbul’un iptali kapsamında Montrö Sözleşmesi tartışmaya açılmıştır ve bu endişe vericidir.” cümlesi ile başlayan bildiri, “Türk Boğazları, dünyadaki en değerli suyollarındandır. Tarih süresince çok uluslu antlaşmalara binaen yönetilmiştir ve bu antlaşmaların sonuncusu da Montrö Boğazlar Sözleşmesi’dir.” ifadeleri ile devam etti.
Montrö Sözleşmesi’nin yalnızca Türk Boğazlarını düzenlemediği aynı zamanda ülkemizdeki boğazların ve denizlerin egemenlik haklarının yeniden Türkiye’ye verilmesi konusunda bir teminat olduğu ve Lozan Barış Antlaşmasının tamamlayıcı yanı olduğu da bildiride vurgulandı.
“Montrö, diplomasi zaferidir”
Montrö Boğazlar Sözleşmesi için “diploması zaferi” ifadesini kullanan emekli amiraller, bu sözleşmenin Karadeniz’e kıyısı olan ülkelerin güvenliğinin teminatı olduğundan ve “Karadeniz’i barış denizi yapan sözleşme” olduğundan da bahsettiler.
Amirallerin belirttiği, “Türkiye, herhangi bir deniz savaşı oluşması halinde ‘savaşan taraflardan birinin yanında yer almak istemedikçe savaşmaya zorlanamayacak’” ibaresi ise tarihin ileriki sahneleri için dikkat çekici bir ifade olarak yer aldı. 2. Dünya Savaşı döneminde Türkiye’nin “tarafsızlığını ve bağımsızlığını koruma” teminatı olan Montrö’nün masaya gelmesi, başta emekli amiraller olmak üzere tüm askerlerin tepkisini çekmiş durumda.
“FETÖ baskınında Deniz Kuvvetleri de yara aldı”
FETÖ saldırısı döneminde ve sonrasında Kara ve Hava Kuvvetleri kadar Deniz Kuvvetlerinin de yara aldığını belirten bildiri maddesinde “değerli kadroların kumpaslara kurban verildiği” bilgisi aktarıldı. Darbe girişimleri ve çeşitli kumpaslar neticesinde çıkarılan en önemli dersin ise “TSK’nın ve anayasanın değişmez değerlerini titizlikle sürdürmek” olduğu belirtildi.
“Karşı çıkıyoruz”
Emekli amiraller, bildiriye, “Bu sebeplerden ötürü Deniz Kuvvetlerimizin ve TSK değerlerimizin dışına çıkan ve Atatürk’ün çizdiği rotadan uzaklaşmak için gösterilen her türlü çabaya karşı çıkıyoruz.” sözleri ile son verdi.
