Davutoğlu’ndan aday açıklaması: Yılbaşından sonrayı işaret etti

Bir televizyon programına katılan Davutoğlu, burada birden fazla konuya değindi. Açıklamalarında aday konusuna da değinen Davutoğlu, tarih vererek aday çalışmalarının başladığını dile getirdi. Konuşmalardan önce çıkanlar şu şekilde:

“Aday çıkacak kişi partisi ile ilişiğini kesmeli”

Muhalefetin içerisinde düşmemesi gereken en büyük tehlikenin kolay zafer psikolojisi olduğunu ifade eden Davutoğlu, “Tüm reformları sağlayan rahmetli Özal büyük bir yenilgiye uğramıştı. Seçim tamamıyla açıklanana kadar sonucu netleşmeyen bir süreçtir. Her önlemi sağlayacaksınız. Rehavete kapılmış olsaydık şu an bir köşede oturmuş olurduk. Tüm siyasi liderler sahada. Vatandaşları görmek ve duymak istedikleri için ortak, kararlı, kesin bir deklarasyon ise bu sağlandı. Daha güçlü şekillerde de yapılacak. Yılbaşı gelmeden aday ismi söylenmeyecektir. Ancak altyapısı oluşturulur. Bu konuda en önemli kısım ise ‘ben’ değil ‘biz’ denmesidir. O masadan aday olunması durumunda partisiyle sağladığı ilişkiyi kesmeli. Daha sonraki seçim adına hırslı olmayan bir kişinin olması geçiş akışını rahatlatacaktır.” dedi.

“Biz bir kişi için, bir parti için bir araya gelmedik”

Aday olacak kişinin siyasi kimliğinden çıkması gerektiğini savunan Davutoğlu, “Bu benim düşüncem, yanı partimizin de düşüncesi. Altılı Masa içerisinde net bir şekilde konuşulmadı. Ancak Altılı Masa içerisinden bir kişi aday çıkacaksa, dışarıdan da çıkarılacaksa siyasi kimliğinden uzaklaşmalı ve geçiş sürecini bu şekilde yönetmelidir. Farklı kısımlardan oy vermeyi düşünen kişiler ‘Bu bir zaman sonrasında kendisi adına çalışır’ düşüncesi içerisinde girebilir. ‘Ben geçiş sürecini idare edeceğim, siyasi ikbal adına bunu sağlamayacağım’ demesi işleri rahatlatacaktır.” şeklinde konuştu.

Kılıçdaroğlu’nun adaylığı hakkında açıklamada bulunan Davutoğlu, “Başka birinin ya da Kılıçdaroğlu’nun cumhurbaşkanı adaylığı konusu masaya getirilmedi. Bir fiili iklim ortamı sağlama çabasını olumlu görmüyorum. Bu şekilde bir hassas durum varken, devamlı fiili atmosfer ve iklim oluşturulurken. Bizler bir insan adına, bir parti adına bir arada değiliz.” dedi.

“Erdoğan’ın yetkilerini başka birisine vermeyeceğiz”

Recep Tayyip Erdoğan’a verilen yetkileri gidip başka bir kişiye vermeyeceklerini aktaran “Biz aday olacak kişiye şu an da yönetimde olan kişinin birebir aynı yetkilerini vermeyeceğiz. Bu konuyu Altılı Masa’da da söyledik. Şahsi düşüncelerimiz devlet idaresi ile ilgili konularda olan kararlarımızı etkilememelidir. Bizim asıl düşüncemiz şudur, bu mekanizma belirlenirse, yani Cumhurbaşkanlığı kararname çalışmasını sürdürecek miyiz? Asla! Anayasal düzenleme noktasında çok zorluk yaşanacağını zannetmiyorum. Meclis’te fazlalığı elimizde bulundurursak, bir Anayasa değişikliği üzerinden bunu gerçekleştirebiliriz. Kendi kitlemiz içerisinde dönüp, ‘Cumhurbaşkanı adayı şu partiden çıkarıldı ancak biz bu sürecin içerisindeyiz’ diyebiliriz. ’28 Şubat gününün ardından kazanımlar asla kaybedilmeyecek, bizlerin onayı bulunmadan bir karar verilmeyecek.’ sözünü veririz.” şeklinde ifade etti.

“Terörle iş birliği ithamında bulundu”

2019 yılı seçimlerine işaret eden Davutoğlu, “Seçimin hemen ardından kayyım atamaları oluşturulmuştu. Ben bu duruma karşı bir tavır sergilemiştim. ‘Suçluysalar neden YSK bunların aday çıkmalarına onay verdi?’ demiştim. Daha sonra Sayın Bahçeli tarafımı terör ile iş birliğiyle itham etti. Bu duruma ise Sayın Erdoğan herhangi bir yanıt vermedi. Sakarya’da gerçekleştirdiği açıklamada ise ‘Terörle mücadele noktasında ben yalnız başıma çabalarken sizlerin sergilediği davranışı değerlendirirsem sokağa çıkacak yüz bulamasınız’ demiştim. O zaman 36 şehidimizi toprağa vermiştik ve defnettiğimiz gün Van’da o kahraman Mehmetçiklere veda ederken, Binali Yıldırım ve Sayın Erdoğan, Beştepe’den AK Parti içerisinde yapılacak operasyonu idare ediyordu. Sayın Bahçeli ise evinde dizi izliyordu.” dedi.

“Erdoğan’a iki sene direndim”

Hiçbir zaman susmadığını ifade eden Davutoğlu, “Susmadım eğer susmuş olsaydım, şu an başka yerlerde bulunuyordum. O zaman Ulaştırma Bakanı Feridun Bilgin, müsteşar olarak görev yapıyordu. Tüm yolsuzluk işlemlerini kapattık. 1,5-2 sene içerisinde herhangi bir dosya uygulama alanı olmadı. Üst düzey kamu çalışanlarını vazifelerinden çektim, eş ve dostlarını çalıştırdıkları için. Neden imar baronları belirli mafyatik çeteler o zaman aktif durumda değildi. Neden Sedat Peker’in söylemleri içerisinde 2015-2016 seneleri bulunmuyor. Belki tek tük çıkabilir. Hazine Müsteşarlığı’na atama hususunda sayın Erdoğan’a iki sene kadar direndim. Bize sunduğu adaylar ise bozulmaya elverişli kişilerdi. Hiçbir zaman yanlış şekilde bir yerlere gelen adamı yerinde bırakmadım. Susmadım. Kendi partisi iktidara gelince o parti içerisinde mücadelede bulunup, ilkesel şekilde makamlarını terk edip, kendi partisi adına bayrak açmış bir siyasi lider var mı?” ifadesinde bulundu.