Akşener: "Hanım kız deyince kızılıyor, 'sürtük' deyince problem yok"

İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, partisinin İstanbul İl Başkanlığı'nın gerçekleştirdiği 'Anlat İstanbul' Programı'nda "İYİ Parti olarak biz makulün temsilcisiyiz" sözlerini kullandı. Akşener, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın 'sürtük' ifadelerine dikkat çekti ve "Hanım kız deyince kızılıyor. Sürtük deyince sorun yok" sözlerini kullandı.

SİYASET 28.07.2022, 14:42
Akşener: "Hanım kız deyince kızılıyor, 'sürtük' deyince problem yok"

İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, partisinin İstanbul İl Başkanlığı'nın gerçekleştirdiği 'Anlat İstanbul' Programı'nda konuştu.

"Sürtük deyince problem yok"

Partisinin çalışmalarıyla ilgili konuşan Akşener, "Gezilerimizi bitirince bir şey fark ettim. Ev kadınlarının durumu perişan. Hayvan yetiştiricilerinin çok tuhaf hikayeleri var. Benden genç bir vatandaş Kayseri’de, ‘Abla mallarıma oruç tutmayı öğretiyorum’ sözlerini kullandı. Net bir sözümüz var. Biz makulün temsilciyiz" açıklamasını yaptı.

Çalışmalarından söz eden Akşener, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın Gezi eylemcilerine ilişkin 'sürtük' sözleri ve CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun Erdoğan tercümanı için kullandığı 'hanım kız' sözlerinin tartışılmasına işaret ederek, "Hanım kız dediğimizde kızılıyor, sürtük deyince sorun yok" sözlerini kullandı. 

Akşener'in açıklamalarından öne çıkanlar şu şekilde:

"Türkiye’deki bütün kentlerde ve ilçelerde teker teker esnafı geziyoruz. Orada edindiğimiz bilgileri genel merkezde somut çözümlere dönüştürüyoruz. Eğer İYİ Parti kurulmasaydı bugün biz ne konuşacaktık? Parlamenter sisteme geçişe ilişkin herhangi bir söz söylenecek miydi? Millet İttifakı adın bir diğer organizasyon olabilecek miydi? Millet İttifakı denildiği zaman neredeyse organizasyonun 2017’den beri mevcut olan Cumhur İttifakı’nı geçtiği şu an konuşuluyorsa ve Millet İttifakı’nın adayı kim olacak diye tartışılıyorsa bunun sahibi sizlersiniz. Evladını üniversiteye gönderebilmek için kendini zora sokan aileleri görüyoruz. KPSS’ye girmek için kardeşimiz ders almış ama ailenin kendini kısma hali devam etmiş. Böyle bir sistemde o gençlerin iş arayışlarının önüne geçmenin haricinde hiçbir planın olmadığı bir eğitim anlayışının olduğunu gördük. Beyaz eşya, mobilya, giyim satan ‘Ben buranın müdürüyüm’ diyen vatandaşımızın asgari ücretin sadece 300 TL fazla aldığını anlıyoruz. Türkiye, çalışan kesimin asgari ücrete mahkum olduğu bir yer haline geldi.”

“Anneler, uyuşturucudan şikayetçi”

Akşener, açıklamalarını şöyle tamamladı:

“Gezilerimizi bitirince yeni bir bir şey fark ettim. Ev kadınlarının durumu perişan. Hayvan yetiştiricilerinin çok ilginç hikayeleri var. Benden genç bir vatandaşımız Kayseri’de, ‘Mallarıma oruç tutmayı öğretiyorum’ dedi bana. Net bir sözümüz var. Makulün temsilciyiz. İstanbul bu faaliyetlerin geniş ürünü. Uyuşturucu diye bir konunun benim gezdiğim bölgelerde ve İstanbul’da ne derece önemli olduğunu gördük. Bana Ankara’da, İstanbul’da ve Ahlat’ta da anneler söyledi. Yüz TL’ye uyuşturucu satılıyorsa demek ki bazıları görevini iyi bir şekilde yerine getirmiyor. Her bölgede annelerin uyuşturucudan şikayetçi olduğunu görüyoruz, demek ki bir yerlerde problem var, bunun düzeltilmesi lazım. Hanım kız deyince kızılıyor, sürtük deyince sorun yok. İzin alarak evlere giriyoruz. İstanbul’un bazı mahallelerinde hiç tahmin edemeyeceğiniz sorunlar var. İşte bir beka sorunu da buradadır. İstanbul’un apartmanlarındaki evlerde yaşayan çocuklarda bodurluk, astım başlamış. Çocuklar zayıf. O ailelerin buzdolaplarını açtığınız zaman gördüklerinize ağlayabilirsiniz. Sürekli makarna pişiyor. Her geçen ay gıdaya ulaşmanın ne kadar aşağı doğru indiğini anlıyorsunuz. Sosyal devlet ölmüş, derin ve inanılmaz bir yoksulluk var."

Yorumlar (0)