AK Parti Sözcüsü Çelik acı gerçeği açıkladı: Dakikada 10 çocuk öldürülüyor

AK Parti Sözcüsü Ömer Çelik, Habertürk’te gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Suudi Arabistan'ın başkenti Riyad'da Galatasaray-Fenerbahçe arasındaki Turkcell Süper Kupa maçının ertelenmesine ilişkin konuşan Çelik, nihayetinde maçın da FIFA kurallarına göre oynayacağını ve FIFA kurallarına uyulması gerektiğini söyledi. Kulüplerin talepleriyle ilgili birtakım bildirimlerin zamanında bildirilmiş ve kabul edilmiş olduğunu anımsatan Çelik, bunun bir protokole bağlandığını ve daha sonra yeni bildirimlerin söz konusu olduğunu vurguladı. “Böyle olunca 'Hepimiz FIFA kurallarıyla bağlıyız, bu bildirimler zamanında yapılsaydı bunu protokole bağlardık. Bu protokolün dışında bir adım atamayız.' Suudi Arabistan tarafı da FIFA kurallarına uyacak, yoksa o da cezalı duruma düşer” denildiğini anlatan Çelik, burada gördüğü kadarıyla bir planlama hatası yapıldığını ifade etti. Bütün taleplerin en başta bir protokole bağlanması gerektiğini savunan Çelik, “Şartlar bu protokolde yer alsaydı muhtemelen bu kriz olmayacaktı. Kriz olduktan sonra mesele birdenbire Atatürk tartışmasına döndü. Atatürk tartışmasına dönmesinin sebebi, 'İstiklal Marşı'nı, Türk bayrağını ve formaların üzerinde Atatürk resmi ve imzası olmasını Suudi Arabistan tarafı kabul etmedi' diye sunuldu” ifadelerini kullandı.

Birdenbire suçlama kampanyasına dönüştü

Halbuki protokole bakıldığında İstiklal Marşı ve Türk bayrağının protokole bağlandığını belirten Çelik,  Atatürk'le ilgili talebin daha sonradan geldiğini vurguladı. Krizin bu planlama çerçevesinde ortaya çıktığını dile getiren Çelik, Cumhuriyet Halk Partisi’nin birdenbire Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan hükümeti ve AK Parti’yi suçlama kampanyasına dönüştürdüğünü aktardı. Bütün bunlardan bağımsız olarak vatandaşların, hiçbir krizin parçası olmaksızın haklı olarak İstiklal Marşı, Türk bayrağı ve Atatürk'le ilgili hassasiyetlerini ortaya koyduğunu söyleyen Çelik, vatandaşların ortaya koyduğu hassasiyetin doğru bir hassasiyet olduğunu belirtti. “Atatürk'le ilgili bir yasaklama söz konusu olduğu ya da bir dışlama söz konusu olduğu gibi bir haber yayıldığında vatandaşlarımız da haklı olarak buna tepki gösterip Atatürk'e sahip çıkıyorlar” diyen Çelik, Atatürk'e, bayrağa ve İstiklal Marşı'na sahip çıkılması hassasiyetinin doğru bir hassasiyet olduğunun altını çizdi. Kendisinin de o hassasiyetin yanında yer aldığını ifade eden Çelik, “Çünkü artık o maç oynanmamış ve kriz başka bir şeye dönmüş” şeklinde konuştu.

Kelime-i Tevhid" bayrağı taşıyan kişiye yumruklu saldırıda bulunulması

İstanbul'da düzenlenen "Şehitlerimize Rahmet, Filistin'e Destek, İsrail'e Lanet" yürüyüşünün ardından "Kelime-i Tevhid" bayrağı taşıyan bir kişiye yumruklu saldırıda bulunulmasının ardından başlayan "hilafet" tartışmalarına ilişkin konuşan Çelik, bunun hem cahillik hem barbarlık olduğunu söyledi. “Kelime-i Tevhid bayrağıyla hilafet bayrağının ne ilgisi var” diye soran Çelik, ilgili kişinin Gazze mitingine katıldığını, İsrail'i lanetlediğini ve Filistinlilere sahip çıktığını belirtti. Elinde Kelime-i Tevhid, 'la ilahe illallah Muhammedün Resulullah' yazan bir bayrak var diye, 'bu bir hilafet talebidir ve anayasal düzene karşı kalkışma suçudur, o mitingde bu bayrağı taşıyanların hepsi de böyle yapmıştır' dediklerini anlatan Çelik, “Bu absürt, saçma, mantıksızlık zincirini üretenler de barolar. Suç duyurusunda bulunuyorlar, bunlara izin veren İstanbul Valisi'ne de suç duyurusunda bulunuyorlar” dedi.

Topraklarımızda istihbarat faaliyeti yapılmasına müsaade etmeyiz

İsrail Dış İstihbarat Servisi Mossad adına "uluslararası casusluk" faaliyeti yapanlara yönelik operasyonlara ilişkin Çelik, Türk istihbarat ekolünün dünyadaki önemli istihbarat ekollerinden bir tanesi olduğunu açıkladı. “Bugün görülmüştür ki, topraklarımızda herhangi bir şekilde egemenliğimize halel getirecek şekilde herhangi bir istihbarat faaliyeti yapılmasına müsaade etmeyiz” diyen Çelik, Lübnan'ın başkenti Beyrut ve İran'ın Kirman şehrinde yaşananlarla savaşın bölgeye yayılmak istendiğini söylediğini hatırlattı. Birilerinin sanki İran'ı ya da başka bir devleti, İsrail'e saldırma gibi bir pozisyona düşürerek büyük resimde ABD'nin İsrail'in yanında bu savaşa dahil olmasını istiyor gibi bir planlama resmi ortaya çıkardığını anlatan Çelik, bunun olmaması gerektiğini dile getirdi. İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu'nun, bölgede siyasi denklem değişiklikleri yapmaya çalıştığını kaydeden Çelik, Gazze'den Türkiye'nin dikkatini uzaklaştırmaktan sevinecek tek kişinin Netanyahu ve Siyonistler olduğunu söyledi. İsrail'de olası bir yönetim değişikliğinde Türkiye ile İsrail ilişkilerinin nasıl olacağına ilişkin öngörüsü sorulan Çelik, “Netanyahu ve hükümeti baş suçludur. Karambole getirmemek lazım, suçlular belli burada. Bunun ötesinde Netanyahu'nun zihniyetini paylaşan pek çok siyasetçi de var. Buradaki sorun, bu nasıl bir zihniyettir ki 'vadedilmiş topraklar' diyerek cinayet işlemeyi, dakikada 10 çocuk öldürmeyi mazur görebiliyor” ifadelerini kullandı.