Dijital zorbalığa dikkat: Travmalara yol açabilir!

Son yıllarda dijital platformlarda geçirilen sürenin artmasıyla birlikte, özellikle çocukların dijital zorbalığa maruz kaldığı tespit edildi. Bu zorbalığa maruz kalanların içe kapanma eğiliminde olduğuna dikkat çeken uzmanlar, bu durumun çeşitli psikolojik travmalara yol açabileceği konusunda uyarılarda bulundu.

GÜNDEM 29.04.2024, 12:55 Melina Ay
Dijital zorbalığa dikkat: Travmalara yol açabilir!

Teknoloji çağının hızlı gelişimiyle birlikte, özellikle çocuklar geleneksel oyun ve etkinliklerden uzaklaşarak dijital ortamlara yönelmeye başladılar. Sokak oyunları, parkta koşuşturmak ya da halı sahada futbol oynamak gibi fiziksel etkinlikler yerine, çocuklar artık bilgisayar oyunları, akıllı telefonlar veya tabletler üzerinde vakit geçirmeyi tercih ediyorlar. Uzmanlar, bu dijitalleşme trendinin çocukların fiziksel, duygusal ve sosyal gelişimini olumsuz etkileyebileceğini belirtiyorlar. Ayrıca, çocukların dijital ortamlarda maruz kaldıkları tehlikelere dikkat çekiyorlar. Dijital zorbalık, kişisel bilgilerin ifşa edilmesi, siber zorbalık ve çevrimiçi taciz gibi riskler, çocukların karşılaşabileceği başlıca tehditler arasında yer alıyor. Uzmanlar, çocukların dijital ortamlarda gizlediği zorbalık vakalarının ciddi sonuçlara yol açabileceği konusunda uyarıyorlar. Bu tür deneyimlerin çocukların psikolojik sağlığını olumsuz etkileyebileceğini ve çeşitli travmatik durumlara neden olabileceğini vurguluyorlar. Bu nedenle, ebeveynlerin çocuklarının dijital etkinliklerini yakından takip etmeleri ve uygun önlemleri almaları önem taşıyor.

“Ebeveynler tehlikenin farkında olmuyor”

Konya Teknik Üniversitesi Teknik Bilimler Meslek Yüksek Okulu Görsel İşitsel Teknikler ve Medya Yapımcılığı Bölümü Başkanı, Bilişim Uzmanı Doç. Dr. Yağmur Küçükbezirci, “Eskiden yüz yüze yaşanan zorbalıklar artık dijital ortama kaydı. Özellikle çocuklar, internet ve oyunlar aracılığıyla bilmedikleri kişilerle iletişime geçiyor ve bu kişilerden istenmeyen taleplerle karşılaşabiliyorlar. Bu durumda çocuklar, deep fake (derin sahtelik) gibi teknolojilerle manipüle edilip tehdit edilebiliyorlar. Ebeveynlerin çoğu ise çocuklarının bu tür tehlikelerle karşılaştığının farkında değil çünkü çocuklar genellikle bu konuları paylaşmıyorlar. Bu konuda çocuklara tavsiyem; ‘tanımadığınız insanlarla ne bilgisayar oyununda ne sosyal medyada ne de farklı sosyal mecralarda iletişime geçmeyin’. Burada ebeveylere de büyük bir sorumluluk düşüyor. Bu nedenle, ebeveynlerin çocuklarının internet kullanımını yakından takip etmeleri ve kimlerle iletişim kurduklarını bilmeleri çok önemli” dedi.

“Dış dünyadan daha tehlikeli olabiliyor”

Çağın en büyük sıkıntısının siber zorbalık olduğunu anlatan Küçükbezirci, “Bu tür durumlar genellikle ilkokul, ortaokul ve lise çağındaki çocukları etkiliyor. Çocuklar, güvenliklerinden emin oldukları kişilere kendi fotoğraflarını gönderiyor ya da onların fotoğraflarını alıyorlar ve bu bilgiler istenmeyen şekillerde kullanılabiliyor. Bu tür siber zorbalık her yaş grubunda görülebilir. Dijital dünya masum görünebilir ancak aslında oldukça tehlikeli olabilir. Aileler, ‘Çocuğum dışarda, sokakta oynamıyor güvenli bir şekilde evimizin içerisinde kendi odasında oturmuş bilgisayarı veya tabletin başında çalışıyor’ diyor ama inanın bazen o bilgisayar, tablet veya dijital oyunlar dış dünyadan daha tehlikeli olabiliyor” şeklinde konuştu.

“Dünya ortalamasının üzerindeyiz”

Dijital mecrada kullanım yaşının düşmeye başladığını kaydeden Küçükbezirci, “Ülkemizde de maalesef dünya ortalamasına baktığımız zaman sosyal medya kullanımında dünya sıralamasında yerimiz var. Türkiye Cumhuriyeti olarak sosyal medyayı fazlasıyla kullanıyoruz. Burada tabii ki olumsuz anlamda şunları söyleyebiliyoruz; bir çocuk sosyal medya kullanırken özellikle yaş anlamında söylüyorum, yaş ortalaması gün geçtikçe aşağı doğru iniyor. Bunun sebeplerinden bir tanesi şu; ebeveynler tarafından çocuklarını susturmak için eskiden emzik veriliyordu şimdi telefon veya ekran veriliyor. Bu şekilde çocuklar susturulmak adına ya da oyalanmak adına dijital dünya ile çok erken yaşlarda tanışmış oluyor. Bununla ilgili bir örneğimiz var; anne çocuğunu emziriyor, küçük yaşlarda çocuğu emzirirken eline telefon veriyor ve çocuk her karnı acıktığı zaman götürüyor annesine cep telefonunu gösteriyor. Karnım acıktı anlamında burada bir şartlandırma var. Sosyal medya kullanım yaşı Türkiye Cumhuriyeti olarak söylüyorum maalesef biz sosyal medya kullanımında dünya ortalamasının üzerindeyiz” açıklamalarına yer verdi.

Yorumlar (0)