Yunan ve Rum'dan "Maraş" hazırlığı!
Yunanistan ve Kıbrıs Rum Kesimi, "Maraş" üzerinden Türkiye'ye karşı kulis hazırlığı yapıyor.
Oruç Reis gemisinin Demre sahasında yürüttüğü faaliyetlerini tamamladıktan sonra Antalya Limanı’na dönmesi sonrası Doğu Akdeniz üzerinden süren gergin açıklamalar, olumlu mesajlara dönmeye başladı. En güçlü bahanesi de böylelikle ortadan kalkan Yunanistan ve Kıbrıs Rum Kesimi, Avrupa Birliği Liderler Zirvesi öncesi gerilimi "Maraş" üzerinden tırmandırmak için harekete geçti.
Oruç Reis'in dönüşü sonrası olumlu mesajlar
MTA'ya (Maden Tetkik ve Arama Genel Müdürlüğü) ait Oruç Reis sismik araştırma gemisinin Antalya Limanı'na dönmesi sonrası ilk açıklama Almanya Şansölyesi Angela Merkel’den geldi. Angela Merkel, 10-11 Aralık 2020 tarihlerinde yapılacak Avrupa Birliği (AB) Liderler Zirvesi öncesi Oruç Reis gemisinin yeniden Türk limanına dönmesinin, zirve öncesi olumlu bir işaret olduğunu belirtti.
Türkiye’nin yüksek sayıda mülteci barındırdığı için saygıyı hak ettiğine, Türkiye’ye destek olmanın gerekli olduğuna işaret eden Almanya Başbakanı Merkel, Yunanistan ve Kıbrıs Rum Kesimi’ne olan dayanışmasını da tekrarladı.
NATO (Kuzey Atlantik Antlaşması Örgütü) Genel Sekreteri Jens Stoltenberg de Oruç Reis'in dönüşü iye ilgili olarak, gerginliğin azalmasına, tansiyonun düşmesine yardımcı olacağını, ayrıştırma konusunda ise ilerleme sağlanmasına katkı sağlayacağını kaydetti.
Yunan ve Rum için iyi olmadı
Oruç Reis gemisinin Antalya Limanı'na dönmesi Yunanistan ve Rum Kesimi'ni adeta üzdü. Zira hem Yunan hem Rum için en güçlü bahane Oruç Reis'in faaliyetleri idi. Doğu Akdeniz konusunda iş birliğinden kaçmaya devam eden, Türkiye'nin uluslararası hukuka uygun olarak yürüttüğü faaliyete ara vermesinden bile memnun kalmayan ve yeni bahaneler arayan Yunanistan ve Rus Kesimi bu kez de Kıbrıs’taki Maraş üzerinden tansiyonu yükseltmek için düğmeye bastı.
Yunan ve Rum lobisi, Maraş’ın açılması hususunu Avrupa Birliği Liderler Zirvesi’nin gündem maddesi yapmaya çalışıyor. AB Liderler Zirvesi'nde Türkiye’ye karşı ekonomik ambargo kararı alınması beklenmiyor. Türkiye’nin Avrupa'daki dost ülkelerle yürüttüğü yoğun diplomasi trafiğinin "ambargoya engel" olmasında önemli etken olduğu belirtiliyor.
