Necmettin Erbakan’ın bilinmeyen yönlerini kızı ve damadı anlattı

Merhum Necmettin Erbakan, 27 Şubat 2011 tarihinde vefat etmişti. Bugün 11’inci sene-i devriyesinde anılan eski başbakanlardan Necmettin Erbakan, kızı Elif Erbakan Altınöz ve damadı Mehmet Altınöz tarafından anlatıldı. 

“28 Şubat’taki olaylı toplantının ardından bile babam eve geldiğinde yüzünde tebessüm vardı.” ifadelerini kullanan kızı Elif Erbakan Altınöz, babası hakkında şunları dile getirdi: “Babam, özel bir insandı. Örnek olacak şekilde davranırdı. Gerek ibadet gerekse davranış olarak bizlere hiçbir şekilde baskı yapmadı. Evde hiç bağırmaz, sesini bile yükseltmezdi. Evde hep güler yüzlüydü. 28 Şubat günü olaylı geçtiği bilinen MGK toplantısından döndüğünde de yüzünde tebessüm vardı. Biz, ortalık karışmış, deyince ‘Bir şey olduğu yok.’ diye konuyu geçiştirmişti. Evde ya da dışarıda bizi sıkıntıya sokacak işler yapmazdı. Annem de babam gibiydi. Babam bir şey yapılmasını istediğinde, ‘Bugün bunu yaparsanız iyi olur.’ derdi biz de yapardık.” 



“Akrabalarıyla arasını daima sıcak tutardı” 

“Babamın bize ve akrabalarına ayıracak pek vakti yoktu. Kendisi sürekli şehir dışında ve gezideydi. Ancak bizimle bir araya geldiğinde bunu en iyi şekilde değerlendirmeye çalışırdı. Akrabalık ilişkilerine çok önem verirdi. Kendinden küçük olan akrabalarını da arayıp hatırlarını sorardı. Sıkıntıları olması halinde yakından ilgilenirdi. 28 Şubat ve 12 Eylül süreçlerini hep birlikte yaşadık. Ancak babam o dönemlerdeki sıkıntılarını ne bize ne de akrabalarımıza yansıtmadı. Babam her zaman olanda hayır olduğunu ifade ederdi. Olayları hiçbir zaman büyütmeyen biriydi. 28 Şubat’ta babamın siyasi yasaklı olduğunu ve bu sebeple çalışmalarının aksadığını hatırlıyorum. Bu süreçte babamızla sık sık birlikteydik ama o hiç durmadan çalıştı. Tüm çalışmalarını evden yürüttü.” 

“Bize hep din üzere olmamızı söylerdi” 

“Babamın, Erbakan Hocamızın her anı anlatılmaya değerdir. Bize hep din üzere olmamızı söylerdi. Allah’ın rızası neredeyse hayır da ondadır, derdi. Teslimiyetin vücut bulmuş haliydi. Vatandaşların, ümmetin menfaatini gözetirdi. Bize de bunu öğütlerdi.” 



“Beni oğlundan hiç ayırmadı” 

Kayınpederi hakkında konuşan Mehmet Altınöz’ün ifadeleri şu şekildeydi: “Kayınpederim, Sayın Erbakan Hocamız benim babam gibiydi. Beni oğlundan hiç ayırmadı. Pek çok seyahatinde ben de yanındaydım. Kendisi, benim yanında olmamdan memnundu. Asil bir insandı. Yalnız bana ya da evlatlarına karşı değil tanıdığı tanımadığı herkese karşı babacandı. Erbakan Hocamızın damadı olmak benim için şereftir. Burası bir aile konutudur. Genel Başkanımız Sayın Fatih Erbakan ve eşim Elif Hanım ile birlikte yaklaşık 20 senedir burada yaşarız. Erbakan Hocamız alt katımızda otururdu. Aynı apartmanda oturmamıza karşın bize geleceği zamandan yarım saat önce evimize büyük bir kutu çikolata ve çiçek gönderirdi. Bizi her ziyaret edişinde muhakkak bir jest yapardı. Bu ince düşüncesini hiçbir zaman unutamam. Bir gün hiç unutmam Erbakan Hocamızın evine gitmiştim. Kendisi gazete okuyordu. Beni gördü ve sonra hemen odasına gidip pijamasını değiştirdi ve öyle yanıma geldi. Bu tarz noktalarda oldukça hassastı.”