Altı siyasi partiden ortak bildiri

Meclis'te grubu olan altı siyasi partinin imzasıyla Filistin-İsrail çatışmasına dönük ortak bildiri yayımlandı. Bildiride, İsrail ve Filistin'de meydana gelen çatışmalarda çok sayıda sivil kaybının yaşanmasının, sivil altyapının zarar görmesinin ve sivillerin en temel gereksinimlerini bile karşılayamayacak vaziyette bırakılmalarının vicdanları yaraladığı belirtildi.

Krizin diğer bölgelere de sirayet etme potansiyelinin bölgesel istikrar ve güvenliği ciddi şekilde tehdit ettiğine dikkat çekilen bildiride, "Sivillerin her koşulda korunması ve toplu cezalandırma niteliğindeki uygulamalardan uzak durulması insanlığın, vicdanın ve hukukun gereğidir. Bu gerilimin telafi edilemez neticeler doğurmaması için bütün tarafları istikrar-güvenlik-sulh vizyonumuz çerçevesinde aklıselime ve itidale çağırıyoruz." denildi.

İsrail-Filistin hattında son yaşananların, uzun bir süredir tarifsiz acı, umutsuzluk ve sıkıntılara sebep olan bu problemin artık iki devletli çözüme dönük yerleşik BM (Birleşmiş Milletler) parametreleri temelinde ve müzakereler yapılarak kalıcı, kapsamlı ve adil bir çözüme kavuşturulması mecburiyetini bir defa daha orta koyduğunun altı çizilen bildiride, şu ifadeler paylaşıldı:

"İsrail-Filistin meselesinin çözümü, neticeleri yönetmekten değil, problemlerin temelinde yatan nedenleri ortadan kaldırmaktan geçmektedir. Son hadiseler, 56 senedir süren hukuksuz işgal ve bununla ilişkili politikaların doğurduğu bir neticedir. Toprakları, hayatları ve gelecek umutları ellerinden alınan Filistinler bugün yeni ve emsalsiz bir kuşatma altındadır. İki milyon kişinin yaşadığı ve 16 senelik ablukayla çoktan bir açık hava hapishanesine çevrilmiş olan Gazze'ye sağlanan enerji, gıda ve insani yardımların kesilmesi, sivil yerleşim noktalarının hedef gözetilmeksizin vurulması uluslararası hukukun ağır ve açık bir ihlalidir."



"BMGK'nın sorumluluk alması gerekmektedir"

Bildiride, işgalle birlikte başlayan, illegal yerleşimcilerin mülk gasplarının, mukaddes mekanların statüsünü yok sayan provokasyon ve saldırılarla süren ihlaller zincirinin ve çifte standardın iki devlet temelindeki çözüm vizyonunu da aşındırmayı sürdürdüğü vurgulandı.

İşgal altında olan Filistin topraklarında süren işgal uygulamalarının bir an evvel sonlandırılması ve adil bir sulha ulaşılmasının elzem olduğunun altı çizilen bildiride, şöyle denildi:

"Başta BMGK (BM Güvenlik Konseyi) olmak kaydıyla, bütün uluslararası camianın, artık çok daha fazla gecikmeksizin iki devletli çözüm vizyonu temel alınarak tarafları adil bir çözüme doğru yönlendirmek için sorumluluk alması lazımdır. Orta Doğu'da kalıcı sulhun ancak İsrail-Filistin meselesinin adil bir çözüme ulaştırılmasıyla mümkün olduğunu ve bunun 1967 hudutları temelinde, başkenti Kudüs olan, egemen, bağımsız ve coğrafi bütünlüğü olan bir Filistin'in vücut bulmasıyla mümkün olabileceğini açık ve net bir şekilde tekrarlıyoruz.

Meclis'te grubu bulunan bütün siyasi partiler olarak yukarıda sıraladığımız görüşler doğrultusunda, İsrail ve Filistin'de devam eden çatışmaların taraflarından tırmandırmaya bir son vermelerini ve sivilleri hedef almamalarını istiyoruz. Gazze'de bitmek bilmeyen insani trajediyi daha da derinleştiren kolektif cezalandırma yöntemleri ile hedefi direkt siviller olan bütün saldırıları kınıyor, İsrail ve Filistin'i, iki devlet temelinde kalıcı ve adil bir çözüme ulaşmaları için çok daha fazla gecikmeksizin kalıcı sulha dönük müzakerelere başlamaya çağırıyoruz."