Cezayir'den Suriye adımı: "Arap dünyası tekrar birleşmeli"

Kuzey Afrika ülkesi Cezayir, Suriye'nin de Arap yönetiminde olması gerektiğini düşünüyor. Şam ile Cezayir arasında temaslar sürerken, "Parçalanmış Arap dünyası tekrar birleşmeli" görüşü paylaşıldı.

DÜNYA 12.08.2022, 16:18
Cezayir'den Suriye adımı: "Arap dünyası tekrar birleşmeli"

Cezayir, Suriye rejiminin Arap Birliği'ne dönmesini istiyor ve bu kapsamda çalışmalar yapıyor. Bazı Arap ülkeleri ise geçmişte sivillere karşı yapılan saldırılar sebebiyle bu teklife karşı çıkıyor.

Cezayir, uzun süredir boş kalan Suriye koltuğunun doldurulması için Arap ülkelerini kırmadan çözüm arıyor. Bu şekilde, Arap dünyasının saflarının birleştirilmesi amaçlanıyor.

"Esad'ın yokluğu, Arap çalışmalarına zarar veriyor"

Kasım ayında gerçekleştirilecek olan Arap Birliği Zirvesi'nin ev sahibi Cezayir, iç savaş sebebiyle 12 Kasım 2011'de üyeliği askıya alınmış olan Suriye’nin üyeliğinin geri verilmesine destek veriyor.

Cezayir Dışişleri Bakanı Ramtan Lamamra, Cumhurbaşkanı Abdulmecid Tebbun’un özel temsilcisi olarak 22-26 Temmuz tarihlerinde, Suriye ve Irak’a düzenlediği ziyaretin son durağı Şam’da, Esad rejiminin Arap Birliği'nde yer almamasının ortak Arap çalışmalarına zarar verdiğini öne sürdü.

"Suriye Arap yönetiminde olmalı"

1-2 Kasım'da Arap Birliği Zirvesi'nin Cezayir’de düzenleneceğini söyleyen Lamamra, "Suriye'nin Arap Birliği'nde yer almaması Arap çalışmasına zarar vermektedir. Suriye de Arap yönetiminde olmalı." açıklamasını yaptı.

Cezayir Cumhurbaşkanı Tebbun ise yerel medya temsilcileriyle 31 Temmuz’da yaptığı görüşmede, "birliğin kurucu üyesi" olarak Suriye'nin, Arap Birliği'ndeki koltuğuna uygun olduğu yönündeki söylemlerini tekrarlayarak, Suriye’nin geri dönüp dönmemesi ile ilgili nihai kararın henüz belirlenmediğini söyledi.

"Parçalanmış Arap toplumunun tekrar birleşmesi için..."

Tebbun, 27 Kasım 2021'deki açıklamasında "Aslında Suriye'nin zirvede olması lazım. Bir Arap Zirvesi gerçekleştirdiğimizde, bunun parçalanmış Arap dünyasının tekrar birleşmesi için kapsayıcı olmasını arzuluyoruz." sözlerini kullanmıştı.

Safları birleştirme gayretleri

Cezayir, Suriye'nin Arap Birliği'ne geri dönmesinin Arap saflarının birliğini sağlama kapsamında olduğuna inanıyor fakat bu dönüşün, Arap saflarının yakınlaşması olmadığı sürece gerçekleşmeyeceğine inanıyor.

Şam rejimi ile birçok Arap ülkesi arasında yakınlaşma manevralarının olduğu bu süreçte, Cezayir’in, boşta kalan Suriye koltuğunun Esad rejimine verilmesi konusundaki arzusu şu an için kabul görmüş değil.

Arap Birliği Parlamentosu Dış İlişkiler, Politika ve Milli Güvenlik Komisyonu Başkan Yardımcısı Abdülkerim Kureyşi, bir süre önce yaptığı açıklamada, "Cezayir, Cumhurbaşkanı Tebbun ya da Dışişleri Bakanı'nın Arap devletlerine gerçekleştirdiği ziyaretler gibi hamlelerle sadece bir şeyi hedefliyor, o da Arapların tekrar birleşmesi." açıklamasını yapmıştı. 

Cumhurbaşkanı Tebbun'un açıklaması: “Parçalanma durumu yaşanıyor”

Kureyşi, Arap toplumunun ciddi bir parçalanmışlık içinde olduğuna vurgu yaparak "Avrupa Birliği'nde olduğu gibi Arap dünyası, ittifakla problemleri çözmesini beklerken, kendisini uluslararası tehditler karşısında çaresiz kılan bir parçalanma sorunu yaşıyor." şeklinde konuşmuştu. 

Cumhurbaşkanı Tebbun bu kapsamda, yerel basına röportaj verdi ve "Bir sonraki zirveye Cezayir'in ev sahipliği yapmaktaki hedefi, Arapların tekrar birleşmesidir. Bu anlamda Cezayir, ilk adımı atanlardandır." açıklamasını yaptı.

Suriye'nin koltuğuna dönme probleminin çözülmediğini ve değerlendirildiğini dile getiren Tebbun, Cezayir’in "Araplar arasında bölünmeye sebep olacak hiçbir şey yapmayacağını" söyledi.

"Düşünmek için zaman istediler"

Tebbun, Arap Birliği'ne Suriye tarafının dönmesi ile ilgili herhangi bir ısrarı bulunmadığını öne sürerek, şunları dile getirdi: 

"Suriyeliler, Araplar arasında daha çok bölünmeyi körüklemek için bir neden olmak istemiyor. Düşünmek için zaman istediler, Arap devletleri de düşünüyor, biz de bunu düşünüyoruz." 

Suriye rejimi lideri Esad, bir televizyon kanalına haziran ayında verdiği bir röportajda, Arap Birliği'ne dönme isteğinden söz etmekten kaçınarak, "Arap Birliği Zirvesi'yle ilgili en kritik şey, bunun Cezayir’de yapılıyor olmasıdır." açıklamasını yapmıştı.

Cezayir’in Suriye tutumu

Rejimlerin "meşru olmayan yollarla değiştirilmesini" kabul etmeyen bir dış politika ilkesi benimseyen Cezayir, 2011’de Arap Birliği'nin, iç savaş sebebiyle Suriye’nin üyeliğini askıya alma yönündeki kararına çekimser kalmıştı.

Suriye’de iç savaşın en kanlı sürecinin yaşandığı 2016’nın Mart ayında Esad rejiminin o günkü Dışişleri Bakanı Velid el-Muallim Cezayir’e bir ziyaret gerçekleştirmiş, bundan kısa süre sonra ise nisan ayında, zamanın Cezayir Dışişleri Bakanı Abdulkadir Mesahil de Şam’a ziyaret gerçekleştirmişti. 

Şam ziyaretinde Bakan Mesahil, ülkesinin Suriye'nin güvenliğini ve istikrarını önemsediğini, halkın birliğini ve toprak bütünlüğünü korumak için "teröre karşı" savaşını desteklediğini duyurmuştu.

Cezayirli Bakanın Şam ziyareti

Bu kapsamda Suriye ile ilişkilerini kesen pek çok Arap ülkesinin tam tersine mevcut Cezayir Dışişleri Bakanı Lamamra’nın Şam ziyareti, 2011’de iç savaşın başladığı günden bu yana Cezayir’den Suriye’ye yönelik düzenlenmiş olan en üst düzey ikinci ziyaret olarak dikkat çekmişti.

Lamamra, Cumhurbaşkanı Tebbun’un özel temsilcisi göreviyle Şam’da rejimin Dışişleri Bakanı Faysal el-Mikdad ile bir görüşme gerçekleştirmiş ve cumhurbaşkanlığı sarayında Esad tarafından kabul edilmişti.

Cezayir Dışişleri Bakanlığı, Lamamra’nın Suriye ve Irak ziyaretlerinin, "Başta önümüzdeki Arap Birliği Zirvesi olmak üzere ikili iş birliğini kuvvetlendirme ve ortak çıkar meselelerini tartışma" hedefi taşıdığını açıklamıştı.

“Başarılı bir Arap Birliği” vurgusu

Cezayirli uluslararası hukuk uzmanı ve siyasi analist İsmail Halafallah, “Cezayir’in Suriye’deki krizine yönelik tavrı, başından bu yana netti ve şu ana kadar da değişmedi.” sözlerini kullandı.

Cezayir’in "şekli" olarak değil "başarıya ulaşmış" bir Arap Birliği Zirvesi’ne ev sahipliği istediğini belirten Halafallah, "Bu da yalnızca Arap dünyasının saflarını birleştirmekle olacaktır." şeklinde konuştu.

Halafallah, Cezayir’in uluslararası arenada yaşanan meydan okumaların Arap dünyasına oldukça riskli yansımalarının olacağını düşündüğüne vurgu yaparak, "Bu meydan okumalarla mücadele etmek, Arap dünyasının saflarının beraber olmasıyla mümkün olabilecektir. Cezayir, işte bu ilkeden hareket ederek Suriye’nin Arap Birliği'ne tekrar alınmasını istiyor." sözlerini kullandı.

Suriye ile normalleşme adımları

Arap dünyasının, Esad rejimine Suriye koltuğunun verilmesi ile ilgili yaşadığı bölünmüşlüğe dikkat çeken Halafallah, "Bu noktada Cezayir, Arap başkentleri arasında bir parçalanmışlık ve kriz durumunu inkar etmiyor fakat bunu çözmeye çalışıyor." açıklamasını yapmıştı.

Arap Birliği Zirvesi, 2020 ve 2021 yılından koronavirüs salgını nedeniyle yapılamamıştı.

2021 yılının Temmuz ayından beri Ürdün, Birleşik Arap Emirlikleri (BAE), Mısır ve Bahreyn başta olmak üzere Suriye rejimi ile Arap ülkelerinin normalleşme adımlarının hızlandığı anlaşılıyor.

"Mısır, Arap Birliği'ne Suriye'yi alma gayretlerini ikiye katladı"

Temmuz ayı sonunda Fransız Jeune Afrique dergisinde konuyla ilgili yayımlanan bir raporda, şu ifadeler aktarılmıştı:

"Bahreyn, 2021'in Aralık ayında Şam'a büyükelçisini geri yolladı. Ürdün, Suriye ile olan kuzey sınırını açarken, Suudi Arabistan, Esad ile iletişim hatlarını dolaylı bir şekilde tekrar kurdu. Mısır ise Arap Birliği'ne Suriye'yi geri alma konusundaki çabalarını ikiye katladı."

Yorumlar (0)