Brüksel'in 1 trilyon avroluk çevre planı!

Brüksel, yeşil bir ekonomiye geçiş ve AB iklimini nötr hale getirmek için düşündüğü mâli planı açıkladı. 

DÜNYA 15.01.2020, 16:01 15.01.2020, 17:02
Brüksel'in 1 trilyon avroluk çevre planı!

Avrupa Komisyonu, "Avrupa Yeşil Düzen" çerçevesinde 2050 yılına kadar ilk iklim-nötr kıta olabilmek için 1 trilyon avroluk bütçe ayrıldığını açıkladı. Brüksel'in bu çabası önümüzdeki on yıl içerisinde en az 1 trilyon avro yatırım elde etme amaçlı olması göze çarpıyor.

Avrupa Komisyonu bu planı hayata geçirmek amacıyla, AB bütçesinin dörtte biri de dahil olmak üzere özel fonların ve kamu fonlarının bir karışımını kullanacak.

AB Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen, yatırım planını duyurarak, "önümüzdeki dönüşüm eşi benzeri görülmemiş bir şey, adil ve hepimiz için olduğunda işe yarayacak" ifadelerini kullandı. Çiçeği burnunda Komisyon Başkanı Von der Leyen, "Bu dönüşümde daha fazla çaba sarf etmesi gereken insanları ve bölgeleri, kimseyi geride bırakmamak adına destekleyeceğiz." şeklinde konuştu.

AB Komisyon Başkanı Leyen, görevinin en önemli kısımlarından birinin de Avrupa'yı yeşillendirmek ve yeşil bir kıtaya dönüşümünü sağlamak olduğunu söylemiş, Avrupa Yeşil Düzen programının duyurusunu da "Avrupa için Ay'a çıkış anı" şeklinde yapmıştı.   

Yeşil anlaşma Avrupa Birliğinde 2050'ye kadar karbonsuzluğa geçişi savunmuş olsa da, AB son zamanlarda emisyon azaltma hedeflerini yükselterek 2030 için yüzde 50 ila 55 seviyeleri arasında bir hedef koydu.

Herkes aynı yöne mi gidiyor?

Örneğin; kullandığı enerjinin yaklaşık yüzde 80'ini kömürden üreten AB üyesi olan Polonya'nın ekonomisi büyük oranla kömüre dayalı olduğundan şu ana kadar AB'nin sunduğu emisyon azaltmaya yönelik zaman çizelgesini kabul etmeyi reddetti.

Von der Leyen, geçişin “kimseyi geride bırakmaması” gerektiğini ve Polonya gibi ülkeleri AB'nin iklim hedeflerine uyma konusunda ikna etmek için, genel bütçenin bir parçası olarak 100 milyon avronun "Adil Geçiş Fonu" olarak önerildiğini söyledi.

AB'nin yol haritasına göre söz konusu plan, parayı belirli kriterlere göre tahsis edecek. Örneğin, plana göre; kömür, turba madenciliği ya da kaya petrolü ve gazında çok sayıda insanın çalıştığı bölgeler öncelik kazanacak.

İşin finansmanına bakıldığında ise, toplamdaki 1 trilyon avroluk bütçenin yaklaşık yarısı Avrupa Birliğinin uzun vadeli bütçesinden gelirken, ulusal hükûmetlerden 100 milyar avro ve 300 milyar avro da özel sektörden gelecek.

Komisyon, planın; AB bölgesel programları, AB bütçe garantisi kullanarak kamu ve özel yatırımları harekete geçiren InvestEU programı ve Avrupa Yatırım Bankası'ndan gelecek parayla da destekleneceğini açıkladı.

Çevreciler ne diyor?

Çevreciler, geçiş fonunun fosil yakıtlar için bir kademeli bitiş tarihi içermesi düşüncesiyle endişe duyuyor.

Dünya Doğayı Koruma Vakfı (WWF) Avrupa Politika Bürosu'ndaki Enerji Politika Sorumlusu Katie Treadwell, "İklim-nötr bir Avrupa'nın herkesin kendi rolünü oynamasına ihtiyacı var" ifadelerini kullanıyor.

Önerilen adil geçiş mekanizması, bunun gerçekleşmesi için önemli bir adım olsa da, eğer fon için belli tarihler seçilirse bölgeler yaşanamaz fosil yakıtlara kilitlenebilir. Çevreciler, böyle bir durumda "adil geçişin" aslında "adil" olmayacağını savunuyor.

Öte yandan, iklimi nötr hâle getirmek için belirli bir son tarih olmadığından bunun "geçiş" olmayacağı savunuluyor. WWF'den Katie Treadwell, "Bölgeler gaz, petrol ve kömürden nasıl ve ne zaman arınacak? Bu sorular için Avrupa Parlamentosu'ndaki milletvekilleri ve AB'ye üye ülkelerin önerilerini geliştirmeleri gerekir.” diye konuşuyor.

Uluslararası bir sivil toplum kuruluşu olan Greenpeace'den Sebastian Mang eleştirilerinde daha net ifadeler kullanarak, “Eğer bu fon gerçekten yeşil bir geçişi teşvik etmek istiyorsa, sadece bu geçişi taahhüt eden ve kömürden kurtulan net bir plana sahip olan hükûmetler için mevcut olmalı. Parayı istiyorlarsa, Polonya ve Çekya gibi ülkeler iklimle mücadele konusunda ciddi olduklarını kanıtlamak zorunda kalacaklar." ifadelerini kullanıyor.

Şimdi AB Komisyonunun ve parlamenterlerin Avrupa Yeşil Düzen hedeflerini daha ciddi bir şekilde ortaya koyup herkesi rahatlatacak plan ve programlarla çevrecilik konusuna eğilmeleri gerekiyor. Çünkü yıllardır konuşulan 2030 ve 2050 yılı artık o kadar da uzakta değil.

Habernediyor.com

Yorumlar (0)