12 Eylül'de işkenceye maruz kaldığı cezaevinde yaşadıklarını anlattı

12 Eylül darbesinin üstünden 41 yıl geçti.

Darbenin ardından işkence sonucu cezaevlerinde 171 kişi olmak üzere toplamda 300 kişi yaşamını yitirdi, 50 kişiyse idam edildi. O dönem Ülkücülerinin önde gelen isimlerinden Mahir Damatlar, seneler önce mahkum olarak kaldığı ve çeşitli işkencelere maruz kaldığı Ulucanlar Cezaevi’ne ziyarette bulundu.

“İbretlik bir cezaeviydi”

Muhsin Yazıcıoğlu’yla beraber Ülkü Ocakları yöneticilerinden olan Damatlar, “O zamanlarda malum olaylar zamanında kimi zaman buraya ziyarete gelirdik. Zorunlu ziyaretlerimiz olurdu. Şimdi ise 40 seninin ardından yeniden eski hatıraları yad edip bir kez daha yaşanmaması gerekli olayları tekrar dile getirmeye çabalıyoruz.” şeklinde konuştu.

Damatlar, Ulucanlar Cezaevi’nin ibretlik bir yer olduğunu söyleyerek, “Gerçekten olmaması gerekli olaylar 1980’den önce hepimizin yolunu bir şekilde buraya düşürüyordu. Yaşamış olduğumuz ihanetlerin değişik bir şekli bulunuyordu. Bir devlet örüntüsü ortada olmadığından bizler hem okullarda okumak hem de evlerimize rahat bir şekilde gidebilmek maksadıyla mecburen tedbirlerimizi alıyorduk. O tedbirler de olayları getiriyordu. Çatışmalar meydana geliyordu mutlaka ve buralarda kanunlar devreye giriyordu. Buralara biz de mahkum olarak getiriliyorduk.” dedi.

“Takke taktığı için copla şehit ettiler”

Mamak Cezaevi’nde Hüseyin Kurumahmut adlı kardaşımızda başında namaz takkesi olduğundan dolayı copla vurup şehit ettiler. Yıl 1987 idi. Bununla beraber kendimize yapılmış olan işkenceyi anlatsak haksızlık olur.

“13 yaşındaki kız çocuğuna adi işkenceler yapıldı”

13 yaşındaki bir kız çocuğunu yanımıza getirerek en adi işkenceleri yaptılar. İstedikleri tek şey dayısının yeriydi. aklını oynattı bunun için çocuk.”

“Geçmişin o karanlık günleri bilinmeli”

Bir daha o günlerin yaşanmaması temennisinde olduğunu ifade eden Damatlar, “Hep ileriye bakıp kendi gücümüzün farkına varırız. Bu bölgenin büyük bir devletiyiz biz. Bunu kavradığımızda gençlerimiz uzayda Akıncı’yı uçuruyorlar. Kendimizi bilmeli ve tanımalıyız artık. Günümüzden 40 sene öncesinden bahsettik. Muhakkak geçmişin karanlık günleri bilmeli ve geleceğe de net bir şekilde bakmalıyız.” şeklinde konuştu.