Napolyon'un köpeği: Karl Ludwig Schulmeister

Karl Ludwig Schulmeister, günümüzde adı pek anılmasa da Avrupa tarihinde kilit rol oynamış ve Napolyon Fransası'nın Avusturya İmparatorluğu'na karşı savaş kazanmasını sağlamış iki taraflı bir casus. Yaşamı ve bu başarılara imza atış şekliyse yakından bakıldığında dönemine göre ilham verecek cinsten..

ÖZEL HABER 08.10.2019, 13:23 08.10.2019, 14:09
Napolyon'un köpeği: Karl Ludwig Schulmeister

Schulmeister (Türkçe okunuşu: şulmaystır), 1770 yılında bugün Almanya-Fransa sınırında bulunan Alsas bölgesinde Freistett'da doğdu. Her ne kadar adı ve soyadı klasik bir Alman ismi olsa da kendisi Macar kökenlere sahip olduğunu iddia ederek, bu özelliğini sahiplendi. Zira Habsburg İmparatorluğu'nun etki alanına bakıldığında çevre halklara dilsel ve kültürel anlamda yoğun nüfuz etmesi, Almanca isimlerin diğer halklar arasında kullanımını yaygınlaştırdı. Örneğin Macar asıllı klasik müzik bestecisi List Ferencz (Macarca),  Franz List (Almanca) olarak da bilinir. 

Gümrük kaçakçılığından çifte ajanlığa

Schulmeister'ın babası esasında fakir bir papaz olsa da metal işçiliği, bakkallık ve en önemlisi gümrük kaçakçılığı yaparak da hayatını sürdürdü. Gümrük kaçakçılığı özellikle Alsas gibi bir sınır bölgesinde her zaman için yoğun olarak yapılan bir iş oldu. Doğal olarak Schulmeister da gümrük kaçakçılığıyla iş hayatına başladı. Bazı kaynaklarda çobanlık yaptığı bilgisi yazılmış olsa da, Napolyon için çalıştığı döneme kadar hakkında daha fazla bir bilgi bulunmuyor. Çünkü kendisi çok konuşmayan ve yaptığı işlerde mümkün olduğunca göze batmamaya çaba gösteren profilde birisi olarak tarif ediliyor. 
Schulmeister'ın sıradan bir papazın gümrük kaçakçısı oğlundan çift taraflı çalışan bir casusa dönüşmesi, ilk olarak Avusturya istihbaratına Fransa aleyhinde bilgi sağlamasıyla başladı. 1779 yılında Fransız general ve diplomat Rene Savary ile tanışan Schulmeister, 5 yıl içinde Fransız diplomatın altında casus olarak çalışmaya başladı. Başarılı bir kariyer çizmesi nedeniyle gizli serviste rütbe alarak istihbarat şefliğine yükseldi. Fransa ile Avusturya ve müttefikleri arasında yaşanan Ulm savaşından hemen önce Savary, Schulmeister'ı Napolyon'a takdim ederek şu sözleri söyledi: "İşte efendim, karşınızda tamamen beyni olan fakat kalbi bulunmayan bir beyefendi."

Schulmeister’ın Avusturya Ordusu’na sızış süreci

Daha sonra Schulmeister, Viyana'ya Napolyon ile beraber uydurdukları bir hikâye ile yola çıktı. Avusturya'da tanıştığı kişilere, Fransa aleyhine casusluk yapması nedeniyle oradan sürgün edilen bir asilzade olduğunu söyledi. Schulmeister Avusturya'ya gelmeden önce Napolyon, uydurulan bu hikâyeye muhtemelen gerçekçilik katmak istedi. Bu nedenle Schulmeister’i Fransız polisine tutuklatıp hırpalatarak sınıra sürgün etti. Schulmeister’in Viyana'da özellikle de Avusturya ordusu içinde tanınırlığı artmaya başladı. Bu esnada da iki Avusturya ordusu görevlisinden yararlandı: Avusturya Gizli Servisi'nden Kaptan Wend ve Avusturya Ordusundan Teğmen Bendel.  Schulmeister, kısa sürede bu iki ismi kendisine müttefik edindi ve sonraki yıllarda bu ilişkilerden fazlasıyla istifade etti. Georger Barton, Dünyanın En Büyük Askeri ve Gizli Servis Casusları isimli kitabında Schulmeister'ın bu iki isimle kurduğu ilişkiyi şöyle yorumladı: "Daha az cesarete sahip biri Kaptan Wend ve Teğmen Bendel gibi kişilere yaklaşırken tereddüt ederdi veya korkardı, daha az yaratıcılığa sahip birisi ise bunu düşünmezdi bile. Fakat Schulmeister cesarete ve yaratıcılığa sahip biriydi. Kendisini Avusturyalı görevlilere açtı, gelecek fırsatlardan bahsederken, Napolyon'a karşı kazanılacak zaferlerden ve ganimetlerden bahsetti. Ve 24 saatten kısa süre içinde onlarla müttefik oldu." 

Schulmeister kendisine edindiği sosyal çevre sayesinde Avusturyalı General Baron Mack Von Leiberich'le tanıştı. Bu buluşmada Schulmeister generale Fransız ordusuyla ilgili bildiklerini anlattı ve Von Leiberich'de iyi bir izlenim uyandırdı. Leiberich, aslen doksan bin iyi eğitilmiş ve donatılmış askere sahip, Napolyon'a karşı büyük Avusturya Ordusunun sağ kanadından sorumlu saygın bir general olarak biliniyordu. Kendisine oldukça güvenen ancak ordusunu hareket ettirmekten pek hoşlanmayan, defansif stratejileri uygulamayı tercih eden bir askerdi. Bu özelliği, Von Leiberich'in Ulm savaşını kaybetmesinde ciddi bir etken olarak karşımıza çıkıyor.

Savaştan önce, Schulmeister Avusturya Ordusunu yanlış istihbaratlarla sürekli besledi ve bunu çok kıvamında yaptığından ötürü söyledikleri gizli servis tarafından yanlışlanamadı. Kritik bir pozisyonda olması ve verdiği istihbaratların yanlışlanamaması, Schulmeister'a karşı olan güvenin Avusturya Ordusu içinde temellenmesini sağlayan ana etmenler olarak biliniyor. Örneğin iki ordunun da şifresini biliyor olduğu ve Fransız Ordusuyla iletişim kurmak için kamplarına istediği gibi girip çıktığı ancak bu süre zarfında hiçbir Avusturyalı ajan tarafından görülmediğinden sıkça bahsediliyor.
Ulm savaşından önce iki ordunun birbirini yokladığı ve avantajlı pozisyon için fırsat kolladığı zamanlarda, Schulmeister bir gün Leiberich tarafında sorgulandı. Çünkü Fransız Ordusu'nun konumuyla ilgili Schulmeister'ın verdiği istihbaratla, Avusturya Ordusu'nun keşifçi kuvvetinin verdiği istihbaratta bir çelişki ortaya çıktı. Ancak bu durumda yine Schulmeister durumu "yanlışlanamayacak" bir takım istihbaratlarla kıl payı kurtardı ve Avusturya Ordusu'nu kapana kıstıracak süreç işlemeye başladı.

“Avusturya Ordusu’nun silah bırakması”

Gün geçtikçe orduların niyetlerinin ne olduğu ortaya çıkmaya başladı. Bu esnada Avusturyalılar Leiberich'in tutumlarından dolayı sabit bir şekilde beklerken, Napolyon ordusuna anlamsız görünen bir takım manevralar yaptırarak ilerliyordu. Sonunda Leiberich nasıl bir tuzağın içine düştüğünü fark etti, fakat bu esnada etrafı Fransız Ordusu tarafından sarıldı ve Avusturya Ordusu ne doğuya ne batıya ne de güneye hareket edemeyecek durumda kalarak kapana kısıldı.  Neyse ki Avusturyalı bir subay Leiberich'e, Fransız Ordusu'nun bir bölgesinde hattın kırılgan olduğunu ve orayı tüm güçleriyle yarıp çıkabileceklerini söyledi. Tam bu noktada Schulmeister devreye girdi ve Avusturya Gizli Servisi'ni kullanarak Fransa'da Napolyon'a karşı isyan hareketlerinin baş gösterdiğini hatta Paris'de insanların sokaklarda olduğu haberini yaydı, bunun sonucunda Napolyon'un acele bir şekilde Paris'e hareket ettiğini haberi Avusturyalılar arasında kesinlik kazandı. Bu bilgiyi doğruluk algısını artırmak için birden fazla kez raporlar ve en son kendisi bizzat Von Leiberich'in karşısına kendisinin bastırdığı sahte Fransızca gazete ve mektuplarla çıkıp generali bu yalana inandırır. Daha önce bahsettiğimiz Kaptan Wend ve Teğmen Bendel bu noktada önemli, çünkü mevcut yanlış istihbarat bu iki önemli subay aracılığıyla Avusturyalılar arasında yayıldı. Daha önce belirttiğimiz üzere Leiberich, kişiliği ve eğitimi gereği ordusunu hareket ettirmeye meyilli olmayan bir general olarak Schulmeister tarafından atılan yeme kolayca inandı ve sonuç olarak Avusturya Ordusu, Fransızlar tarafından kıskaca alındı. Savaşlarda bir ordunun başına gelebilecek en kötü durum, düşman ordusu tarafından kuşatılmaktır. Çünkü düşman ordusu sayıca az olsa dahi kesin yenilgi ve tüm ordunun imhasıdır.

Fransız kuvvetleri iyice yaklaşarak Avusturyalıları Ulm şehrinin içine çekilmeye zorladı ve sonrasında Fransız topçuları şehri yoğun top ateşine tuttu. Bu esnada Ulm şehrine yaklaşmakta olan Rus Ordusu, Avusturyalıların tek umuduydu ancak Avusturyalılar 20 Ekim günü teslim oldu. Avusturyalıların teslim oldukları vakitte Rusların Ulm'a 100 mil uzakta konuşlanmış olduğu biliniyor.

Bu zaferden sonra Napolyon tarafından ödüllendirilen Schulmeister, Alsas sınırındaki doğduğu yere, kendisini bekleyen eşine geri döndü ve iki tane yetim çocuğu evlat edinerek yaşamına devam etti.

Kaynaklar: George Barton- The World's Greatest Military Spies And Secret Service Agents

Britannica.com

Yorumlar (0)