Geleneksel olan dijitale dönüşüyor! Dijital medyada neler oluyor?

Dünyada dijital dönüşümün ayak sesleri yükseliyor. Artık birçok alanda geleneksel yöntemler ve araçlar yavaş yavaş terk edilirken yeni dönüşümler adından söz ettirmeye başlıyor.

Son yıllarda bu dönüşümün en belirgin yaşandığı alanlardan birisi de medya ve kitle iletişim sistemleri.

Televizyonların, gazetelerin ve radyoların hayatımızdaki yeri gitgide değişmeye ve dönüşmeye başladı. Artık geleneksel metotlarla kitle iletişim araçlarıyla etkileşime girmek yerine kullanıcılar daha interaktif daha hızlı daha dinamik yeni yöntemleri tercih ediyor. Basılı gazetelerin dijital gazetelere ve dijital haberleşme sistemlerine, radyoların podcastlere ve milyonlarca müziğin bulunduğu müzik veri akışı servislerine dönüştüğü günümüzde en büyük dönüşümlerden biri de video içerik hizmetlerinde yaşanıyor.

Geleneksel medya ve TV içeriklerinin yanında artık dünyada entegre olan “istediğin yerde, istediğin zamanda” mottosuyla işlerlik kazanan dijital video içerik sağlayıcı hizmetleri popülerliğini günden güne arttırmaya başladı.

Dünyaca ünlü Youtube, Netflix, Disney+, Amazon Prime, Mubi (Türkiye’de kurulan) ve ülkemiz özelinde Blu TV, Exxen, Gain, Puhu TV, BeinConnect, Exxen, Apple TV gibi platformlar bu değişimin öncülerinden oluyor.

Bir değişim varsa ve bu değişim kullanıcıların hayatlarındaki problemleri çözüyorsa yayılma sıklığı ve hızı da çok hızlı artış gösteriyor. Nitekim artık dünyada Netflix’in kullanıcı sayısı 213 milyonu aştı. Ülkemizdeki video içerik platformlarının da hatırı sayılır bir kullanıcısı var.

Bugün bu haberde dijital dönüşüme katkı sağlayan bu değişimleri ve video içerik platformlarının da kendi içerisindeki “yeni denemelerini” sizlerle paylaşacağız.

Dünyanın gözü kulağı orada: Netflix

Dijital platformlardan bahsederken, öncü niteliğinde olan Netflix ile başlamak en doğrusu olur.

1997 yılında Marc Randolph ve Reed Hastings tarafından Kaliforniya’da kurulan şirket, ilk verilen iş ilanında DVD satımı ve kiralanmasıyla uğraşıyordu.

Bu alanda oldukça başarı elde eden şirket, dizi ve film sektörünün dünyada dijitale doğru kaymasıyla 2007 senesinde internet sektörüne de resmi olarak girdi.

Fakat şirket bugünkü son halini 2013 senesinde yayımlamış olduğu House of Cards dizisiyle aldı. Netflix Orijinal serilerinin de başlangıcı bu diziyle yapıldı.

Netflix'in ilk orijinal serisi House Of Cards'ın tanıtım görselinden bir görüntü.

2016’da 40 ülkede faaliyette…

Platform gitgide tanınmaya başladı Las Vegas’ta süren CES 2016’da konuşma yapan Netflix CEO’su Reed Hasting, içlerinde Türkiye’nin de yer aldığı 40’a yakın ülkede faaliyete başlayacaklarını kaydetti.

O dönemde 70 milyonun üzerinde evde kullanımda olan Netflix’in Ekim 2021 itibarıyla kullanıcı sayısı 213,6 milyonu geçti.

Netflix Orijinal…

Netflix son dönemlerde Orijinal adını verdiği yapımlarına öncelik vermiş durumda. Platform üzerinde birçok orijinal içerik yer alırken yeni içeriklerle de adeta “Netflix dünyası” oluşturuluyor.

Sadece bunlarla da sınırlı değil. Türkiye’den çeşitli belgesel serileri de dizi ve filmlerin yanında platforma yer alıyor. Son olarak megastar Tarkan’ın da Netflix ile anlaştığı haberi geldi. İddialara göre Tarkan’ın hayat hikayesini yakın zamanda Netflix’te izlemek mümkün olabilir.

Netflix Starlight: Edis ile ünlü pop yıldızı Edis'le ilgili bir belgeseli sevenleriyle buluşturmuştu. İddialar doğruysa sırada bir Tarkan belgeseli yer alabilir.

Geleneksel yöntemlerden farklı ne yaptı?

Netflix vb. platformlar aslında geleneksel akışlarda çoğu zaman bulunmayan zaman ve mekan problemini ortadan kaldırdı.

Günümüzde alışılmış geleneksel içerik takip etme yöntemleri zamana ve mekana bağlı kalabiliyor. Video içerik platformlarının tamamında olduğu Netflix’te de içerikler istenildiği zaman, istenildiği yerde takip edilebilen bir hal alınca ilgi giderek arttı.

En önemli değişiklik ise dizilerin özellikle bölümlerinin parça parça değil tek seferde sezonluk olarak verilmesiydi bu da bekleme olumsuzluğunu ortadan kaldırdı.

Netflix ülkelere özel içerikler ve yapımlarla dikkat çekti

Ocak 2016’da Türkiye’de hizmete giren Netflix, Ekim 2016’da Türkçe içerikleriyle hizmete girdi. Türkiye’ye gelen yeni servisle Türkçeleştirilen kullanıcı dostu bir arayüz, yerli içerikler ve TL ile ödeme seçenekleri görülmeye başlandı.

Amerika’da hayatına DVD kiralama firması olarak başlayan Netflix, DVD sektörünün yavaşlaması sonrasında çevrimiçi video içerikleri yayına almaya başlamıştı. Netflix ilk 1 saat içerisinde Türkiye’de 7 binin üzerinde üyeye ulaştı.

Netflix Türkiye’de…

Netflix bünyesine dahil ettiği Türkiye yapımı içerikleriyle de ses getirmeyi başardı.

Ünlü oyuncu Çağatay Ulusoy’un Hakan Muhafız dizisiyle başlayan serüvenin sonrasında Atiye, Aşk 101, 50 m2, Fatma, Diriliş Ertuğrul, Kulüp gibi diziler de Türkiye’deki kullanıcılarla buluştu.

Netflix orijinal dizilerin yanında Türkiye yapımı orijinal filmlerinden ilki olan Yarına Tek Bilet’in de 19 Haziran 2020 günü yayına girdi ve filmlerin de sayısı giderek arttı.

Netflix'in ilk orijinal Türk yapımı filmi Yarına Tek Bilet'den bir kare...

Trafik yavaşlatılmak durumunda kalındı

Koronavirüs salgını sebebiyle milyonlarca kullanıcı evlerinden çalışma sürecine geçti ve internet içerikleriyle geçirilen süre de arttı. İlgi öylesine yoğundu ki 2020 yılının Mart ayında Netflix tarafından Avrupa’daki kullanıcıların yayın hızının 1 aylığına yavaşlatılacağı duyurdu. Daha sonra benzer bir açıklama Youtube kanadından geldi.

Türkiye’deki dijital platformlar

Türkiye’de video içeriklerin dijitale entegresi konusunda ciddi adımlar atıldı. Bunlardan en bilinenleri ise Exxen, Blu TV, Puhu TV, Gain, BeinConnect gibi platformlar oldu.

Bunlardan en dikkat çekenlerinin başında Blu TV ve Exxen geliyor.

Acun Ilıcalı’dan 1 milyar TL’ye yakın yatırım!

Ünlü televizyoncu Acun Ilıcalı’nın 1 Ocak 2021 tarihinde yayına başlayan Exxen platformu için 1500 kişiden oluşan bir ekip oluşturuldu.

Platformda çeşitli diziler, belgeseller, yarışma programları ve çok sayıda içerik yer alıyor.

Televizyon programlarına göre dijitale daha uygun kısa süreli ve dinamik içeriklerin yer aldığı platform kısa sürede izleyicilerden büyük bir ilgi gördü.

Acun Ilıcalı tarafından ise platform için ayrılan yıllık bütçenin 900 milyon TL olacağı ifade edildi.

Exxen çeşitli abonelik sistemleri ve fiyatlandırmalarıyla yarışma programları, belgeseller çeşitli dizileri bünyesinde barındırıyor.

Exxen Spor

Acun Ilıcalı, platforma dahil ettiği içeriklerin yanında UEFA maçlarını da yakın zamanda bünyesine kattı ve ek üyelik paketleriyle sporseverlerin hizmetine açtı. Bu da Exxen platformunun daha da yaygınlaşmasının önünü açtı.

Blu TV

Türkiye’de bir diğer çok ses getiren dijital platform ise Blu TV. Blu TV Doğan Holding çatısı altında kuruldu ve tıpkı Exxen, Netflix ve türevleri gibi video içeriklerin paylaşıldığı bir medya sağlayıcısı.

Diğer platformlar gibi akıllı TV’ler, mobil cihazlar ve bilgisayar üzerinden entegrasyonu olan uygulamayla kullanıcılar her yerde istedikleri zaman istedikleri içerikleri takip edebiliyorlar.

Yerli ve yabancı dizilerin yanında belgeseller, özel birçok Türkiye yapımının yer aldığı platform yakın zamanda dünyaca ünlü belgesel şirketi Discovery+ ile de ortaklığa gitti ve bünyesine yüzlerce belgeseli dahil etti.

Bunun da haricinde platformda canlı TV izleme seçeneğiyle müşterileri cezbeden seçenekler verildi.

Özenle seçilmiş filmler: MUBİ

Kurucusunun Türk olduğu tüm dünyada yankı uyandıran önemli bir film servisi de MUBİ.

Mubi özenle seçilen filmlerin yayınlandığı çevrimiçi akışla abonelik tabanlı bir OTT servisi. Abonelik sistemine dahil olan kullanıcılar gerçek zamanlı olarak platformda dünya sinemasından eşsiz filmleri takip edebiliyorlar.

Kurucusu tam bir sinema tutkunu olan platform 2020 yılında Türkiye’deki kullanıcı sayısını da 2 katına çıkardı ve 2007 yılından bu yana yayın yapıyor.

Platform dünyadan ve Türkiye’den ciddi düzeyde övgüler alıyor.

Mubi, dünya sinemasından özenle seçilmiş az bulunan filmleri izleyicileriyle buluşturuyor. Konumlandığı yer açısından ve Türkiye'den bir kurucusu olması sebebiyle özel bir önem arz ediyor.

Video içerik platformlarında yeni denemeler…

Dönüşüm dijitalde yaşanırken ve video içerikleri de yeni platformlarda görmeye başlarken yeni denemeler de olmuyor değil.

Özellikle son yıllarda yapay zeka ve makine öğrenmesi kavramları hayatımızın birçok alanında bizlere eşlik etmeye başladı.

Video içerik platformlarında da izleme davranışlarınıza göre sizin için en uygun içerikler karşınıza çıkartılabiliyor.

Böylece Google gibi arama motorlarında uzun bir süredir olan ‘kişiselleştirimiş’ içerik kavramını da video içerik platformlarında görmüş olduk.

Yapay zekanın yazdığı ilk korku filmi yayınlandı

İşte özgün denemelerden biri… Dünyaca ünlü Netflix senaryosunu yapay zekanın yazdığı ilk korku filmi “Mr. Puzzles Wants You to be Less Alive” Netflix’in imzasıyla geçtiğimiz ay yayınlandı.

Yapay zekanın makale hazırlaması, resim yapması, rap şarkısı için sözler yazması, seneler önce yapılan tabloların çeşitli gizemlerini çözmesi artık günümüzde sık kullanılan normalleşen teknolojilerden oldu. Netflix de senaryosunda sadece yapay zekanın bulunduğu bir kısa korku animasyonu paylaştı.

Mr. Puzzles Daha Az Canlı Olmanı İstiyor ismini taşıyan filmin türünün ilk örneği olduğu iddia ediliyor.

Hazırlanan kısa filmin Youtube platformundaki Netflix is a Joke kanalı açıklamasında, yapımın senaryosuna dair şu ifadeler kullanılıyor:

“Bir robotun 400 bin saatin üstünde korku filmi izlemesiyle ve sonra içlerinden kendi korku filmini yazması için çalışma yaptık. Bu ortaya çıktı.”

Mr. Puzzles Daha Az Canlı Olmanı İstiyor filminin türünün ilk örneği olduğu iddia ediliyor.

İzlediğiniz diziye dahil olun: Black Mirror Bandersnatch

Bir başka önemli deneme dünyaca ünlü Black Mirror dizisinde yaşandı.

Black Mirror 2015 senesinin sonlarında yayımlanmış olduğu TV kanalından Netflix’e transfer olan dünyaca ünlü bir dizi.

İçerisinde teknolojinin hayatımızı geliştirirken aynı zamanda karşımıza çıkartabileceği olumsuzluklara odaklanan hikayeler üreten ve Netflix tutkunlarının ilgi odağı olan bir yapım.

Geçtiğimiz yıllarda Black Mirror’un interaktif dizi bölümü Bandersnatch de yayına girmişti. Böylece dizide izleyiciye filmin akışında tercih yapmasına olanak veren çeşitli seçenekler sunuluyordu.

İzleyici dizinin bölümünün çeşitli yerlerinde hikayenin akışına müdahale edebiliyor ve interaktif bir katılımcı olmanın tadını doyasıya çıkartıyordu.

Yapılan bu yeni ve özgün denemeler oldukça ilgi çekti ve çok konuşuldu.

Black Mirror'ın interaktif bölümünde izleyiciler yol ayrımlarında karşılarına çıkan tercih haklarını kullanıyor ve dizide karakterin hikayesine yön veriyor.

Video içerik platformlarında gelecekte bizi neler bekliyor?

Yapay zekaların oluşturduğu senaryolar, katılımlı ilerleyen dizi bölümleri, zamandan mekandan bağımsız içerik takip edebilme, tüm dünyada ilgi çeken yapımları takip edebilmeye olanak veren bütünsel içeriklerle yakın zamanda video içerik platformlarının yenilerini de sık göreceğiz ve kendi içerisindeki yeniliklerini de çok konuşacağız gibi duruyor.

Yeni reklam modelleri dijital platformlara dahil olabilir

Yeni reklam modelleri de iddialara göre yakında kullanıcılarla buluşabilir. Örneğin Netflix’in ilerleyen zamanlarda kullanıcılara reklamlarını dizi/film içerisinde izleme alışkanlıklarına göre opsiyonlu olarak gösterebileceği iddia ediliyor. Henüz resmi olarak doğrulanmasa da böyle bir olayın yaşanması sektörde bambaşka bir ortamın kapısını aralayabilir.

Rekabet güçleniyor

Öte Türkiye’de de rekabet güçleniyor. Güncel olarak yakın zamanda HBO Max de pazara girecek ve 2022 yılında Türkiye’ye beraber 27 ülkede yayın hayatına başlayacak.

Rekabetin güçlenmesiyle son aşamada hem içerik çeşitliliği, hem yeni teknolojiler hem de abonelik sistemlerinde kullanıcıların cebine hitap etmesi açısından oldukça yararlı olacak gibi duruyor.