Kılıçdaroğlu, İçişleri Bakanı Yerlikaya’yı tebrik etti

Grup toplantısında konuşma yapan CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Ankara'daki bombalı saldırı girişimine ilişkin değerlendirme yaptı. Kılıçdaroğlu, "Pazar günü İçişleri Bakanını arayarak bilgi aldım. İçişleri Bakanı'nı çetelerle ve uyuşturucu baronlarıyla mücadelesi kapsamında tebrik ettim. Bu durumu özellikle belirtmek isterim" dedi.

Saldırı girişiminde bulunan 2 terörist etkisiz hale getirildi

1 Ekim tarihinde saat 09.30 sıralarında Ankara Kızılay’da İçişleri Bakanlığı önünde 2 terörist tarafından bombalı saldırı girişiminde bulunuldu. Teröristlerden biri kendini patlatırken diğeri emniyet güçleri tarafından etkisiz hale getirildi. Saldırı sırasında 2 polisimiz hafif şekilde yaralanırken, teröristlerin saldırı girişiminde kullandığı hafif ticari aracı ise Kayseri'de öldürdükleri veterinerden gasp ettikleri anlaşıldı.

"İçişleri Bakanı’nı tebrik ettim"

Bugün ki grup toplantısında bombalı saldırı girişimine yönelik açıklama yapan CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, "Bu ülke terör olaylarından çok çekti. Terör nereden nasıl gelirse gelsin mücadele etmek insanlık görevidir. Teröre karşı durmak ve ortak bir tepki vermek hepimizin görevidir. Pazar günü İçişleri Bakanını arayarak konu ile ilgili bilgi aldım. İçişleri Bakanı'nı çetelerle ve uyuşturucu baronlarıyla mücadelesi kapsamında tebrik ettim. Bu durumu özellikle belirtmek isterim" ifadelerini kullandı.

Grup toplantısında konuşmasına devam eden Kılıçdaroğlu'nun açıklamalarından satır başları ise şöyle:

‘‘Bu Meclis, Gazi Meclisi değil’’

"Kadın erkek eşitliğini parti kurultayına götüreceğim. Bir erkek bir kadın fermuar sistemi gelecek. Kadınların siyasete girmesinin önündeki tüm engelleri kaldıracağım. Kadın kardeşlerimden bu konuda destek bekliyorum. Biz kadın devrimini gerçekleştireceğiz. Siyaset sorunları çözme sanatıdır. Siyasetçi belirli bir makama geldikten sonra eğer zenginleşmişse bilin ki o yalnızca kendisine hizmet etmiştir. Kim dün yüzükten bahsedip bugün de 13 uçakla geziyorsa ortada bir sorunumuz var demektir. Ben bu Meclis'e Gazi Meclis demiyorum, Gazi Meclis, Kurtuluş Savaşı'nı yürüten meclisti. Bu meclis, AK Parti ile MHP'li vekillerin el kaldırıp indirdiği bir meclistir.

"Gazeteciler ve avukatlar neden içeride?"

Siyasi ve ahlaki bir meşrutiyeti olmayan iktidara karşı açıkça mücadele veriyoruz. Yarış ise eşit koşullarda verilir. Bu konu ile ilgili Japon bir atasözü derki, 'Pirincin içindeki siyah taşlardan değil beyaz olanlardan kork.' Erdoğan, yeni ve sivil bir anayasa yapalım şeklinde konuşma yaptı. Erdoğan, sizce gerçekten adaletten yana mı? Erdoğan, demokrasiden yana mı? Düşüncesini açıkladılar diye hapishaneler dolu. Anayasa'nın 25, 26 ve 27'nci maddelerinde düşünce ve ifade özgürlüğü belirtiliyor. Düşüncesini ifade ettiği için eğer bir kişi içerdeyse bu anayasa askıda demektir anlamına geliyor. Merdan Yanardağ, avukatlar, askerler, gazeteciler, neden içerde?

"RTÜK adeta infaz kurumu gibi"

Erdoğan'ın kafasında şunlar var. Biz bu şekilde yola çıkarak nasılsa kandırırız diyor fakat biz Milliyetçi Hareket Partisi değiliz. Anayasa madde 28, basın hürdür ve sansür edilemez. Devletin bankaları ilanlarını kime veriyor? Özgürlükten, demokrasiden, yana olan bir haber sitesine ya da gazeteye ilan veriyor mu? RTÜK adeta bir infaz kurumu. İlanlar ise havuz medyasına gidiyor. RTÜK havuz medyası haricinde adeta bir infaz kurumu gibi çalışıyor. Anayasa'daki basın maddesi ise uygulamaya geçirilmiyor. Anayasa'da gösteri ve yürüyüş hakkı var. Cumartesi anneleri; eşinin, evladının mezarının nerede olduğunu öğrenmek için bir araya toplanıyor fakat bu annelere ters kelepçe vuruluyor. Bu annelerin isteklerini neden dilemiyorsunuz? Bana demokrasiden bahsediyorlar, sen bunu benim külahıma anlat.

"Tasarruf yapacak başka bir şey kalmadı mı?"

Anayasa çocuğun eğitim hakkını ve korunması durumunu garanti altına alıyor. Öğrencilere bedava yemek verilecekti. Şubat ayında bu açıklandı fakat 8 Eylül'de başka bir açıklama yapıp yalnızca deprem bölgesindeki çocuklara yemek vereceklerini duyurdular. Tasarruf yapacak başka bir şey kalmadı mı? 3-6 yaş arası çocuk eğitiminde 7 milyon kadar çocuğun yeteri kadar beslenemediği devletin açıklaması olarak basına yansıdı. Anayasa'da ise diyor ki kimse eğitim hakkından mahrum bırakılamaz. Çocukların beslenme ve okuma hakkı var fakat bu hakkı vermiyorlar. Şanlıurfa'daki 70-80 kişilik sınıflarda bir öğretmen o kadar öğrenciyle nasıl ilgilenecek?

Madde 45 ise çiftçinin korunmasıdır. Böyle de bir kanun var. Çiftçiye her sene bütçeden milli gelirin yüzde 1'i oranında pay hakkı verilir diyor. Hiçbir zaman bu pay işçiye verilmedi. Sen olan kanuna uymuyorsun sonra da gel birlikte demokratik bir anayasa yapalım diyorsun."