Bakanlık Türkiye'nin Doğu Akdeniz'deki kıta sahanlığını paylaştı

Dışişleri Bakanlığı, Libya ile varılan son mutabakatın ardından Türkiye'nin Doğu Akdeniz'deki kıta sahanlığı ve münhasır ekonomik bölge (MEB) sınırlarını gösteren haritayı sosyal medyada paylaştı. 

GÜNDEM 02.12.2019, 16:38 02.12.2019, 16:40
Bakanlık Türkiye'nin Doğu Akdeniz'deki kıta sahanlığını paylaştı

Türkiye ile Libya arasında geçen hafta imzalanan Deniz Yetki Alanlarının Sınırlandırılmasına İlişkin Mutabakat Muhtırası'nın ardından Dışişleri Bakanlığı İkili Siyasi İşler ve Denizcilik-Havacılık-Hudut Genel Müdür Vekili Büyükelçi Çağatay Erciyes,  Türkiye'nin Doğu Akdeniz'deki kıta sahanlığı ve MEB sınırlarını gösteren haritayı sosyal medyada paylaştı.     

Türkiye ile Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti (KKTC) arasında 2011 yılında imzalanan anlaşmada belirlenen hat, A ve B noktaları işaretlenirken, Türkiye ve Mısır arasındaki "ana karalar arası ortay hat" C, D ve E noktaları ile gösterildi.    

Türkiye ile Libya arasında geçen hafta imzalanan "Deniz Yetki Alanlarının Sınırlandırılmasına İlişkin Mutabakat Muhtırası" ile belirlenen noktalar da E ve F noktaları ile işaretlendi. 

Ne olmuştu?

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Libya Ulusal Mutabakat Hükümeti Başkanlık Konseyi Başkanı Fayez Al Sarraj ile 27 Kasım günü İstanbul'da görüşmüştü. 

Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığından yapılan açıklamada, Türkiye ile Libya Ulusal Mutabakat Hükümeti arasında, "Güvenlik ve Askeri İşbirliği Mutabakat Muhtırası" ve iki ülkenin uluslararası hukuktan kaynaklanan haklarının korunmasını amaçlayan "Deniz Yetki Alanlarının Sınırlandırılmasına İlişkin Mutabakat Muhtırasının" imzalandığı ifade edilmişti. 

Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Hami Aksoy, Doğu Akdeniz'de Deniz Yetki Alanlarına yönelik Libya ile imzalanan anlaşma hakkında, "Doğu Akdeniz'de Türkiye'nin deniz yetki alanlarının batıdaki sınırlarının bir bölümü belirlendi." demişti.  

Anlaşmanın uluslararası hukuka uygun olduğunu vurgulayan Aksoy, şunları söylemişti:

"Esasen, tüm taraflar Doğu Akdeniz'de en uzun ana kara kıyısına sahip ülke olan Türkiye'nin kıyı projeksiyonunun adalarla kesilmeyeceğinin, iki ana kara arasındaki ortay hattın ters tarafında kalan adaların kara suları dışında deniz yetki alanı yaratamayacağının ve deniz yetki alanları hesaplaması yapılırken kıyıların uzunluklarının ve yönlerinin hesaba katıldığının farkındadır."   

Aksoy, Türkiye'nin bu anlaşmayı imzalamadan önce tarafları hakkaniyet çerçevesinde bir uzlaşı için görüşmelere çağırdığını ve hala görüşmelere hazır olduğunu vurgulayarak, "Türkiye'nin uluslararası hukuka dayalı ve hakkaniyeti temel alan bu yaklaşımı karşısında görüşmelere başlamak yerine sadece tek taraflı adımlar atarak Türkiye'yi suçlamak tercihine gidilmiştir. Bu anlayışın altında örneğin Türkiye'nin ana karasının karşısında küçük bir ada olan Meis'e kendi yüzölçümünün 4 bin katı kadar deniz yetki alanı kazandırmaya çalışan maksimalist ve uzlaşmaz Yunan-Rum tezleri yatmaktadır." ifadelerini kullanmıştı.

Bu anlayışın zamanında Mısır'a 40 bin kilometrekare alan kaybettirdiğini kaydeden Aksoy, "Libya'yla imzalanan son anlaşmayla iki ülkenin oldubittilere izin vermeyeceği en açık şekilde ortaya konmuştur." açıklamasında bulunmuştu.

Yorumlar (0)