TÜRK-İŞ Başkanı Atalay’dan “maden zirvesi” önerisi

Manavgat’ta bir otelde gerçekleştirilen “Medya Buluşmaları” etkinliğine katılım sağlayan Türk-İş Genel Başkanı Ergün Atalay, burada açıklamalarda bulundu. EYT, asgari ücret ve Amasra’da yaşanan maden faciası hakkında konuşan Atalay, gazetecilerin sorularını yanıtladı.

“Kökten çözüm bulunmalı”

EYT hakkında açıklamada bulunan Atalay, “1999 senesinden önce işe girmiş olan kişiler yaş sorunu yüzünden emeklilik sırasında karşı karşıya kaldığı sorunun çözüme ulaşmasıyla ilgili maddi ve manevi açıdan büyük bir çaba sarf ediyor. Bizler bu durumu bakanlara, ülkeyi yönetenlere birden fazla kez söyledik. Bu konunun yeniden gündeme alınmaması adına kökten bir çözüm bulunması gerekmektedir” dedi.

"Emek mi satayım?”

Asgari ücret tahminleriyle ilgili basın mensuplarının sorularını yanıtlayan Atalay, “Ben asgari ücret meselesini ağzıma almıyorum. Siyasiler üç ay kadar bir zamandır asgari ücret hakkında konuşuyorlar, ki bu kişilerle de ilgili değil. İlgili olan kim? Türk-İş. İlgili olan kim? İşveren sendikası. İlgili olan kişiler bizleriz. Ben şimdi maaş zammına beş ay süre kala emek mi satayım, umut mu satayım? Nasıl davranayım ben? Bizler asgari ücret zammını ne zaman alıyoruz? Ocak 1’de değil mi? Şubat 1’de de maaşlara yansıyor. Neden ben bunu ağustos ayından itibaren dilime dolayım? Bundan öncesinde haziranın başında da aynı durumlar yaşanıyordu. Başlıyorlardı şubat ayında bir sürü laf söylemeye. Şimdi aynı şekilde başladılar konuşmaya. Ben vakti olmadan bu konu ile ilgili bir ifadede bulunmayacağım.” ifadelerini kullandı.

“A’dan Z’ye kadar bütün konularla konuşalım”

Amasra’da yaşanan gelen maden kazası hakkında konuşan Atalay, “Bu patlamanın muhakkak bir nedeni vardır. Gaz kendi kendine patlayacak değil. Araştırma Komisyonu hızlı bir şekilde patlamanın nedenini bulmalıdır. Sorumluları nedir, kimdir herkese paylaşsınlar. Bunun ardından bir maden zirvesi gerçekleştirilmesi gerekiyor. Zaten bizler bunu senelerdir dile getiriyoruz. Bunun içerisinde muhalefeti olsun, iktidarı olsun. A’dan Z’ye kadar bu meselede her şeyi ülke gündemine yeniden taşıyalım.” dedi.

“Su torbaları olmasa daha vahim olacaktı”

Kazaların yaşanmaması adına gelişen teknolojiyle beraber bütün maden ocaklarının daha güvenilir bir konuma getirilmesi gerektiğini ifade eden Atalay, “Amasra’da bulunan kömür ocağında bizlerin iyi şekilde kurulmuş olan bir teknolojisi bulunuyor. Aşağısı tam olarak 350 metre, 2,5 kilometrelik bir bölgede bulunuyor. Bu madenin tavan kısmında naylondan su torbaları var. Eğer o su torbaları hiç olmasaydı durum daha vahim olacaktı. Çünkü ateşle temas ettiği an su torbaları patlıyor. Madeni o an akan sular çamur yapıyor” dedi.