Papa'dan Beşşar Esed'e mektup!

Katoliklerin ruhani lideri ve Vatikan Devlet Başkanı Papa Franciscus, İdlib'deki sivil halkın içinde bulunduğu dramatik koşullar ve insani durum sebebiyle derinden endişe duyduğunu söyledi.

Vatikan Basın Sözcüsü Matteo Bruni, yaptığı açıklamada, Katoliklerin ruhani lideri ve Vatikan Devlet Başkanı Papa Franciscus'un Suriye'de rejimin lideri Beşşar Esed'e, İdlib'e vurgu yapılarak Suriye'deki genel insani duruma ilişkin 28 Haziran'da bir mektup yazdığını açıkladı.

Vatikan Basın Sözcüsü Matteo Bruni, Katoliklerin ruhani lideri ve Vatikan Devlet Başkanı Papa Franciscus'un yazdığı mektubun, Vatikan hükümetine bağlı Bütüncül İnsani Kalkınmayı Destekleme Başkanlığı'nın başındaki Kardinal Peter Kodwo Appiah Turkson tarafından bugün, Suriye'de Beşşar Esed'e ulaştırıldığı bilgisini de paylaştı.

Vatikan Basın Sözcüsü Matteo Bruni, Papa Franciscus'un mektubunda, Suriye'nin İdlib kentindeki sivil halkın içinde olduğu dramatik koşullara özel vurgu yaparak, Suriye'deki genel insani durumdan duyduğu derin endişeyi dile getirdiğini belirtti.

Mektupta Papa'dan 3 kez "uzlaşma" ve "barışma" vurgusu!

Vatikan Devlet Sekreteri (Başbakan) Kardinal Pietro Parolin de mektuba ilişkin Vatikan'a yakın basın organlarına değerlendirmeler yaptı.

Başbakan Kardinal Pietro Parolin, Katoliklerin ruhani lideri ve Vatikan Devlet Başkanı Papa Franciscus'un mektubunda, Suriye Devlet Başkanı Beşşar Esed'den "Bu insani yıkımı durdurması için mümkün olan her şeyi yapmasını" talep ettiğini ifade etti.

Vatikan Devlet Sekreteri (Başbakan) Kardinal Pietro Parolin, Katoliklerin ruhani lideri ve Vatikan Devlet Başkanı Papa Franciscus'un mektubunda sivillerin korunması, okul-hastane gibi sivil yapıların vurulmaması, yerinden edilen insanların evlerine dönmesi ve tutukluların serbest kalması çağrısı yaptığını söyledi.

Vatikan Devlet Başkanı Papa Franciscus'un uzun senelerdir savaş içindeki Suriye'nin kardeşlik ortamında barışı bulması için dua ettiğini bildiren Vatikan Devlet Sekreteri Kardinal Pietro Parolin, mektubunda da 3 kez "uzlaşma" ve "barışma" vurgusu yaptığını, Papa'nın amacının da bu olduğunu dile getirdi.

Suriye'nin İdlib Gerginliği Azaltma Bölgesi'nde son durum

Ülkenin kuzeybatısındaki İdlib ili neredeyse iç savaşın başından bu yana muhaliflerin kalesi niteliğinde bir bölge. 22 Temmuz 2019 tarihi itibariyle, iç göç ile nüfusu 4 milyona ulaşan İdlib'in merkezi, 2015 yılının Mart ayında tamamen muhaliflerin kontrolüne geçti. İdlib, rejimin ve Beşşar Esed'e destek veren Rusya'nın en yoğun hedef aldığı bölgelerin başında geliyor.

Rusya, Türkiye ve İran, 4-5 Mayıs 2017 tarihindeki Astana toplantısında, İdlib ve çevresini "Gerginliği Azaltma Bölgesi" ilan etmişti. Beşşar Esed rejimi güçlerinin ateşkesi sık sık ihlal etmesi üzerine, Türkiye ve Rusya ek mutabakat yapmıştı.

17 Eylül 2018 tarihinde Soçi'de imzalanan mutabakata rağmen, Beşşar Esed rejimi güçleri, destekçilerinin yardımıyla saldırılarını sürdürüyor. Kazakistan'ın başkenti Nur Sultan'da 25-26 Nisan 2019 tarihinde Rusya, Türkiye ve İran arasında düzenlenen 12'nci toplantı sırasında artan saldırılar aynı yoğunlukta devam etti.

Beşşar Esed rejimi ve destekçilerinin, Rusya ve Türkiye'nin İdlib mutabakatını imzaladığı 17 Eylül 2018 tarihinden beri ateşkesi defalarca ihlal ederek gerçekleştirdiği saldırılarda ise 553 binden fazla sivil yerlerinden edildi.

SNHR (Suriye İnsan Hakları Ağı), Baas rejimi lideri Beşşar Esed ve destekçilerinin, İdlib Gerginliği Azaltma Bölgesi'ne 26 Nisan-12 Temmuz 2019 tarihleri arasında düzenlediği saldırılarda 157'si çocuk, 111'i kadın 606 sivilin hayatını kaybettiği bilgisini paylaşmıştı.

uriye'de hava saldırısını kimin düzenlediği nereden biliniyor? Rus saldırıları ile rejim saldırıları nasıl ayırt ediliyor?

Sivil halka yönelik Suriye'de hava saldırıları gerçekleştiren Beşşar Esed rejimi ile Rus hava kuvvetlerinin bombardımanları birbirinden kolaylıkla ayırt edilebiliyor. Rus yapımı olan ama eski teknolojiye sahip rejim uçakları saldırılarını yüksek irtifadan gerçekleştiremiyor ve alçalarak hedefe doğru yaklaşıp geniş alanları vuruyor. Rus eski yapımları olan Esed rejimi uçakları ayrıca nokta atış da yapamıyor. Hokta atış yapamadığı için hedefe doğru çok sayıda bomba atılıyor. Mühimmat sayısı fazla tutulduğu için de tahribat daha geniş bir çevreye yayılıyor. Ayrıca Esed rejimi uçakları, saldırı için irtifa kaybederken de aşırı yüksek ses çıkarıyor.

Rus uçakları ise saldırı anında hedefe fazla yaklaşmadığı için jet motoru sesleri yere ulaşmıyor. Rus saldırılarında ilk duyulan ses, bombaların infilak ettiği anda oluyor. Rejim uçakları eski teknolojiye sahip olduğu için bombardıman için hedeflere teker teker ve aralıklarla yaklaşırken, Rus uçaklarının en az ikisi bir arada havalanıp birlikte saldırıyor.

Mühimmat kalıntılarından da anlaşılıyor

Saldırılarda kullanılan mühimmat kalıntıları incelendiğinde eski nesil olanların Esed rejimine, yeni nesil olanların ise Ruslara ait olduğu tespiti yapılıyor. Muhalifler, Rus savaş uçakları ile Esed rejimi savaş uçaklarını, üslerin çevresinde ve ülkenin kilit noktalarına kurulmuş ekipmanları yardımıyla büyük ölçüde tespit edebiliyor.