Beklenen oldu...İran sınırı aştı!

İran Dışişleri Bakan Yardımcısı Arakçi, nükleer anlaşmada taahhüt ettikleri zenginleştirme oranı ve miktarına uymayacaklarını ilan etti. İran, bugün itibarıyla 3,67 uranyum zenginleştirme oranını arttırmaya başladı.

DÜNYA 07.07.2019, 13:31 07.07.2019, 13:36
Beklenen oldu...İran sınırı aştı!

İran Dışişleri Bakan Yardımcısı Abbas Arakçi, başkent Tahran'daki cumhurbaşkanlığı binasında basın toplantısı düzenledi. Arakçi, nükleer anlaşmada ülkesinin beklentilerinin yerine getirilmemesi nedeniyle anlaşma çerçevesindeki taahhütlerinden bazılarına uymamakla ilgili 60 günü içeren 'ikinci adım' uygulamalarını devreye soktuklarını duyurdu. 

Arakçi, "Bugün ilk 60 günün sonuna geldik. İsteklerimiz yerine getirilmediği için ikinci adımı uygulamaya koyuyoruz. İkinci adımda (nükleer anlaşmada) taahhüt ettiğimiz zenginleştirme oranı ve miktarına riayet etmeyeceğimizi ilan ediyoruz." dedi. 

Bundan böyle bazı taahhütleri yerine getirmemelerinin 'nükleer anlaşmayı ortadan kaldırmak değil korumak' için olduğunu vurgulayan Arakçi, "Nükleer anlaşmadan ayrılmamız da mümkün. (Yeni) 60 günlük süre taraflara istifade edebilecekleri fırsatlar tanımaktadır. Üçüncü adımı da değerlendiriyoruz. 60 gün sonra üçüncü adımımızı da açıklayacağız." diye konuştu.

"Uranyum zenginleştirme oranı 3,67'yi de geçebilir"

Tahran yönetiminin 60 gün içerisinde nükleer faaliyetlerde neler yapacağıyla ilgili soruya Arakçi, "İran Atom Enerjisi Kurumunun ihtiyacı neyse o yapılacaktır. Zenginleştirilmiş uranyum miktarı 300 kilogramın da üzerine çıkartılabilir veya zenginleştirme oranı 3,67'yi de geçebilir." karşılığını verdi. 

Arakçi, ABD yaptırımlarının aşılması ve Avrupa ülkelerinin İran ile ticaretlerinin devam edebilmesi için oluşturulan özel ödeme mekanizması INSTEX'in ülkesinin beklentilerini karşılayıp karşılamadığına ilişkin, şunları söyledi:

"Avrupalılar INSTEX'ten beklentilerimizi yerine getirmiş olsalardı bugün ikinci adımı uygulamaya koymazdık, atmazdık. INSTEX temel girişim olarak iyi sayılır ancak bunun işlevi için uzun bir yol söz konusu. Petrol satışı veya kredi uygulaması olmaması durumunda bir getirisi olmayacaktır."

"Petrol ihracatı konusundaki isteklerimiz yerine getirilmeli"

Bu süreçte Avrupa, Rusya ve Çin'in çözüm yolları bulma noktasında çaba gösterdiğine şahit olduklarını ifade eden Arakçi, diplomatik yolların kapanmadığını, konuyla ilgili uzman ve siyasetçilerin temaslarının sürdüğünü ancak çabaların netice vermeye yönelik olması gerektiğini bildirdi. 

Arakçi, İran'ın özellikle petrol ihracatı konusundaki isteklerinin yerine getirilmesi gerektiğine dikkat çekerek, Cebelitarık Boğazı'nda İngilizler tarafından durdurulan İran tankerinin iddia edildiği gibi Suriye'ye petrol taşımadığını, konuyla ilgili İngiltere ve İspanya'yla temasların devam ettiğini söyledi. 

ABD'nin nükleer anlaşmadan resmen ayrıldığını ve söz konusu mekanizmadan (nükleer anlaşma) hiçbir şekilde faydalanamayacağını aktaran Arakçi, "ABD'nin, İran ve 4+1 ülkelerinin (Rusya, Çin, İngiltere, Almanya, Fransa) toplantılarına katılması için şart olan başta petrol ve bankacılık olmak üzere diğer yaptırımları kaldırmasıdır. Öncelikle petrol ve bankacılık, diğerleri zamanla kaldırılabilir." şeklinde konuştu.

"3,67 uranyum zenginleştirme oranı arttırılmaya başlanmıştır"

Söz konusu toplantıda bulunan İran Hükümet Sözcüsü Ali Rebii, bugün itibarıyla 3,67 uranyum zenginleştirme oranını arttırmaya başladıklarını bildirdi. 

Rebii, "Bugünden itibaren 3,67 uranyum zenginleştirme oranı arttırılmaya başlanmıştır. İhtiyacımız kadar zenginleştirme oranını arttıracağız." açıklamasında bulundu.

Ülkesinin nükleer anlaşmayı korumayı amaçladığını ancak bunun her halükarda anlaşmada kalacakları anlamına gelmediğini kaydeden Rebii, sürecin tarafların atacağı adımlara bağlı olduğunu açıkladı. 

İran Atom Enerjisi Ajansı Sözcüsü Behruz Kemalvendi de toplantıda hazır bulundu.

İran Cumhurbaşkanı Hasan Ruhani, nükleer anlaşma kapsamında uranyumu yüzde 3,67 zenginleştirmeyle 'yükümlü olduklarını' duyurmuş ancak 60 gün sonunda nükleer anlaşmada kalan 5 ülkenin (Rusya, Çin, İngiltere, Almanya ve Fransa) İran'ın anlaşmadan kaynaklı menfaatlerini korumamaları halinde söz konusu yükümlülüğün sonlanacağını ilan etmişti. 

Yorumlar (0)