Uzay çöplüğe dönüşüyor!

Uzay boşluğunda, teleskoplar ve radarlarla görülebilenlerin dışında takip edilemeyen, saatte 28 bin kilometre hıza ulaşabilen 10 milyon parça uzay çöpünün olduğu tahmin ediliyor.

BİLİM-TEKNOLOJİ 22.06.2019, 14:00
Uzay çöplüğe dönüşüyor!

Uzay boşluğunda teleskoplar ve radarlarla görülebilenlerin dışında takip edilemeyen, saatte 28 bin kilometre hıza ulaşabilen 10 milyon parça uzay çöpünün olduğu tahmin ediliyor.

Uzay çöpleri, herhangi bir işlevi kalmamış insan yapımı uydu ve benzeri uzay araçlarından ya da bunların parçalarından meydana geliyor. Faydalı bir işlevi olmayıp halen dünya yörüngesinde dolanan her şey 'uzay çöpü' olarak nitelendiriliyor. Bu çöp, uzay mekiğinin yüzeyinden kopmuş bir boya parçası veya küçük bir vida ya da görevini tamamlayarak seyrini kontrol dışı sürdüren bir uydu da olabiliyor.

Roket parçaları, kullanılmayan uydular, uydu ile uzay aracı artıklarının oluşturduğu ve dünya yörüngesinde dolaşan uzay çöplüğünde milyonlarca parça mevcut.  Teleskoplar ve radarlarla görülebilenlerin dışında takip edilemeyen, saatte 28 bin kilometre hıza ulaşabilen 10 milyon parça uzay çöpünün olduğu sanılıyor. 

Avrupa Uzay Ajansı tarafından ocak ayında yayınlanan bazı verilere göre, 1957'de Sputnik-1 ile başlayan uzay çağından itibaren 5 bin 450 roket uzaya fırlatılırken bu roketlerin yörüngeye yerleştirdiği uydu sayısı da 8 bin 950'ye ulaştı. Uzayda olanların sayısı 5 bin, çalışanların sayısı da bin 950 olarak biliniyor.

Space Surveillance Networks tarafından düzenli izlenen ve kataloglarda tutulan uzay çöplüğü sayısının 22 bin 300 olduğu ifade ediliyor. 

Gönderilen uyduların dünyaya geri dönüşümlerinin maliyeti çok yüksek olduğu için görevleri bittiğinde, genelde uzayda kalmaları tercih ediliyor ve uzay çöpü haline geliyorlar.

Uzay çöpleri nasıl oluşuyor?

En eski uzay enkazı (uzay çöpü) tarihteki 4. ve ABD'nin 2. uydusu olan ve 17 Mart 1958 tarihinde uzaya gönderilen Vanguard I uydusu. 16,5 santimetre çapındaki ve 1,5 kilogram ağırlığındaki uydu, o zamandan beri yörüngede dolanıyor.

1965'te gerçekleştirilen ilk Amerikan uzay yürüyüşü sırasında Gemini IV astronotu Edward White'ın eldiveni bir ay boyunca saatte 28 bin kilometrelik hızla yörüngede kaldı. Bu eldiven, tarihin en tehlikeli giysisi olarak anılıyor.

Mir istasyonu, uzaya gönderildiğinin ilk 10 yılında 200'ün üzerinde uzay çöpünün oluşmasına neden oldu. 

Avrupa Uzay Ajansına (ESA) ait Ariane roketinin 1986'da infilakıyla yayılan 2 bin 775 parça, ilk başta roketin eski yörüngesinde hareket ediyordu ancak 4 yıl sonra dünya çevresine dağıldı.

Pegasus roketinin üst kademesinin 1996'da patlamasıyla 4 milimetreden büyük 300 bin parçadan oluşan bir bulut meydana geldi. Bunların 700'ünün diğer uzay cisimleri için tehlike oluşturabilecek büyüklükte olduğu biliniyor.

Uzay çöplüğünün etkileri nelerdir?

Uzay çöplerinin küçük boyutluları bile yörüngedeki aktif uydular için tehlike yaratıyor. 2 bin kilometre irtifanın altında bulunan cisimlerin hızları saatte 7-8 kilometreye ulaşıyor. 

Aynı yörüngede, yakın hızlarda hareket eden uydu ve uzay çöpü çarpıştığında, uyduda saatte 10 kilometre hızda etki meydana geliyor. Bu çarpışmalarda, 10 santimetre çapındaki bir cisim uyduda çok büyük zarara yol açarken, 1 santimetre çapındaki bir cisim çarptığında uydu çalışamaz duruma gelebiliyor. 1 milimetre çapındaki cisim ise uydunun alıcılarının bozulmasına neden olabiliyor. 0,2 milimetre boyutlarında kuru bir boya parçacığı, 1983'te Challenger uzay mekiğinin kabin camını deldi. 

Aktif uyduların, büyük bir hızda hareket eden, kontrol dışı olan uzay çöpü ve ömrünü tamamlamış uydularla çarpışma riski giderek artış gösteriyor. Bu risk göz önüne alınarak uydu operatörleri tarafından uzay çöplüğüne ait parçalar dikkatle izleniyor ve mümkün olduğunca gerekli kaçınma manevraları ile muhtemel çarpışma durumlarının önüne geçilmeye çalışılıyor.

Dünyanın ilk uydusu olan Sputnik-1 ile başlayan, fırlatılan binlerce uyduyla devam eden uydu serüveni, milyonlarca parçadan oluşan uzay enkazına neden oluyor. Bu enkaz, aktif uydularla dünya çevresinde dönmeyi sürdürüyor ve uydular için büyük risk oluşturuyor. 

Uzay çöplüğü sorununa çare bulmak için geliştirilen bazı projeler olmasına rağmen henüz önemli bir ilerleme sağlanamadı. Bu nedenle, uzay çöplüğü sorununun gelecekte daha da büyüme riski var.

Yorumlar (0)