Kalaycılık mesleği, son demlerini yaşıyor 

Ankara’nın son ve en eski kalaycısı olan Hayrettin Baranlıoğlu, mesleğin en son temsilcisinin kendisi olduğunu belirtiyor.  

YAŞAM 26.09.2021, 16:40 27.09.2021, 10:07
Kalaycılık mesleği, son demlerini yaşıyor 

Çorum Sungurlu’da yaşarken yoksul durumdaki ailesine katkıda bulunmak için kalaycılık mesleğini öğrenen ve sonra da daha iyi şartlarda yaşamak ümidiyle Ankara’ya göçen Hayrettin Baranlıoğlu, mesleğini zor şartlarda devam ettirmeye çalışıyor. Kalaycılık mesleğinin Ankara’daki en yaşlı ve son temsilcilerinden olan Baranlıoğlu, mesleğinin kaybolmaya yüz tuttuğunu aktarıyor. 



“Çobanlık yaparken kalaycı oldum” 

Çok küçük yaşta iken kalaycı olduğunu belirten Baranlıoğlu, mesleki hayatını şu cümlelerle aktarıyor: “1969-1970 senelerinde kalaycılık ve demircilik mesleği çok meşhurdu. Ben de o zaman çobanlık yapıyordum. Çobanlıktan gelip bu mesleği edindim. Biz 6 kardeştik. O zamanlar hepimizin okuma imkanı sıfırdı. Belli toprağımız, malımız yoktu. Köy yoksulluğuydu bizimki. Biz de bu mesleğe başladık. Epey zaman boyunca yaptık. Sonra askere gittim. Askerden sonra da daha iyi şartlarda yaşamak ve daha fazla para kazanmak için Ankara’ya yerleştim. Ulus, Hacı Bayram’da 20 sene boyunca kalaycılık yaptım. Orada dükkanım vardı. Sonra dükkanım yıkıldı. 15-20 senedir mesleği bırakmıştım. 2020’de mesleğe tekrar başladım. Şimdi bir arkadaşla birlikte çalışıyoruz. Ben kalaylıyoruz, o da parlatıyor.” 



“Mesleğimizin çırağı yok” 

Baranlıoğlu: “Mesleğimi çok severim. Bu mesleğin ekmeğini çok yedim. Allah bereket versin. Çoluğumu çocuğumu bu meslekle büyüttüm; evimi barkımı bu meslekle kurdum. Mesleğin geleceği parlak ama artık bu mesleğin çırağı, yetişeni yok. Son çalışanları biziz. Rahmetli ustam zamanında, ‘Bu meslek o kadar değerlenecek ki altınla yarışacak ama o zaman da yetişen olmayacak.’ derdi. Şu anda o zamandayız. Ulus’ta 4-5 kalaycı anca var.” 



“Kanaat her şeyden bereketlidir” 

Baranlıoğlu: “İş ahlakı önemli. İsraf yapmamak, sabretmek, kanaat etmek önemli. İşi layıkıyla yapmak da çok önemli. Ben yaptığım işi beğenmezsem onu müşteriye vermem. Onu hatalı yaparsam çoluğuma çocuğuma haram yedirmiş olurum. Ben işimi güzel yaparsam aldığım para da helal ve tatlı olur. Kanaat her şeyden bereketlidir. Dünyadaki yaşantımızın en güzeli de sabırla olanıdır. Mesleğinizi sevin. O zaman geleceğiniz daha parlak olur.” 

Ankara’ya geldiği ilk yıllarda resmi kurumların yemekhanelerinde kullanılan bakır tabakları kalayladığını ve kolaylıkla iş bulduğunu söyleyen Usta Baranlıoğlu, yemekhanelerde çeliklerin kullanılmaya başlamasıyla iş bulma sürecinde de zorlukların yaşandığını ifade ediyor. “Perişan olduk, yokluk çektik. Yeri geldi samanlıkta yattık. Mesleğin zorluğu çok ama yaptıktan sonra da çok güzel. Hep bilek gücü ve göz gücüyle yapılıyor bu meslek. Sevene kolay, sevmeyene zor.” 

Yorumlar (0)