DSP: “Geçmişimizin yarattığı canavarlarla bugün yüzleşiyoruz”
DSP Lideri Aksakal, gündeme dair değerlendirmelerde bulunurken Türkiye’nin büyük bir kıskaç içinde olduğunu ancak hiçbir şekilde herhangi bir taraf olmaması gerektiğini dile getirdi.
Demokratik Sol Parti Lideri Önder Aksakal, bugün haftalık basın toplantısını gerçekleştirdi. Ülke ve dünya gelişmelerine değinen Aksakal, her hafta olduğu gibi bu hafta da konuşmasına koronavirüs tedbirleri ile başladı. Bunun artık bir salgın olmaktan çıktığını ve belirli risk grubu dışındaki tüm hastaların Fahrettin Koca gözünde önemini yitirdiğini belirten Aksakal, “Kalanlar için de ölmedikleri müddetçe sorun yok.” ifadelerini kullandı.
“Dünya, yeni bir sistem sürecine girdi”
Aksakal’ın konuşmasından öne çıkan ifadeler şu yöndeydi: “Dünya olarak artık yeni bir siyasi sistem sürecine girdik. Küresel emperyalizm, ikinci dünya savaşından bu yana ilk kez bu düzeye erişti. SSCB’nin dağılma süreciyle başlayan siyasi denge bozulması, terör örgütleriyle kurulmak istenen emperyalist sistem ve bunların yarattığı canavarlarla şu anda hep birlikte yüzleşiyoruz. 11 Eylül saldırıları sonrasında yaratılan hegemonyayla birlikte küresel olarak milyonlarca insanın kanı aktı. ABD’nin Ortadoğu’da planladığı tüm planlar şu anda Rusya tarafından Karadeniz ve Avrupa’da uygulanmaktadır. Kırım’ın ilhakıyla başlatılan süreç, bugüne gelmiştir.”
“Rusya, ABD ile Hatay ve Kilis pazarlığını bitirdi”
“Bugün Ukrayna’nın içinde iki yeni devlet tanındı. Bunun devamı da Dinyeper Nehri’nin doğusunu ayrı devlet olarak tanımaktır. Tüm bunlar, tüm bu hukuksuzluklar dünyanın gözü önünde gerçekleşti ancak AB ve ABD hiçbir şekilde itiraz etmedi. Çünkü kendileri, Rusya ile örtülü anlaşma içinde dünyayı yeniden dizayn etme derdindeler. Bunun en büyük göstergesi de Rusya ve ABD’nin el ele vererek Suriye’de inşa etmeye başladığı Kürt devletinde şu anda sessizliğin hakim olmasıdır. Dinyeper’in doğusunu ele geçirmek derdinde olan Rusya, Suriye’nin kuzeyi ve Hatay ile Kilis’i Suriye’ye katmak konusunda ABD ile pazarlığını tamamlamıştır.”
“Ülkemiz, büyük bir kıskacın içinde sıkıştı”
“Ülkemiz, şu anda büyük bir kıskacın içinde sıkışmış halde. Ancak hiçbir şekilde bir ülkeden taraf olmamalıyız. Montrö Anlaşması’nı uygulamalı ve anlaşma dışına hiçbir şekilde çıkmamalıyız. Bugün yaşanan kriz ve ekonomik dengesizlik ortamında ulusal çıkarlarımızı korumalıyız. Ancak şu da bilinmelidir ki gerek içeride gerekse dışarıda yaşadığımız tüm sıkıntıların ilk sorumlusu, 20 senedir iktidarda bulunan AK Parti’dir. Bunun aksini söylemek en hafif tabirle samimiyetsizliktir. Bu sorunlara çözüm getirmek, hepimizin boynunun borcudur. Başta Cumhurbaşkanı olmak üzere tüm siyasi kurumlar, komplekslerini bir kenara bırakarak çözüm üretmelidir.”
“2023 seçimlerine giderken enteresan olaylar yaşıyoruz”
“2023 seçimlerine yaklaşırken enteresan olaylar yaşıyoruz. Örneğin bugün bir ‘terörvekili’, ayrılıkçı zihniyetini açıkça belirten bir konuşma yaptı. Doğu için Kürdistan dedi. Kendisi, neden uçağa bindiğinde Kürtçe anons duymadığını ama İngilizce anons duyduğunu sordu. Tüm bu sözcükler karşısında muhalefetten herhangi bir itiraz yükselmedi. O coğrafyada yalnız Kürtler değil Türkmenler, Araplar, Türkler ve Süryaniler de yaşıyor. Yurdumuzda Çerkesler, Balkan kökenliler, Abhazalar, Ermeniler, Rumlar da yaşıyor. Anayasamıza göre bu coğrafyada yaşayan herkesin dili Türkçedir. Ama bunların hiçbiri terörvekilinin yüzüne vurulmadı. Şu kadarını söyleyeyim, bu iş hiç iyi yöne gitmiyor.”
“Ukrayna’dan ibret almalıyız”
“Ukrayna’nın şu an içinde bulunduğu durumdan ibret almalıyız. Avrupa’ya ve Amerika’ya güvenerek yola çıkanların neyle karşılaşacağını görmeliyiz. Bu küresel gelişmeler bir yandan da ülkemizin ekonomi rotasını belirliyor. Ancak yine belirtmeliyiz ki ülkemizin ekonomi yönetimi başarısızdır. Türkiye, borç batağına doğru koşmaktadır. Sayın Nebati, ülkemizi ‘nebati hayata’ sokmuştur. İngiltere’de tefecilerle pazarlık yapmış, onların gönlünü hoş tutmuştur. Vatandaşımız bunalımda. Semt pazarlarında gece vakitlerinde ıskartaya çıkmış sebze meyveler satılıyor. Su, doğal gaz ve elektrik faturaları zaten evlere şenlik! Döviz zenginleri devlet koruması altında. Emeğiyle çalışanlara da yalnız sabır dileniyor.”
“Elektrik faturamızı konuşmak için muhatap bulamıyoruz”
“Genel merkezimizin elektrik faturası her ay 3 bin TL civarında gelirken son elektrik faturamız 10 bin TL’yi aştı. Bunu konuşmak için biz bile muhatap bulamazken vatandaş ne yapsın? Bu iş böyle gitmez! Buradan Cumhurbaşkanı’nı sesleniyorum: Çevrenizdeki perdeleri biraz aralayın ve milletin sesini duyun, siyasi partilerin sesini duyun. Tenceresinde taş kaynatanlar ile et kaynatanlar arasında artık ciddi uçurum mevcut. Bunu yalnız küresel krizi bahane ederek açıklayamazsınız. Çözüm üretmek zorundasınız. Bizim başka ülkemiz yok.”
