Akşener seçmenden özür diledi, Kılıçdaroğlu'na sert sözlerle yüklendi: 'Önce koltuk' dediler!

İyi Parti Genel Başkanı Meral Akşener, haftalar öncesinden önemli mesajlar paylaşacağı duyurulan konuşmasını bugün Afyonkarahisar’da gerçekleştirdi. Akşener, isim vermeden seçimlerde bitlikte yol aldığı CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu’na yüklendi. Akşener, "Biz son seçimde yalnızca iktidarla değil seçimin kaybedilmesi için çalışanlar ile de mücadele ettik. Koltuğunun dışında başka hiçbir şey düşünmeyenler ile uğraştık. Önce şahsım, önce ben diyenlerle uğraştık. Bütün çabalarımıza rağmen yenilgiye ise engel olamadık" şeklinde konuştu.

"Kazanacak 2 ismi de aday çıkaramadım"

Akşener, Mansur Yavaş'ın ve Ekrem İmamoğlu’nun Cumhurbaşkanı Erdoğan, karşısında seçimi kazanabilme şanslarının bulunduğunu fakat Kılıçdaroğlu nedeni ile aday gösteremediklerini ima ederek; "Ben asıl sıkıntının kendi saflarımızda olduğunu görmedim. Seçimi kazanacak 2 ismin de adaylığını sağlayamadım. Sizlerden özür diliyorum. " dedi.

Akşener, konuşmasını şöyle sürdürdü:

Akşener, ekonomi yönetimine seslendi

‘‘Buradan çıkan sonuçları sizlerle paylaşacağım fakat öncelik ile iktidarın ilk 90 günlük çalışma performansını değerlendirmek isterim. AK Parti verdiği vaatlerden gün geçtikçe uzaklaştı. Biz söz konusu vaatlerin zaten gerçekleştirme niyetinde olunmadığını biliyorduk. İktidar kendi beceriksizliğinin bedelini bu dönemde yine millete ödetiyor. Ben buradan yeni ekonomi yönetimine sesleniyorum. Bunu aklınızdan sakın çıkarmayın.

"Ellerinizi fakir fukaranın üstünden çekin!"

Siz, Türk milletine karşı sorumlusunuz, sakın bunu aklınızdan çıkarmayın. Doğru ne ise daha fazla vakit kaybetmeden yerine getirin. Milletimizi daha fazla mağdur etmeyin. Enflasyonu düşürmek için gerekli yöntemini seçmek sizin elinizde. Vergileri ise AK Parti iktidarlarının şimdiye kadar ayrıcalık tanıdığı imtiyazlı kimseler için artırmak yine sizin elinizde. Ellerinizi fakir fukaranın üsteden çekin, orta direği fakirleştirmekten etmekten vazgeçin. Parayı kodamanlarınızın cebinden alın.

"AK Parti zaman kazanmaya çalışıyor!"

AK Parti'nin ne bir programı ne de bir planı var. Yeni gelenler ile adeta zaman kazanmaya çalışıyorlar. AK Parti yönetiminin daha dün savunduğu KKM'den kurtulmaya çalışıyorlar. Ben de buradan onlara sormak istiyorum. Sadece KKM nedeni ile milletimize ödetilen milyarlarca TL şimdi ne olacak? Kavcıoğlu mu, yoksa Nebati mi hesap verecek? Bakan Şimşek, ''2026 yılında rahatlayacağız" dedi. Kendisine saygım var fakat kendisi de iyi biliyor ki bu asala mümkün değil. Çünkü servet transferi hala devam ediyor. Körfez ülkelerine bazı taviz vererek varlıklarımızı fütursuz bir şekilde satarak sadece günü kurtarmaya çalışıyorlar. Peki, artık satacak bir şey kalmayınca ne yapacaklar?

"Sığınmacı problemi milli güvenlik problemidir"

Türkiye'nin her şehri Afganlarla, Suriyelilerle doldu. Parklar, sokaklar sayıları bilinmeyen sığınmacılar ile kaynarken bunu insani ve İslami bir görev zanneden aymazlık, konuksever olduğumuzu izah ile meşgul oldu. Sığınmacı problemi, milli güvenlik problemidir. Türk halkının milli kültürünü tahrip eden, bir beka meselesidir. Sığınmacı kişiler gettolar oluşturup etnik yaşam alanları ve minyatür Suriyeler kuruyorlar. Gelişmemiş ülkelerde oldukça yaygın olan çocuk işçiliği, çok eşlilik, emek sömürüsü, çocuk evliliği gibi birçok toplumsal sorun ise yeniden ortaya çıkıyor. PKK ve IŞİD gibi terör örgütleri de tehditlerini sığınmacılar üzerinden ülkemize yöneltiyor. Bu durum büyük bir iç güvenlik problemine dönüştü.

Önce hiçbir sıkıntı yok gibi davrandılar. Baktılar ki olmadı, şimdi de geri adım atıyorlarmış gibi davranıyorlar. Suriye'de şehirler kurarak bir kısım sığınmacıyı gönüllü şekilde ülkelerine döndürdüklerini açıklıyorlar. Kimseyi artık kandırmayın. Bizlerin, Türk milli kimliğinin hayati tehdit altında bulunmasına tahammülümüz kalmadı. Sınırlarımızın kevgire dönmesine, kültürümüzün dejenere edilmesine tahammülümüz yok.

"Onlar yalnızca koltuklarını düşündü"

Biz, İYİ Parti olarak Türk milletine dayatılmaya çalışılan kötülüklerin hep karşısında durduk. Geldik 2023 yılına… 2023 yılında da milletin helal oyunu babadan miras zannederek seçmen iradesine hiçbir şekilde ipotek konulamayacağını herkese anlatmak istedik. Sözde kanaat önderleri güdümünde milletin olmadığı yerlerden üretilen siyaset tarzının başarılı olamayacağını ifade ettik. Uyardık, itiraz ettik, milletimizin gerçeklerinden bihaberlere karşı irademizi koyduk. Biz bu seçimde yalnızca iktidar ile değil bu seçimin kaybedilmesi için çalışanlar ile de mücadele ettik. Koltuğundan başka hiçbir şey düşünmeyenler ile uğraştık.

"Önce ben diyenlerle uğraştık"

Bu anlamda parti olarak hiçbir fedakarlıktan asala kaçınmadık. Meselemiz Türkiye olduğundan nefislerimizi adete kör odalara hapsettik. Nefsinin esiri olan olanlarla uğraştık. Önce şahsım, önce ben diyen kişilerle uğraştık. Biz milletimizin geleceği uğruna şahsi çıkarlarımızın hepsinden vazgeçtik. Bütün çabalarımıza rağmen yenilgiye ise engel olamadık. Olduramadık.

"20 yıl sonra ilk defa Erdoğan’a karşı üstün gelebilirdik ama olmadı"

2023 seçimlerine hazırlanırken, sayın Erdoğan’ın karşısına seçimi kazanacak 2 isim çıkardık. 20 yıl sonra ilk defa sayın Erdoğan'a karşı üstünlük sağlayacak 2 adayımız oldu. Biz bahsi geçen iki arkadaşımızın da rahatlıkla Cumhurbaşkanı seçileceğini fark ettik. Yaptığımız ziyaretlerde vatandaşlarımızın da açıkça ifadeleri bu durumda etkili oldu. Samimiyetimden asla şüphe duyulmasın diye ben kendi adaylığımdan bile feragat ettim. Sorunun kendi saflarımızda bulunduğunu göremedim. Bu yüzden ben, yüce Türk milletinden ve sizlerden özür diliyorum. Ben iki arkadaşımızın da yolunu açmak için elimden ne geliyorsa yaptım. Fakat onların yolunu kapatan kişilere engel olamadım. Önlerini kesmek istediklerinde hep yanlarında durdum, bütün hakareti göğüsledim. Fakat onları paçalarından tutup aşağı doğru çekenlere bir türlü engel olamadım.

"Bizim kadar fedakar olamadılar"

Ben iki arkadaşımızın da milletimizin çağrısına kulak vereceğini düşünmüştüm. Onlara ben bu ateşten gömleği giydiremediğim için sizlerden özür diliyorum. Allah şahidim ki ben ne yaptıysam seçimi kazabilmek adına yaptım. Ne yaptıysam hepsinin bugün arkasındayım. Keşke herkes bizim kadar fedakar olabilseydi fakat maalesef olamadılar.

"Uyarılarımızı dikkate almadılar"

'Nasıl ittifak yapılır?' sorusuna cevap aranmaya başladı. Partilerin aldığı toplam oy oranlarını, gelişigüzel alt alta koyularak toplandı ve seçimin kazanılacağı zannedildi. İşte bizler böyle bir ortamda İYİ Parti olarak milletimizin sesini, beklentilerini ve taleplerini dile getirdiğimiz için sonradan oyunbozanlık ile suçlandık. Bizim söylediklerimiz, duyulmadı ve duyulmak da istenmedi. Uyarılarımız asla dikkate alınmadı. Bizim İtirazlarımız, sanki seçimi kazanma çabamızdan değil de ittifaka zarar verme niyetindeymişiz gibi görüldü."