İşçi Bayramı’nda kadın emeği konuşuldu: Eşitsizlikler gözler önüne serildi

1 Mayıs İşçi Bayramı’na yaklaşırken, Türkiye’deki kadın emeği ve eşitsizliğini yeniden gözler önüne serildi. Yüksek eğitimli kadınların bile erkeklerden daha vasıfsız işlerde çalıştığını vurgulayan Doç. Dr. Gülçin Taşkıran, “Kadınların yüzde 30,8’i kayıt dışı istihdam ediliyor” dedi.

GÜNDEM 30.04.2024, 12:09 Buse Önder
İşçi Bayramı’nda kadın emeği konuşuldu: Eşitsizlikler gözler önüne serildi

Türkiye'de her yıl olduğu gibi, 1 Mayıs İşçi Bayramı'nın yaklaşmasıyla birlikte işçi sınıfının hakları ve emek mücadelesi gündemin en önemli maddelerinden biri haline geldi. Ancak bu yıl, özellikle "Emeğin Kadın Suretleri" adlı derleme kitabının yayınlanmasıyla, sadece işçilerin değil, özellikle kadın işçilerin yaşadığı eşitsizliği ve hak ihlallerini ön plana çıkardı.

Altınbaş Üniversitesi Yayınları tarafından 2024 yılında basılan ve İktisadi, İdari ve Sosyal Bilimler Fakültesi öğretim üyesi Doçent Doktor Gülçin Taşkıran editörlüğünde hazırlanan "Emeğin Kadın Suretleri", Türkiye'de kadın emeğinin durumunu çok yönlü bir şekilde ele alıyor.

Kitap, 9 kadın akademisyenin kaleme aldığı 8 makaleden oluşuyor ve kadın emeğinin toplumsal cinsiyet rolleri, işgücü piyasasındaki ayrımcılık, yoksulluk, güvencesizlik ve daha pek çok konuyu içeriyor.

Kadınların iş gücündeki payı AB ülkelerinin altında

Kitaptan elde edilen verilere göre, Türkiye'de işgücüne katılım oranı her ne kadar artsa da, kadınların işgücündeki payı AB ve OECD ülkelerinin ortalamasının çok altında kalıyor. Kadınlar genellikle düşük ücretli ve güvencesiz işlerde çalışmak zorunda kalıyorlar.

Üstelik ev içi bakım hizmetlerinin kadının asli görevi olarak görülmesi, kadınların işe girişlerini engelliyor ve ekonomik bağımsızlıklarını sınırlıyor.

Cinsiyet eşitliği için politik düzenleme önerisi

Kitapta ele alınan diğer önemli konular arasında eğitimde ve sağlık alanında cinsiyet eşitsizliği ve kadın yoksulluğu konusu da bulunuyor. Özellikle, kadınların eğitim seviyesinin yüksek olmasına rağmen, işgücüne katılımdaki eşitsizlik ve ücret farklılıkları dikkat çekiyor.

Ancak "Emeğin Kadın Suretleri" sadece sorunları dile getirmekle kalmıyor, aynı zamanda çözüm önerileri de sunuyor. Kadınların işgücüne katılımını artırmak için evde bakım hizmetlerinin kamusal hizmet olarak sunulması, kadınlar için güvencesiz ve yarı zamanlı işler değil, tam zamanlı ve güvenceli işler sağlanması ve toplumsal cinsiyet eşitliğini sağlamak için politika değişikliklerinin gerekliliği vurgulanıyor.

Kadınlar erkeklerden daha az kazanıyor

Kitap, kadın emeğindeki eşitsizlikleri ortaya koymak için çeşitli verileri sunuyor. Türkiye'de işgücüne katılım oranının yüzde 54,3 olduğu, ancak kadınların bu oranın sadece yüzde 34,5'ini oluşturduğu belirtiliyor.

Dar tanımlı kadın işsizliğinin yüzde 11,3 olduğu ifade edilirken, geniş tanımlı kadın işsizliğinin yüzde 32,9 olduğu ortaya konuyor. Ayrıca, kadınların erkeklere göre yüzde 15 daha düşük ücretlerle çalıştığı ve yoğun işgücü gerektiren işlerde daha fazla yer aldığı vurgulanıyor.

Kayıt dışı kadın istihdamı yüzde 30,8

Kitap aynı zamanda kayıt dışı kadın istihdamının yüzde 30,8 olduğunu ortaya koyuyor. Bu durum, kadınların düşük ücretlerle güvencesiz işlerde çalışmasına ve sosyal güvencelerden yoksun kalmasına neden oluyor.

İstihdamdaki cinsiyete dayalı ücret açığına da dikkat çekilen kitapta, Türkiye'de bu açığın yüzde 15,6 olduğu belirtiliyor. Kadınların yüksek eğitim seviyelerine rağmen, erkeklerden daha düşük ücretlerle çalıştığı ve genellikle vasıfsız işlerde istihdam edildiği ifade ediliyor.

‘Toplum birlikte hareket etmeli’

Doç. Dr. Gülçin Taşkıran, kitapla ilgili yaptığı değerlendirmede, bu sorunların üstesinden gelmek için politika yapıcıların ve toplumun birlikte hareket etmesi gerektiğine vurgu yapıyor.

Kadınların işgücüne katılımını artırmak için evde bakım hizmetlerinin kamusal hizmet olarak sunulması, güvenceli ve tam zamanlı işlerin sağlanması ve toplumsal cinsiyet eşitliğini sağlamak için politika değişikliklerinin gerekliliği üzerinde duruyor.

Yorumlar (0)