Filmlerin karakter skalası en geniş güzeli: Scarlett Johansson

Kimi zaman ailesi için her şeyi yapacak kadar cesur bir anne, kimi zamansa engellerden kurtulmak için var gücüyle mücadele eden bir savaşçı… Hollywood’un bambaşka karakterlerle adından sıkça bahsettiği güzel oyuncusu Scarlett Johansson’un özel hayatına, kariyerine, filmlerine, dizilerine bakıyoruz…

KÜLTÜR-SANAT 25.11.2020, 17:39
Filmlerin karakter skalası en geniş güzeli: Scarlett Johansson

Bazen en küçük sırlarımızı paylaşabileceğimiz ‘dünyanın en masum’ annesi, bazen de sadece sesiyle kendine aşık edebilen dahiyane bir güzel… Karakterden karaktere ışınlanmayı başarabilen ende Hollywood aktrisi Scarlett Johansson’un dolu dolu hayatına ve kalplerimize dokunan filmlerine hep birlikte bakalım…


22 Kasım 1984 yılında New York City’de doğan Johansson, mimar bir baba ve yapımcı bir annenin üçüncü çocuğudur.  Johansson, 1995 yılında Lee Strasberg Tiyatro ve Film Okulu’nda eğitim almaya başladı. Tiyatro sahnesine ilk adım atışı ise, henüz küçük yaştayken ‘Sophistry’ oyunuyla oldu. Daha sonra Arthur Miller tarafından yazılan A View from the Bridge oyununda Catherine Carbone rolünü oynadı. Johansson bu rolüyle 2010 En İyi 'Seçme' Kadın Oyuncu dalında Tony Ödülü'nü kazandı. 


Film kariyerine ise Johansson, 1994 yapımı North ile başladı. Hemen ardından Little Girl, Manny & Lo ve Home Alone 3 gibi filmlerle hız kesmeden devam etti. 1998 de ise Robert Redford ve Kristin Scott Thomas ile birlikte kamera karşısına geçtiği “The Horse Whisperer”  ve 2001 yapımı “Ghost World” filmleri, tanınmasına önemli bir vesile oldu. 2003 yılına gelindiğinde ise “Girl with a Pearl Earring” ve “Lost in Translation” filmleri, kariyerini sağlamlaştıran filmler oldular. “Girl with a Pearl Earring” yani “İnci Küpeli Kız” filmi, romandan uyarlandı ve Colin Fith ile başrolü paylaşan Johansson, BAFTA ve Altın Küre’de adaylık yakaladı. 


“Lost in Translation” yani “Bir Konuşabilse” filmindeki “Charlotte” karakteri de olukça konuşulan Johansson, Bill Murray ile başrolü paylaşmıştı. Rolüyle Venedik Film Festivalinde “En İyi Aktris” ödülünü alan Johannson, BAFTA ve Altın Küre adaylıkları da yakaladı.
2004 yılında Oscar Ödülleri’ni dağıtan kurul olan   Sinema Sanatları ve Bilimleri Akademisi’nden davet alan Johansson, “A Love Song for Bobby Long” filmiyle bir kez daha Altın Küre adaylığı aldı. Woody Allen ile 2005’te yolları kesişen Johannson, “Match Point” filminde oynadı. Daha sonra “Vicky Christina Barcelona” filmi için de birlikte çalıştılar.

Black Widow karakteri, unutulmazlar arasında yerini aldı

2012’de rol aldığı “The Avengers” filmindeki Natasha Romanoff/Black Widow karakterini, seri filmlerde canlandırmaya devam etti. Bu filmler arasında “Captain America: The Winter Soldier”, “Iron Man 2”, “The Avengers: Age of Ultron”, “Captain Marvel”, “Avengers: Endgame” yer almaktadır. 2013 yılına damga vuran ve bol ödül alan “Her” yani “Aşk” filmi, Johansson için önemli bir film oldu. Çünkü Johansson filmde fiziki olarak rol almadı ve sadece sesiyle filme renk verdi. “Samantha” adında bir yapay zekâya sahip işletim sistemini seslendiren Johansson’un bu rolü de oldukça konuşuldu. 
2014 yapımı Lucy filminin de kariyerinde önemli bir yeri olan Johansson, Fransız bilimkurgusunda ‘Lucy’ adında bir anda güçleri olan bir kadını canlandırdı.


“Hail, Caesar!”, “Chef”, “Girl Night”, gibi filmlerde rol aşlan Johansson’u son dönemde zirveye taşıyan iki önemli proje oldu.2019 yılının bereketli zamanını yaşayan Johansson, Black Widow2a hayat verdiği Captain Marvel ve Avengers filmlerinin ardından, “Jojo Rabbit” ve “Marriage Story” filmlerinde rol aldı. Netflix Orijinal filmi olan “Marriage Story” de kocasıyla boşanma arifesine gelen ‘Nicole’ adındaki oyuncu bir kadını canlandırdı. Adam Driver ile birlikte rol alan Johannson’un, Driver ile kavga ettikleri sahnede senarodan kopmadan bire bir performans sergilemeleri, oldukça konuşulmuştu. Johansson, filmdeki rolüyle 92. Oscar Ödülleri’de “En İyi Kadın Oyuncu” adayı oldu.

Hem 'Marriage Story' hem de 'Jojo Rabbit' ile Oscar'a aday oldu


Taika Waititi’nin olduka ilgi çeken filmi Jojo Rabbit’te enfes bir performans daha ortaya çıkaran Scarlett Johansson, Gizli bir Nazi Savaşı karşıtı olan ve cesur bir kadın ‘Rosie’ ye hayat verdi. Kimi çevrelerce Nazi komedi tasviriyle eleştiri alan film, oyunculukları ve mizahlı senaryosuyla bazı çevrelerce de oldukça beğenildi. Johansson, filmdeki rolüyle 92. Oscar Ödülleri’de “En İyi Yardımcı Kadın Oyuncu” adayı oldu. 92. Oscar Ödülleri’nde ödül kazanamasa da sosyal medyada gecenin en çok konuşulan oyuncusu olan Scarlett Johansson, iki filme birlikte aynı törende iki adaylık aldı.

Sımsıcak gülümsemesi, dillere desten güzelliği ve canlandırdığı her karaktere anında bürünebilmesiyle Scarlett Johansson, günümüzün önü açık ve parlak oyuncularından bir tanesi… Ve biliyoruz ki bir gün Scarlett Johansson’a da o Oscar heykeli gelecek…

Yorumlar (0)