Yeni anayasa meclisin gündeminde

TBMM İnsan Haklarını İnceleme Komisyonu Başkanı ve AK Parti Osmaniye Milletvekili Derya Yanık, yeni anayasa çalışmaları alanında ihtisas komisyonu olarak muhakkak katkı sağlayacaklarını ve bu süreci heyecan ile beklediklerini ifade etti.

GÜNDEM 03.10.2023, 12:42 03.10.2023, 13:03
Yeni anayasa meclisin gündeminde

Derya Yanık, 28. Dönem 2. Yasama Yılı'nın Meclise, millete ve ülkeye hayırlı olmasını temenni etti ve yoğun bir döneme girdiklerini belirtti.

İnsan Haklarını İnceleme Komisyonunun, Meclisin bireysel başvuru kabul eden 2 komisyonundan biri olduğunu söyleyen Yanık, 27. Dönem'de komisyona toplam 13 bin 820 başvuru geldiğini; bunlardan konusu itibari ile komisyonu ilgilendirmeyen 624 başvurunun işleme alınmadığını ifade etti. Müracaatların yüzde 65'inin hükümlü ve tutuklulardan veya yargı kararlarına, kamu görevlilerinin işlem ve eylemlerine karşı itirazları içeren başvurular olduğunu belirten Yanık, üniversitelerle ve askerlik işlemleriyle alakalı müracaatların da bulunduğunu söyledi.

Başvurular alınmaya devam edecek

Komisyona 28. Dönem'de ise 1007 başvurunun geldiğini açıklayan Yanık, başvurulardan yüzde 32'sinin uygunluk şartı bulunmadığını bu yüzden de işleme alınmadığını söyledi. Yanık, geriye kalan başvuruların ise tamamının işleme alındığını ve hemen harekete geçerek ilgili kurum ile kuruluşlara iletildiğini, konu ile ilgili yazışmalarımızı tamamlanmasının ardından başvuru yapan kişiye kurumlardan gelen cevabı ilettiklerini söyledi. Yanık, yeni dönemde de vatandaşlardan bireysel başvuruları almaya devam edeceklerini ifade etti.

Komisyon bünyesi altında 6 alt komisyonun faaliyet gösterdiğini, bu komisyonlardan, Hükümlü ve Tutuklu Hakları Alt Komisyonu, Çocuk Hakları Alt Komisyonu, Göç ve Uyum Alt Komisyonu, Avrupa'da Yükselen Irkçılık ve İslamofobi İnceleme ve Araştırma Alt Komisyonu'nun yeniden oluşturulduğunu belirten Yanık, yasama dönemi çerçevesinde ihtiyaç duyulması halinde yeni bir alt komisyon daha kurulabileceğini söyledi.

"Heyecanla yeni anayasa sürecini bekliyoruz"

Yanık, yeni yasama yılı içinde Meclisin en önemli gündem maddelerinden birinin yeni anayasa çalışması olacağını söyledi.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın yeni yasama yılı açılışında yeni anayasa konusuna ilişkin partilere çağrı yaptığını hatırlatan Yanık, sözlerine şöyle devam etti:

"Cumhuriyetimizin 100. yılında sivil, yeni ve Türkiye'yi ikinci yüzyıla taşıyacak özgürlükçü bir anayasayı halkımıza hediye etmek istiyoruz. Sayın Cumhurbaşkanı'mız Erdoğan, bu konuda Meclisteki tüm siyasi partilere çağrıda bulundu ve 'Türkiye'ye bu anayasayı hep birlikte hediye edelim' dedi. 1982 Anayasası'nı değiştirmekteki en temel motivasyonumuz, bunun bir darbe anayasası olmasıdır. Her ne kadar sonraki senelerde pek çok değişiklik yapılsa da hala darbenin ruhunu taşıyor olmasından dolayı birtakım sıkıntıları var. Dolayısı ile yeni anayasanın, demokrasi ve sivil irade üzerinde hiçbir vesayet rejimine izin vermeyen, insan hak ve özgürlüklerini koruyan, bu noktada da daha güçlendirilmiş bir anayasa olması en temel hareket noktalarımızdan birisidir. Buradan hareket ile yeni anayasa çalışmaları konusunda ihtisas komisyonu olarak muhakkak sürece katkılarımız olacak. Bizler de bu süreci heyecan ile bekliyoruz."

"İfade, düşünce ve inanç özgürlüğünün de sınırı vardır"

Komisyon Başkanı Yanık, geçen dönemde olduğu gibi yeni dönemde de ırkçılık ve İslamofobi ile mücadele konusunda Gazi Meclisin, AK Parti'nin ve Türkiye'nin iradesini kararlılık ile ortaya koyacaklarını vurguladı.

Avrupa'da İslamofobi kavramını bile aşan bir tutum olduğunu, korkunun harisicinde açık bir nefret durumu olduğunu belirten Yanık, "Avrupa'da maalesef açıkça nefreti onaylayan siyasal bir tutum var. Bu durumu iyi görmemiz lazım. İfade, düşünde ve inanç özgürlüğünün de bir sınırı vardır." değerlendirmesinde bulundu.

Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'nin, Avrupa'nın insan hakları ve temel özgürlükler noktasında "adeta anayasası hükmünde" olduğunu fakat buradaki özgürlüklerin de bir sınırının bulunması gerektiğini ifade eden Yanık, "İnsanların düşünce ve temek özgürlükleri vardır fakat bir başkasının özgürlük sınırının başladığı alana kadardır. Kur'an-ı Kerim'i yakmak, tekmelemek, bunları söylerken bile tüylerimiz diken diken oluyor. Sonuçta iki milyara yakın Müslüman'ın kutsal kitabı… Dolayısı ile kutsal kitaba hakaret etmenin hiçbir özgürlük ile açıklanabilir tarafı yoktur. Eleştirebilirsiniz fakat yakmak ya da tekmelemek olamaz" şeklinde konuştu.

Yorumlar (0)