Avrupa'da artan İslamofobi, birlikte yaşama kültürünü tehdit ediyor!

Avrupa'da son yıllarda İslam'a ve Müslümanlara yönelik devam eden ırkçılık faaliyetleri ile nefret söylemleri gün geçtikçe artarak devam ediyor. Yaşanan bu olumsuz durum barış içinde yaşama kültürünü ve toplumu tehdit ediyor.

DÜNYA 25.07.2023, 13:04 25.07.2023, 18:10
Avrupa'da artan İslamofobi, birlikte yaşama kültürünü tehdit ediyor!

Müslüman Düşmanlığı Üzerine Bağımsız Uzmanlar Grubu’nun hazırladığı ve Almanya İçişleri Bakanlığı tarafından geçtiğimiz haziran ayında yayımlanan rapora göre, Almanya'da sayıları 5,5 milyona ulaşan Müslümanların üçte biri dinleri nedeniyle çeşitli saldırılara maruz kalıyor.

Almanya’da en çok Müslümanlar saldırılara maruz kalıyor!

Rapora göre, Almanya'da yaşayan Müslüman nüfus, nefret söylemine ve ırkçı ayrımcılığına en çok maruz kalan azınlıkların başında geliyor.

Danimarka'nın başkenti Kopenhag'daki Hamed bin Halife Medeniyet Merkezi Yönetim Kurulu Başkanı Abdulhamid el-Hamdi de yaptığı açıklamada, "Almanya'da yaşayan Müslümanların özelinde hazırlanan söz konusu raporun neredeyse bütün Avrupa'daki benzer durumu yansıttığını" belirtti.

‘‘Müslümanlar Avrupa’da ev ve iş bulmakta zorlanıyor’’

Avrupa'da giderek artmaya devam eden "İslamofobi"nin birçok farklı şekilde öne çıktığına dikkat çeken Hamdi, "Bir Müslüman; ismi, dış görünüşü ya da kökeni nedeni ile burada iş ve ev bulmakta çok güçlük çekiyor. Tesettürlü kadınlar, ya kendilerine uygulanan söylemler ya da taciz ve baskı yoluyla ırkçılığın adeta hedefi haline getiriliyor" şeklinde konuştu.

Aşırı sağ partilerin yükselişi ırkçılık faaliyetlerini tetikliyor

"Çoğu Avrupa ülkesinde yaşayan Müslümanlara düşmanca bir tavır benimseyen aşırı sağ partilerin yükselişi ise ırkçılık faikıyetlerini eskisinden de yüksek seviyelere ulaştırdı" diyen Hamdi, söz konusu yaklaşımın Avrupa'da çok sayıda sosyal ve siyasi organizasyon tarafından benimsendiğini belirtti.

Grupları Müslümanlara karşı kışkırtmak için paylaşım yapıyorlar

Hollanda'daki Özgürlük Partisi (PVV) lideri Geert Wilders'ı anımsatan Hamdi, "Hollanda’da yaşayan Müslümanlar, Wilders ile partisi tarafından sık sık alay konusu haline getiriliyor. Sosyal medya paylaşımlarından birçoğu taraftarlarını harekete geçirmek ve onları Müslüman vatandaşlara karşı kışkırtmak için kullanıyor" dedi.

Hamdi, Wilders'ın, Hollanda'da yaşayan Müslümanları kışkırtmak için Hazreti Muhammed’e yönelik hakaret içerikli karikatür yarışması gerçekleştirmeyi planlayacak kadar çirkin saldırıların dozunu artırdığını, fakat parti üyelerinin can güvenliğini korumak adına son anda bu planı iptal ettiğini söyledi.

Mültecilere çifte standart uygulandı

Müslümanların bir kesiminin yaşadıkları ülkelerde vatandaşlık hakkı elde ettiğini belirten Hamdi, "Nefret söylemi, Avrupalılar arasında din ve ırk temelli uçurumu derinleştirerek rekor seviyeye ulaştırdı. Oldukça tehlikeli olan bu gelişme, Avrupa ülkelerinde toplum olarak bir arada yaşama kültürünü tehdit ediyor" ifadelerini kullandı.

Ukraynalı mülteciler Avrupalı olduğu için ayrı tutuluyor!

Rusya-Ukrayna savaşının Avrupalı Müslümanlara karşı uygulanan ırkçılığı gün yüzüne çıkardığını söyleyen Hamdi, bu durumun Avrupa medyasının Ukraynalı mültecilere bakışında görüldüğünü dile getirdi.

Hamdi, konuya ilişkin şunları söyledi:

"Maalesef Ukraynalı mülteciler, Avrupa vatandaşı oldukları için Irak, Suriye, Orta Doğu ve Afganistan ülkelerinden gelen mülteci kişilerden tamamen farklı tutuldukları kabul edildi. Müslümanlara yönelik nefret söylemlerinin git gide gelişmesinde Avrupalı liderlerin de açıklamalarının payı oldu. Eski Bulgaristan Başbakanı Kiril Petkov, 'Ukraynalı mülteciler bizim alışık olduğumuz türden mülteciler değil, Ukraynalılar Avrupalı, eğitimli ve kültürlü' şeklinde açıklama yaptı.

The Telegraph gazetesi ise Ukraynalı mültecilerin medeni olduğunu, kendilerine ait Instagram hesaplarının olduğunu, seçimlerde ise oy kullandıklarını belirterek Orta Doğu'dan gelen mülteci vatandaşlara üstü kapalı bir şekilde saldırdı."

Müslümanların başarıları, yanlıları çileden çıkarıyor

İsveç'te yaşayan Irak asıllı Salwan Momika'nın Kurban Bayramı'nın ilk günü Stockholm Camisi önünde polis koruması eşliğinde Kur'an-ı Kerim yakmasını, "Müslüman kişilerin duygularını provoke etmeyi hedefleyen başarısız bir girişim" olarak değerlendiren Hamdi, Hollanda, Danimarka ve daha önce de farklı biçimlerde Fransa'da tekrarlanan bu tip olayların arka planına dair şu değerlendirmede bulundu:

"Söz konusu olayların ortak noktası, İslam düşmanlığı ile başta Müslümanlar olmak üzere Avrupa'ya gelen göçmen akınını engelleme yönündeki istekleridir. Bu kişileri öfke ve çıldırma nöbetine iten şey ise camilerin dolup taşması ayrıca Müslümanların okullarda parmakla gösterilecek derecede başarılar elde etmesidir."

‘‘Müslüman sporcular oruç tutukları için eleştiriliyor’’

Hamdi, çok sayıda sporcunun din, ırk ve ten renkleri sebebi ile ırkçı hakaretlere ve tezahüratlara maruz kalması, bazı Müslüman sporcular ile sözleşme yapılmaması yönünde anlaşmaların imzalanmasının İslam karşıtı kampanyalarını zirve noktasına ulaştırdığını ve geçen ramazan ayında ise bazı sporcuların antrenman esnasında oruç tuttukları için eleştirildiğini kaydetti.

Avrupa'da yaşayan Müslümanların, nefret söylemi ile mücadeledeki rolünden de bahseden Hamdi, İslam dininin, aşırı yanlıları ve fanatiklerin söylemlerini çürüten medeni görüntüsü yansıtmaya çalıştıklarını ifade etti.

‘‘İsveç hükümeti özür dilemeye zorladı’’

Hamdi, Müslüman vatandaşların Kur'an-ı Kerim'in yakılması olayına karşı verdiği tepkinin bir haykırış olmanın ötesine geçtiğini, bu yüzden de İsveç hükümetinin resmi olarak özür dilemeye itildiğini savundu.

‘‘Müslümanların medeni tepkisi övgüye değer’’

Kur'an-ı Kerim'e karşı yapılan saygısızlıklar ile Müslümanların tahrik edilmeye ve kanunsuzluk yapmaya sürüklenmeye çalışıldığını ifade eden Hamdi, Avrupa'daki Müslümanların, söz konusu saldırılara verdiği "medeni" tepkinin ayrıca kanun çerçevesi içinde davranış sergilemelerinin övgüye değer olduğunu söyledi.

‘‘Nefret çığırtkanlarının tuzağına düşmeyin’’

Başarısız girişimlerden sonra ilerleyen günler içinde radikallerin provokasyon eylemlerinin dozunu artırabileceği yönünde ön görüde bulunan Hamdi, Müslümanları, uyanık olmaya, nefret çığırtkanlarının tuzağına düşmemeye ve kanun çerçevesinde hareket etmeye böylece de Avrupa'daki Müslümanların hatasını kollayan gruplara fırsat vermemeye davet etti.

Yorumlar (0)