İYİ Parti Lideri Akşener: Topraklarımız AK Parti sayesinde göç koridoruna döndü

İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, partisinin grup toplantısında konuştu. İktidarı eleştiren Akşener, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’dan kendisini devlet adına görevlendirmesini istediğini ancak sonuç alamadığını belirtti. Ülkedeki sığınmacılar hakkında da değerlendirmelerde bulunan Akşener “Suriyeli sığınmacılar ülkemizde kalmaya devam etmesi halinde 2053 yılına geldiğimizde bu doğum hızı devam ederse Türkiye’deki Suriyeli nüfusu 35 milyona kadar çıkacak.” sözlerine yer verdi.

GÜNDEM 11.05.2022, 11:09 11.05.2022, 17:56
İYİ Parti Lideri Akşener: Topraklarımız AK Parti sayesinde göç koridoruna döndü

İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener partisinin grup toplantısında konuşuyor. Akşener konuşmasında şu sözlere yer verdi:

"Sayın Erdoğan’ın bizzat kaleme aldığı 20 yıllık trajedinin artık yavaş yavaş sonuna geliniyor. 20 sene önce hak, adalet ve hürriyet yoluna çıktıklarını iddia edenler, istibdat yoluna acente oldular. 2002 yılının Kasım ayında milletimizi Avrupa’ya taşıyacağını iddia edenler, giderayak Ortadoğu’yu memleketimize getirdiler."

“Sayın Erdoğan’dan beni görevlendirmesini istedim”

"AK Parti sayesinde bugün topraklarımız bir göç koridoruna ve kaçak hendeğine dönüşmüş durumda. AK Parti’nin göç politikalarının neden olduğu güvenlik, ekonomik ve dış sorunların çözümü için 2019 yılının Haziran ayında Sayın Erdoğan’a İYİ Parti Genel Başkanı olarak seslenmiştim. O zamanki sözlerimde göç meselesinin Türkiye’yi kötü bir yere götürdüğünü ifade etmiştim. Ekonomi kötüye gidiyor demografi değişecek. İYİ Parti Genel Başkanı olarak beni devlet adına görevlendirebileceğini, Beşar Esad ile Suriye’ye giderek görüşebileceğimi ve göçmenleri bu şekilde geri gönderebileceğimizi söylemiştim. Bu planı kendisine iletmeme rağmen aldığım karşılık çirkinlik ve hakaret olmuştu."

2053 yılında Suriyeli nüfusu 35 milyona çıkacak

"Yine 2019 yılının aralık ayında sayın Ümit Özdağ’ın önerisi ve Sayın Aytun Çıray’ın başkanlığı ile başkentte bir çalıştay hazırladık. Bu çok boyutlu sorunu ortadan kaldırmak için bazı çözüm önerileri getirdik. Devlet insanlarının yanı sıra bilim insanları da vardı. Yaptığımız yol haritasını İYİ Parti Genel Başkanı olarak milletimizle de paylaştım. Milli Güvenlik Politikaları Başkanlığımızın ürettiği raporun üzerinden yeniden bir çalışma birimi oluşturuldu. Suriyeli sığınmacılar ülkemizde kalmaya devam etmesi halinde 2053 yılına geldiğimizde bu doğum hızı devam ederse Türkiye’deki Suriyeli nüfusu 35 milyona kadar çıkacak. Demografi gibi söylemlerinizin arkasında böyle bir sonuç bulunuyor."

“Şu anda 6 – 6,5 milyon sığınmacı ile karşı karşıya olduğumuz bir gerçek var”

"Yapılması gerekenler konusunda uyarılarda bulunmaya devam edeceğiz. Şu ana kadar hep sorumlulukla hareket ettik. İktidar ise son günlerde sorunu görmeden gelmeye ve zikzaklar çizmeye başladı. Tutarsız açıklamalarla halkımızı tedirgin etmeye devam etti. Bir yandan da beton ve briket üzerinden muhalefetin gündemini çalmaya çalıştı. Şu anda 6 – 6,5 milyon sığınmacı ile karşı karşıya olduğumuz bir gerçek var. Bu anlamda Türkiye’de kalışları caydırılmalı ve bu anlamda tedbirler alınmalı. Avrupa Birliği de başta olmak üzere sığınmacılara ilişkin projelerin artık ülkelerine geri dönmeleri üzerine kurulması gerektiğini düşünüyoruz. Şam’daki iktidarın kim olduğundan bağımsız olarak Suriye ile olan ilişkilerin yapıcı bir zeminde yer alması gerekiyor. Avrupa Birliği’nin ve Amerika Birleşik Devletleri’nin gerekli sorumlulukları alması adına aktif bir dış politika anlayışı getirilmeli. Sayın Erdoğan artık önümüzdeki bir yıl içinde bazı somut adımları atmak zorunda kalacak."

“Bu partilerin üstünde bir meseledir”

"Bugün artık göç hareketi ve geçici korumayı belirleyen Göç ve Koruma Kanunu hakkında değişiklik yapmak için en uygun yer ve zamandır. Milletimizin de acil olarak çözüm beklediği böyle bir konuyu çözüme kavuşturmak bizim en büyük görevimizdir. Bu partilerin üzerinde yer alan bir meseledir. Özel bir oturumla beraber bu meseleye bakış açımızı ve çözüm önerilerimizi ortaya koymalıyız."

Artan konut fiyatları hakkında açıklamalarda bulundu

Konut fiyatları hakkında da açıklamalar yapan Akşener sözlerine şu şekilde devam etti:

"Devlet krizinin baş sorumlusu olanlar şu anda sandığı getireceğine hatalarında ısrarcı olmaya devam ediyorlar. Bay kriz kendisinin ekonomist olduğunu söyledikçe ve faizin sebep olduğunu açıkladıkça ekonomik kriz daha da derinleşiyor. Enflasyon bugün gelinen noktada yüzde 70’e kadar yükseldi. Ülkemizde hızla derinleşen bir barınma fakirliği ile karşı karşıyayız. Kamu bankalarının kaynaklarını yanlış dağıtması sebebiyle konut sahipliği oranları oldukça düşüyor."

“Yabancılara büyükşehirlerde gayrimenkul satışında kısıtlamalar getirin”

"İstanbul’da şu anda 4 kişinin oturabileceği bir evin kirası asgari ücretin 1,3 katına çıkmış durumda. Yapılan konut kampanyasından sonra konut krizi iyice derinleşmeye başladı. Konut müjdesinin verilmesinin ardından konut fiyatları yüzde 10 arttı. Konut fiyatlarında gerçekleşen bu artış kamu bankalarının yüzde 50’nin altında kredi vermesiyle inmez. Müjde diye nitelendirilen bu kampanya kamu kaynaklarının inşaat sektörüne aktarılmasından başka bir şey değildir. Gerçek olmayan müjdeleriniz ile halkı oyalamaktan vazgeçin. Akılcı adımlar atarak hareket edin ve insanları mağdur etmeyin. Konut satışlarını artıracak devlet desteği yerine konut üretimini ucuzlatacak sanayi teşviki verin. Yabancılara büyükşehirlerde gayrimenkul satışında kısıtlamalar getirin."

Şükür meselesi hakkında açıklamalar yaptı

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın şükür tavsiyesi hakkında açıklamalarda bulunan Akşener sözlerine şu şekilde devam etti:

"Sözde bu miller şükretmeyi bilmiyor. Kendisi ak kaşık ve bu millet de suçlunun kendisiymiş. Millete ettiği hakaretlerin arasına şimdi de şükürsüzlüğü ekledi. Buradan Sayın Erdoğan’a sesleniyorum: şimdi de şükre mi sığınıyorsun? Kul ve Allah arasına girmeye mi çalışıyorsun. Bizim milletimiz ve halkımız şükretmesini bilir. Saray hayatı seni bozduğu için bu durumun kendisini unutmuşsun. İşe yaramayan tavsiyelerini kendine sakla."

“Emekliyi, çiftçiyi ve memuru neden korumadıklarını soracağız”

Hazine ve Maliye Bakanı Nurettin Nebati hakkında da eleştirilerde bulunan Akşener sözlerine şu şekilde devam etti:

"Şaklabanlıktan sorumlu bakan anlamsız esprilerine devam ediyor. Bu arkadaşımız sanayicilere kendince verdiği müjde açıklanmayınca akşam uyuşukluğu sözlerini kullanmıştı. Daha sonrasında ise enflasyon korumalı tahvil vereceğini açıklamıştı. Enflasyon madem düşüyordu bu da nereden çıktı? Emeklileri ve memurları enflasyona ezdirerek oradan aldıkları paraları zenginlere veriyorlar. Yaptıkları bu. Sandıklara gelene kadar yandaşlarını ve zenginlerini korudukları kadar vatandaşlarını neden korumadıklarını soracağız. Emekliyi, çiftçiyi ve memuru neden korumadıklarını soracağız."

“Rahatlarını bozmamak adına hem milletten hem de memleketten vazgeçmiş durumdalar”

Ekonomik krizin her geçen gün derinleştiğini belirten Akşener sözlerine şu şekilde devam etti:

"Her yerde olan tek bir konu var o da hayat pahalılığı. Siftah yapmayan dükkanları ziyaret ettim. Umutsuz annelerle, mutsuz gençlerle ve hayatta kalmaya çalışan emekliler ile konuştum. Bunu bilerek ve isteyerek yapıyorlar. Sizin sesinizi duymak istemiyorlar. Sizin dertlerinizi de anlamak istemiyorlar. Dertlerinize çözüm bulmak için kendi rahatlarını bozmak istemiyorlar. Rahatlarını bozmamak adına hem milletten hem de memleketten vazgeçmiş durumdalar."

Yorumlar (0)