Erdoğan: “Miraslarımız, bu şehri asırlar boyunca kandil gibi ışıtacak” 

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Taksim Camisi açılışı sonrasında konuşma yaptı: “Taksim Camimiz, daha şimdiden İstanbul’un sembolleri arasında yerini aldı. İlk cuma namazını kıldığımız camimizin hem şehrimiz hem de ülkemiz için hayırlara vesile olmasını dilerim.” 

GÜNDEM 28.05.2021, 16:51
Erdoğan: “Miraslarımız, bu şehri asırlar boyunca kandil gibi ışıtacak” 

Bugün ibadete açılan Taksim Camisi’nde ilk namaz olarak cuma namazı kılındı. Namazın öncesinde ve sonrasında dualar edildi, tekbirler getirildi. Namaz sonrasında Ali Erbaş, hutbe okudu. Cami çıkışında ise Cumhurbaşkanı Erdoğan, bir basın konuşması yaptı.

Sözlerine “Allah’ın rahmeti, bereketi ve selamı hepinizin üzerine olsun, cumanız mübarek olsun.” diyerek başlayan Erdoğan, öncelikle Sudan’dan Taksim Camisi için gelen grubu selamladı. “Sudan’dan buraya kadar gelen kıymetli misafirlerimize hoş geldiniz diyorum. Sudan nere, Taksim nere. İşte kardeşlerimizi buraya getiren aşk, başka aşk.” şeklinde konuşmasını sürdürdü.

Konuşmasında ayrıca caminin yapımında emeği geçen mimarlara ve Sur Yapı şirketinin çalışanlarına da teşekkür etti.

“Keşke buraların dili olsa da konuşsa"

Erdoğan: “Biraz önce Altay Bey (Sur Yapı’nın sahiplerinden), bana, ‘Ben buranın çocuğuyum’ dedi. Altay Bey, ben de buranın çocuğuyum. Ben, Kasımpaşa çocuğuyum. Keşke buraların dili olsa da konuşsa, buralarda çok gezip tozduk. Buralarda, Dolmabahçe’de ve Talimhane’de çok dolaştık. Fakat bu yeni inşa edilen Taksim Cami, bizim için her zaman farklı bir anlama sahipti. Burada mescit bile yoktu, yapımına da müsaade edilmiyordu. İnsanlar, kümes gibi yerlerde gazeteler üzerinde namaz kılmaya çalışıyordu. O günlerden bu günlere... 40’lı 50’li senelerden bugünlere kadar kimler geldi geçti. İstanbul’un en gözde yerlerinde olan Taksim Meydanı’nda inşallah Kur’an nidaları kıyamete kadar eksik olmayacak.”



Dünyada sayılı projeler arasında

Taksim Camisi, top-down şeklinde inşa edilmesi sebebiyle dünyada sayılı olan projeler arasında yer alıyor. Bu sisteme göre cami inşaatı sıfır katından başladı ve hem aşağıya hem de yukarıya doğru ilerledi. Bu şekilde ne çevredeki evlere ve iş yerlerine zarar geldi ne de meydandaki yollara ve kaldırımlara zarar geldi.

Erdoğan: “Burada caminin yanı sıra bir kültür ve sanat merkezi de bulunuyor. Kitap okunabilecek, dinlenilebilecek, sergi açılabilecek bir merkez olan burada 4 bin kişilik cami inşa edildi. 2,5 dönümlük arazi üzerinde inşa edilen Taksim Camisi, 33 metre kubbeleri ve 65 metre minare uzunluğu ile dikkat çekiyor. Camide kullanılan her türlü malzeme ise titizlikle seçildi. Minber, kürsü ve mihrap ise cami banisi Altan Elmas imzası taşıyor.” 

“Taksim Camisi bir selam niteliğindedir” 

Erdoğan: “Taksim Camisi, birkaç ay önce açılışını yaptığımız Ayasofya Cami-i Kebir’ine ve İstanbul’un Fethi’nin 568. yıl dönümüne bir selam ve hediye niteliğindedir. Bu vesileyle İstanbul’u medeniyet mirasımız arasına katan Fatih Sultan Mehmet Han’ı da tekrar yad etmek istiyorum. Davalarını sürdürmek için asırlardır canlarını veren aziz şehitlerimize de rahmet diliyorum.” 



“Burası neler çekti neler...” 

Erdoğan: “Bu caminin inşaatı fikri, 93 Harbi olarak bilinen 1877-78 senelerindeki Osmanlı-Rus Harbi dönemine kadar uzanıyor. Kurtuluş Savaşı döneminde de bu sembol niteliğindeki fikir, tekrar gündeme geliyor. Yani Taksim Cami’nin yaklaşık 1 buçuk asırlık mücadele süresi bulunuyor. Zamanında bölgede pek çok kilise gören fakat meydana bakan tek cami olarak Ağa Cami’yi bulan Nazım Hikmet de ‘Havsalam almıyordu bu hazin hali önce, Ah ey zavallı cami seni böyle görünce, Dertli bir çocuk gibi imanıma bağlandım, Allahımın ismini daha çok candan andım’ şeklinde bir dörtlü yazmıştır.” 

“Nazım Hikmeti dahi hüzünlendiren bu tabloya karşın Taksim’de beklenen caminin yapılışı bir yana, tek parti döneminde Bezm-i Alem ve Ayasofya camileri de kütüphane ve müzeye çevrilmiştir. Bu, milletimizin kalbinde hiç durmadan kanayan yaralar açmıştır. Demokrat Parti’nin hükümete gelmesiyle birlikte ise Taksim Cami projesi tekrar gündeme gelmiştir. Hatta bunun için bir dernek kurulmuş fakat somut adımlar atılmadan 27 Mayıs darbesi gerçekleştirilmiştir. Darbenin ardından ise 1965 senesinde Başbakan Süleyman Demirel, cami inşa edilmek kaydıyla bu arsanın Vakıflar Genel Müdürlüğü’ne devredilmesine izin vermiştir. Fakat bu arsa, CHP’li belediyenin aldırdığı mahkeme kararı ile cami yüzü görememiştir. Merhum Demirel, cami yapılması konusunda 1979 senesinde Bakanlar Kurulu’nda karar aldırdıysa da 12 Eylül darbesi ile bu karar iptal edilmiştir. Burası neler çekti neler...” 

“Miraslarımız asırlar boyunca kandil gibi ışıtacak” 

Erdoğan: “Son zamanlarda imzamızı attığımız Büyük Çamlıca Cami, yeniden hizmete açtığımız Ayasofya Cami-i Kebir ve Taksim Cami miraslarımız, asırlar boyunca bu şehri kandil gibi ışıtacaktır.

“Pek çok hile ve fitne ile, yalan ve tuzakla birliğimizi, kardeşliğimizi ve beraberliğimizi bozmaya çalışanlar bunu yapamamış ve şimdi de camilerimizi hedef almıştır. FETÖ’nün hayır ve ibadet kisvesi adı altında yaptığı ihanetleri farklı şekiller, isimler ve bahanelerle tekrarlamaya çalışan kişilere asla geçit vermeyeceğiz. Taksim Cami’de yankılanan bu ses, üzerimizde türlü hesapları olan terör destekçilerini ve emperyalistleri korkutuyor, bundan şüpheniz olmasın. Milletimizin gözünden sakındığı, alın teri ile yükselttiği ve canı pahasına koruduğu vatanın uhuvvetini bozmak isteyenlerin sonu yeniden hüsran olacaktır.” 

Yorumlar (0)