Avrupa İstikrar Girişimi Başkanı mülteci krizi ve ayrımcılıkları değerlendirdi

European Stability Initiative (ESI) Başkanı Gerald Knaus Ukrayna’da yaşanan göç krizi ve basında yer alan mültecilere çifte standart uygulandığına ilişkin çıkan haberler hakkında yorumlarda bulundu.

GÜNDEM 04.03.2022, 13:22 05.03.2022, 11:21
Avrupa İstikrar Girişimi Başkanı mülteci krizi ve ayrımcılıkları değerlendirdi

Rusya ve Ukrayna arasında yaşanan savaş hali sebebiyle Ukrayna’da yaşayan yaklaşık 1 milyon insan farklı yerlere göç etmek zorunda kaldı. Bu süreçte Ukrayna’dan ayrılan farklı insanlara yönelik ayrımcı uygulamalara ilişkin haberler gündemde yer almaya devam ediyor. Ukrayna’dan kaçan Afrika kökenli vatandaşların Polonya’da ırkçı muameleye maruz kaldığına ilişkin haberler de basına yanmıştı. Avrupa’da yer alan medya mensuplarının ve akademisyenlerin Ukraynalı vatandaşların sarışın ve mavi gözlü olduğu için iltica haklarına sahip olduğuna yönelik söylemleri de oldukça tepki görmüştü.

Ukraynalı vatandaşların Avrupa’ya girişleri kolaylaştırıldı

Ukrayna’da yaşanan bu göç dalgası uzun yıllardır Suriye’de yaşanan savaş halini ve göçleri akla getirdi. Farklı yerlerden gelen mültecilere yönelik ayrımcı uygulamaların yer alması çifte standart uygulandığına ilişkin iddialara neden oluyor. Avrupa Komisyonu dün alınan bir kararla birlikte Yugoslavya Savaşı’nın ardından alınan ve savaştan kaçıp Avrupa’ya sığınmak isteyen kişilerin kabulünü kolaylaştıran karar Ukrayna’da yaşanan gerilimin ardından tekrar yürürlüğe konuldu. Alına bu kararla birlikte Ukraynalı mülteciler iltica statüsüne gerek duymadan kolayca Avrupa’da yer alan ülkelere geçebilecek. 1 yıl olan koruma statüsü gerekli görülmesi halinde 3 yıla kadar uzatılabilecek. Koruma statüsü ile birlikte Ukraynalı göçmenlere sosyal yardım ve çalışma izni gibi haklar da veriliyor. Söz konusu tartışmalar devam ederken, Türkiye ile Avrupa Birliği arasındaki 18 Mart Mutabakatı’nın mimarlarından olan European Stability Initiative (ESI) Başkanı Gerald Knaus konuya ilişkin soruları yanıtladı.

Yeni bir mülteci krizi mi yaşanıyor?

Şu anda İkinci Dünya Savaşı’ndan bu yana yaşanan en büyük mülteci krizi ile karşı karşıya olduğumuzu söyleyebilirim. Bir hafta gibi çok kısa bir sürede 1 milyon kişi Ukrayna’dan komşu ülkelere geçiş yaptı. Bu durumun devam etmesi halinde birkaç hafta içerisinde en büyük mülteci krizi yaşanabilir. Hatta Suriye krizindekinden bile daha büyük bir kriz yaşanabilir. Suriye’de savaş çıktığında Türkiye’de yaşanan durumların bir benzeri şu an Avrupa için yaşanıyor. Avrupa Birliği Ukrayna için şu anda sınırlarını açmış durumda. Ukrayna’da yaşayan herkes Ukraynalı olmasa bile Avrupa Birliği’nde yer alan ülkelere giriş yapabilecek. Avrupa Birliği haklarında oldukça gelişmiş bir empati gücü var. Verilere göre bu 1 milyon insanın çok büyük bir kısmı kadın ve çocuklardan oluşuyor. Avrupa Birliği bu insanlara sahip çıkacak. Sığınmacı için başvuru iznine bakılmaksızın hepsine 1 yıl için oturma izni verilecek.

Avrupa Birliği Ukraynalı mültecilere özel bir muamele mi gösteriyor?

Ben bu yorumlara katılmıyorum. İnsanların yakınlarında yer alan komşularına yardım etmek istemeleri gayet normal bir durum. Avrupa’da yer alan insanlar Ukrayna’yı çok daha iyi biliyorlar. Ama Afganistan hakkında herhangi bir fikre sahip değiller. Bu durum Türkler için de geçerli. Türkler Suriyelileri iyi tanıyorlar ama Yemen’de yaşayan insanlar hakkında pek bir şey bilmiyorlar. Kolombiya için de aynı şeyi söyleyebiliriz. Komşuları olan Venezuela’yı iyi tanıyorlar ama Orta Doğu hakkında pek bir fikirleri yoktur. Burada var olan insanların komşularına yardım etmesi. Tanıdığınız ve tanımadığınız insanların arasında sizin için fark vardır. Ancak yine de herkesin insan haklarına saygı duymanız gerekir. Tanıdığınız bir komşunuza saldırıldığını görürseniz insani bir davranış olarak daha fazla empati gösterirsiniz.

Suriyelileri bir tehlike olan AB Ukraynalıları neden bu kadar çabuk kabullendi?

Suriye’de yaşanan mülteci krizinde Almanya 1 yılda 1 milyon mülteciye kapılarını açmıştı. O zaman da benzer bir empati duygusu oluşmuştu. İsveç ve Avusturya’da da benzer şeyler yaşanmıştı. Sanırım burada önemli olan nokta insanların ülkelerine gelen vatandaşların geçmişe yönelik hikayeleri konusunda fikir sahibi olmaları. Almanya’da Esed ile ilgili birçok haber yer alıyor ama benzer haberlere Polonya ya da Macaristan’da denk gelemezsiniz. Popülist insanlar hikayelerini bilmedikleri Müslümanlar hakkında kolayca korku salabiliyor. Bunlar elbette bahane değildir. Olaya ilişkin bir yol sunar sadece. İnsani iletişimin olmadığı ve insanlar hakkında çok bir şey bilmediğiniz ortamlarda korku ve önyargılar hızla yayılır. Türkiye şu ana kadar dünyada en fazla mülteci kabul eden ülke oldu. Ama Almanya da ilk 5’te yer alıyordu ve en çok Müslüman mülteci kabul eden ülke konumunda. Yani Almanya gibi ülkelerde mültecilere yönelik bir ayrımcılık yapıldığını düşünmüyorum. İnsanların her yerde aynı olduğunu düşünüyorum. Diğer insanlarla bağ kurabilmek için güçlü hikayelere ihtiyacımız var. Bu hikaye de hem medya hem de kendi kurduğumuz iletişimle gerçekleşiyor.

Ukrayna’dan kaçan farklı ırklarda olan insanlara çifte standart uygulandığı söyleniyor. Bu haberler hakkında ne düşünüyorsunuz?

Ukrayna’dan kaçarak Avrupa Birliği’nde yer alan ülkelere sığınan vatandaşlara çifte standart uygulanıyorsa bu elbette ciddi ve endişe verici bir durumdur. Ancak bu konudaki kurallar oldukça açık. Ukrayna’da yer alan herkes Avrupa Birliği’ne girme hakkına sahip. Kiev’de Azerbaycanlı işçiler, Afrikalı öğrenciler ve Afganistanlı sığınmacılar var. Herkes Avrupa Birliği’ne girebilir ve bu hakka sahiptir. Kural gayet açık. Hatta bu konuda Ukrayna Dışişleri Bakanı da Ukrayna’da yaşayan Afrikalı misafirler dahil herkesin kabul edilmesine ilişkin bir tweet attı. Avrupa Birliği’nin yapması gereken budur.

Yunanistan Başbakanı Miçotakis Ukraynalı vatandaşların kabulüne ilişkin bir söylemde bulundu. Benzer bir durum Suriye için yaşanmamıştı.

Burada şöyle bir mesele var. Ukraynalı vatandalar Avrupa’da vizesiz gezebiliyorlar. Avrupa’da herhangi bir ülke onları kabul etmek için ekstra kararlar almak zorunda değil. Hepsi turist olarak 3 aya kadar bu ülkelere giriş yapabiliyorlar. Bu nedenle Ukraynalıların bu bölgelere gitmesine bir engel yok. Aksi bir karar için vizelerin iptal edilmesi gerekir bunu kimse yapmak istemez. Yani Ukraynalılar için özel bir karar verilmiş değil. Avrupa Birliği 2017 yılında Ukraynalı vatandaşlar için vizeleri serbest kılmıştı. Bu nedenle Ukrayna krizi biraz daha farklı.

Yorumlar (0)