Petrole göz diken ABD savaş suçundan yargılanabilir!

ABD'li Cumhuriyetçi Senatör Lindsey Graham tarafından dile getirilen ve ABD Başkanı Donald Trump tarafından da desteklenen "ABD’nin Suriye’deki petrol sahalarını yenileyerek hem terör örgütü YPG’ye hem de ABD’nin Suriye’deki askeri misyonuna maddi kaynak sağlama planı" tartışmalara neden oldu. 

ABD Başkanı Donald Trump, ABD ordusunun Suriye’nin doğusunda bulunan petrolü korumasına yönelik askeri misyonu onayladı. Fakat uzmanlar, ABD’nin planı uygulaması halinde hem yasa dışı olarak Suriye’ye ait bir bölgede izinsiz petrol çalışması gerçekleştirmesi hem de devlet-altı ve ayrılıkçı bir grupla doğal kaynak paylaşımına girişmesinin ABD'ye gelecekte yasal açıdan yükümlülükler getirebileceği görüşünü paylaşıyor.

Nazi Almanyası örneği

Kanada'da bulunan British Colombia Hukuk Fakültesi’nden Profesör James Graham Stewart, "Doğal Kaynakların Yağmalanmasının Soruşturulması" başlıklı raporunda, önceki yüzyılda "savaş suçu" olarak değerlendirilen bazı örnekler sunuyor. 

Söz konusu raporda, Soğuk Savaş’tan sonraki çatışma ve savaşlarda yasa dışı bir şekilde doğal kaynakları yağmalamanın silahlı çatışmaları finanse eden en büyük unsur olduğu vurgulanıyor. Ayrıca, benzer durumların Afganistan, Angola, Kongo, Doğu Timor, Liberya ve Sierra Lione ve İkinci Dünya Savaşı sırasında Avrupa’da görüldüğüne dikkat çekiliyor.

Rapordaki en bilinen ilk örnek, Nazi Almanyasının Avrupa'da ve Rusya’da işgal edilen petrol ve diğer doğal kaynakları kurumsal bir çatı altında kontrol etmek üzere kurduğu "Kontinentale Öl" petrol şirketininin İkinci Dünya Savaşı sonrası Nürnberg mahkemesinde yargılanması oldu. 

Ne olmuştu?

Associated Press'in haber ajansının ABD'li yetkililere dayandığı haberinde, ABD askerlerinin terör örgütü YPG'nin kontrolündeki alanda Deyrizor ile Haseke arasında yaklaşık 150 kilometrelik alanda aktif olmasının beklendiği ifade edilmişti. 

Haber ajansına açıklamalarda bulunan yetkililer, plan üzerinde ayrıntılar için çalışılması gerektiğini de kaydetmişti.

ABD Başkanı Donald Trump'ın bu kararının, askerî yöneticilerin Suriye'de kalma konusundaki baskılarının bir zaferi olduğu bildiriliyor.

800 civarında asker olabilir

ABD Savunma Bakanlığından (Pentagon) Suriye'de kalacak asker sayısına ilişkin henüz açıklama gelmedi ancak El Tanf'taki 200 askerle birlikte 800 civarında olabileceği ifade ediliyor.

İlk takviye güç sevkiyatı yapılmıştı 

ABD yönetimi, geçtiğimiz günlerde Suriye'nin doğusunda YPG/PKK işgalinde olan petrol sahalarında askerî varlığını güçlendirmeye karar vermiş ve bölgeye ilk takviye güç sevkiyatını yapmıştı.

ABD Başkanı Donald Trump, Twitter hesabından yaptığı paylaşımda, "Kürtler (YPG/PKK) için petrol yataklarına doğru gitmeye başlamalarının zamanıdır." ifadelerine yer vermişti. 

Bunun üzerine ABD Savunma Bakanlığından (Pentagon) da açıklama gelmişti. Pentagon, Suriye'nin doğusunda bulunan petrol yataklarını korumak anacıyla bölgeye askerî takviyede bulunacaklarını bildirmişti. 

Deyrizor'da güvenilir kaynaklardan edinilen bilgiye göre, 26 Ekim günü ABD ordusunun Irak'ta konuşlu unsurlarından ayrılan bir askerî konvoy, Irak-Suriye sınırındaki El Yarubiyye kapısına varmıştı. Askerî konvoy, buradan geçerek Deyrizor ilinin güneydoğusunda bulunan El Ömer petrol sahasına ulaşmıştı. Konvoyda, personel taşıyıcı ve tankların bulunduğu en az 30 zırhlı araç görülmüştü. 

El Ömer sahası, terör örgütü YPG/PKK'nın işgali altında bulunuyor.

ABD yeni üs için hazırlanıyor

ABD, Suriye'nin petrol zengini Deyrizor ilinde iki yeni üs kurmak amacıyla çalışma başlatmıştı. 

ABD yönetimi, geçen hafta, Suriye'deki petrol sahalarında askeri varlığını güçlendireceğini duyurduktan sonra, ülkenin doğusunda bulunan Deyrizor ili civarına askeri tahkimatlarını artırmıştı. 

Yerel kaynaklardan edinilen bilgiye göre, ABD'nin Deyrizor'un 113. Tugay bölgesinde ve Sur beldesi yakınında üs çalışması başlattığı öğrenilmişti.