"Macron'a katılmıyorum, NATO güvenlik için şart"

Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron, geçtiğimiz gün NATO'ya yönelik oldukça sert bir yorumda bulunmuştu. Macron, NATO'nun Barış Pınarı Harekâtı'na yönelik ortak bir irade geliştirememesini ve 
ABD'nin ittifaka yönelik tutumunu, "NATO'nun beyin ölümü gerçekleşti" şeklinde eleştirmiş ve Avrupa'nın savunmasına yönelik NATO'ya bel bağlamanın yerine Avrupa Birliği (AB) üzerinden adımlar atılması gerektiğini savunmuştu.

"Bunlar benim görüşlerim değil"

Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron

Perşembe günü Berlin Duvarı'nın yıkılışının 30. yıl dönümü için Almanya'da bulunan NATO Genel Sekreteri Jens Stoltenberg'le görüşen Almanya Şansölyesi Angela Merkel ise, Macron'un bu yorumlarını eleştirdi. NATO'nun, "Almanya'nın güvenliği için köşe taşı" olduğunu savunan Merkel, Fransa Cumhurbaşkanı'nın yorumları için ise "Bunlar benim görüşlerim değil" şeklinde konuştu.

Macron'un ifadelerini "Oldukça sert" diye tanımlayan Merkel, bu sözlere katılmadığını ve Almanya'nın NATO'daki yükümlülüklerine bağlı olduğunu söyledi. Almanya Şansölyesi, "İttifaka böylesine geniş bir saldırıya gerek yok" dedi.

Toplantıda Türkiye de konuşuldu

Angela Merkel ve Jens Stoltenberg'in ortak basın toplantısında, Merkel'e Türkiye'nin NATO'daki yeri hakkında da sorular soruldu. Merkel, Türkiye'nin NATO'dan atılmasının hiçbir şey kazandırmayacağını, Türkiye'yle diyalog zeminin oluşturulması ve devamlı olarak temas halinde kalınmasının daha faydalı olacağını söyledi. NATO Genel Sekreteri de "Zor zamanlarda birlikte durmamız gerekir" diyerek NATO içi bir bölünmenin herkese zararlı olacağını söyledi. Jens Stoltenberg, Türkiye'nin güvenlik endişelerinin oldukça normal olduğunu savunuyor.

Almanya, savunma harcamalarını artıracak

Almanya'nın NATO yükümlülükleri hakkında da konuşulan basın toplantısında Stoltenberg; toplantıdan önce Almanya Savunma Bakanı Annegret Kramp-Karrenbauer ile görüştüğünü, Almanya'nın savunma harcamalarını arttıracağını öğrenmenin kendisini oldukça mutlu ettiğini söyledi. Angela Merkel'den sonra Alman Hristiyan Demokratlar Partisi'nin başına geçecek olan Kramp-Karrenbauer, ülkesinin bir "ulusal güvenlik konseyi" kurarak savunma anlamında daha çok şey yapması gerektiğini düşünüyor.