"The Terminal" gerçek oldu!

40 yaşındaki Alman vatandaşı Edgard Ziebat, Covid-19 (yeni tip koronavirüs) pandemisinin yayılmasını engellemek amacıyla Hindistan'ın uluslararası uçuşları askıya alması nedeniyle 18 Mart'tan bu yana mahsur kaldığı Yeni Delhi'deki Indira Gandhi Uluslararası Havalimanı'nda yaşıyor.

Hindustan Times gazetesinde yen alan habere göre, Alman vatandaşı Edgard Ziebat, 18 Mart'ta Vietnam'ın başkenti Hanoi'den İstanbul'a Yeni Delhi üzerinden aktarmalı uçuş ile seyahat ediyordu. Aynı gün Hindistan'ın uluslararası uçuşları iptal etmesi sebebiyle Alman vatandaşı Edgard Ziebat, Yeni Delhi’deki havalimanında mahsur kaldı.

Suçlu olduğu ortaya çıktı

Havalimanı yetkilileri, transit yolcu olarak gelen Edgard Ziebat’ın durumunu Almanya’nın Yeni Delhi Büyükelçiliğine bildirdiklerini, elçilikten gelen cevapla Alman vatandaşının aranan bir suçlu olduğunu öğrendiklerini kaydetti.

Alman vatandaşının günlerini gazete ve dergi okuyarak, koltuklarda yatıp kalkarak, kafeterya bölümünde bir şeyler atıştırarak geçirdiğini ifade eden yetkililer, geçiş alanında yürüyüş yaptığını, ailesi ve arkadaşlarıyla telefonda görüştüğünü, saçını tuvalette yıkadığını dile getirdi.

Alman vatandaşı Edgard Ziebat, yeni tip koroavirüs (Covid-19) salgınından dolayı uluslararası uçuşların iptal edilmesi nedeniyle 54 gündür Yeni Delhi'deki Indira Gandhi Uluslararası Havalimanı'nda yaşam sürüyor.

The Terminal filmi

Diğer taraftan, Edgard Ziebat'ın başından geçenler ilk dinlendiğinde akıllara, başrolünde Tom Hanks'in oynadığı 2004 yapımı "The Terminal" filmi geliyor.

Film, ünlü aktör Tom Hanks'in canlandırdığı Viktor Navorski isimli karakterin New York'taki John F. Kennedy (JFK) Havalimanı'nda başından geçenleri konu ediyor.

Film, "Krakozhia" adlı hayali bir ülkenin vatandaşı olan Viktor Navorski'nin babasının vasiyetini yerine getirmek için geldiği Amerika Birleşik Devletleri'nde yaşadıklarını anlatıyor. New York'taki John F. Kennedy (JFK) Havalimanı'na indiğinde ülkesinde iç savaş çıkan Viktor Navorski, Amerika Birleşik Devletleri Krakozhia'yı tanımadığı için New York'a giriş yapamıyor ve havalimanında yaşamaya başlıyor.

Sanat Yönetmenleri Derneği tarafından Mükemmellik Ödülü'ne layık görülen film aslında gerçek bir hikayaya dayanıyor. İranlı Mehran Karimi Nasseri'nin öyküsünün yansıtıldığı filmin gerçeği şöyle:

1988 yılında Fransa üzerinden İngiltere'ye geçmeye çalışırken göçmen olduğunu ispatlayan evrakları kaybeden İranlı Mehran Karimi Nasseri, Paris'teki Charles de Gaulle Havalimanı'nda 18 yıl yaşamak zorunda kalır.

Havalimanında rahatsızlanmasının ardından 2006 yılında hastaneye kaldırılan Mehran Karimi Nasseri, halen Paris'teki bir sığınma evinde yaşamını sürdürür.