Gaziantep'teki kazada iki oğlunu kaybeden anne, yaşadıklarını anlattı!

20 Mayıs'ta Gaziantep'te meydana gelen ve 16 kişinin ölümüne neden olan trafik kazası, Türkiye'nin gündemine oturmuştu. Kazada 2 İhlas Haber Ajansı (İHA) muhabiri de hayatını kaybetmişti. Nizip ilçesinde yaşanan kazadan yaralı olarak kurtulan Gülten Erpek, Muhammet ve Umut adlı çocuklarını kaybetmişti.

Kaza sırasında çocuklarıyla birlikte Özel Diyarbakır firmasına ait yolcu otobüsünün en önündeki üç sırasında oturan Gülten Erpek, yaşadığı dehşet dolu anları anlattı. Kazadan yaralı olarak kurtulduğunu ve tedavisinin günlerce devam ettiğini belirten Gülten Erpek, iki çocuğunu kaybetmenin acısını yaşıyor.

"Rahatça sigara içiyordu ve telefonla konuşuyordu"

Şoförün dikkatsiz hareketlerini fark ettiğini söyleyen Gülten Erpek, "Müzik çalıyordu, zaman zaman telefonla konuşuyordu ve rahatça sigara içiyordu. Yolda giderken telefonla uğraştığını gördüm. Adını bilmediğim diğer şoför son derece dikkatliydi ama kazayı yapan Abdulkadir Memiş dikkatli değildi. Otobüsün ilk 3 sırasında oturduğum için her şeyi net şekilde gördüm. Kazadan önce şoförün telefon konuşmasını duydum. 'Yine kaza olmuş' diyordu. Muavinin de kazadan haberi vardı." ifadelerini kullandı.

"Perdeyi düzeltmek isterken direksiyon hakimiyetini yitirdi"

Kazadan kısa süre önce otobüsün hız göstergesine baktığını belirten Gülten Erpek, "120 kilometre hızla gidiyordu. Sonra biraz daha hızlandı. O hızla giderken bile direksiyonu tek elle tutuyordu. Ben uyaramadan olanlar oldu. Perdeyi düzeltmek isterken direksiyonu bıraktı, o anda aracın hakimiyetini yitirdi. Perdeyle uğraşıp durdu. Fazla hızlı gittiği için hatasını telafi edemedi. Otobüs, benim olduğum sağ taraf doğru devrildi. Bu şekilde yaklaşık 200 metre sürüklenmişiz." dedi.

"Otobüsün için ölü ve yaralı doluydu"

Yan devrilen otobüsün, yoldaki diğer kaza nedeniyle dışarı çıkan kişileri süpürdüğü korkunç anları anlatan Erpek, "Önceden haberi gelen kazadaki araçlar, bölgeye gelen ambulans ve itfaiye ile yardıma gelen kişileri süpürerek sürüklendi. Önceki kazanın olduğu bölgede uyarı levhası ya da bariyer göremedim. Otobüsün içine baktığımda ölen kişileri ve yaralıları gördüm. Küçük oğlumun öldüğünü görünce şoke oldum. Yerde hareketsiz şekilde yatıyordu, kafasından yaralandığını gördüm. Büyük oğlum olan Umut'a seslendim ama ona ulaşamadım. Her yer yaralı ve ölülerle doluydu." ifadelerini kullandı.

Kaza sonrası şoför Abdülkadir Memiş'in önce otobüsten çıktığını ve daha sonra geri geldiğini kaydeden Erpek, "Geri gelince ön tarafta bir şeylerle uğraştı. Bu şoförün daha önceden de sabıkası varmış. Kazaya yol açan herkesten şikayetçiyim." diye konuştu.

Bilirkişi raporu: "Yolda uyarı levhası ve dubalar vardı"

Bilirkişi raporunun, kazanın en yakın tanığı olan Gülten Erpek'in ifadelerinin aksi yönünde bilgiler içerdiği anlaşıldı. Rapora göre Gülten Erpek'in ifadesinin aksine kaza bölgesinde uyarı levhaları ile dubalar vardı. Raporda, "Nizip Bölge Trafik Denetleme İstasyon Amirliği ekipleri, kaza bölgesine gelerek yola dubalar yerleştirdi. Trafik kazası olduğu gösteren uyarı levhası, yolun kenarında zedelenmiş bir halde bulundu. Dubalardan biri, yan yatan otobüsün altında kalmıştır. Hafif virajlı ve eğimli yol, sürücünün direksiyon hakimiyetini kaybetmesine neden olmuştur." denildi.