Toplumsal bir kambur: Genç İşsizliği

Medyada son günlerde yer alan haberler intihar oranlarının ciddi anlamda arttığına işaret ediyor ve buna en önemli sebep olarak artan geçim sıkıntısı gösteriliyor. TÜİK’ten sağlanan veriler 2018 yılında ülkemizde yaklaşık her 3 saatte 1 kişinin intihar ederek yaşamına son verdiğine işaret ediyor.

SİYASET 18.11.2019, 17:40 19.11.2019, 14:45
Toplumsal bir kambur: Genç İşsizliği

2018 itibariyle bu verilerde geçim sıkıntısı sebepli olan vakalar 246 iken 2002’den 2018’e 16 yılın toplamında bu sayı 4 bin 481 kişi olarak kaydediliyor. Ülkenin kanayan başlıklarından ataması yapılmamış öğretmenlerde son senede yaşanan intihar vakası sayısı 12 olarak kaydediliyor. Bunun yanında iş yerinde, eğer iş yerinde değilse de iş sorunları kaynaklı intihar eden işçi sayısı 73. Bu durumlarda son zamanlarda gündeme gelen, yayılmasından korkulan ama kimi çevrelerce münferit vakalar olarak görülmeye çalışılan toplu aile intiharları ötesinde çok daha ciddi bir soruna işaret ediyor. 

Genç işsizliğin toplumsal resmi

Bu sorun da uzun dönemli işsizlik ve intihar arasındaki ilişki olarak karşımıza çıkıyor. Genç İşsizler Platformu’nun İŞKUR’un sağladığı son verilerden derlediği grafiklere göre ülkemizde genç işsizliğinin genel resmi ürkütücü görünüyor. 

15-34 yaş aralığındaki eğitim durumu gözetilmeksizin kaydedilen işsizlik 2 milyon 801 bin olarak kaydediliyor. Bu aralıktaki oran ise geçen yıldan beri yüzde 3,7 artış göstererek yüzde 19,6’ya ulaştı.

 

Toplam üniversiteli genç işsiz sayımızın 15-34 yaş grubunda 957 bin kişi ile tarihi bir seviyeye ulaştığı belirtilirken oran olarak yüzde20,5 olduğu kaydediliyor. 

15-29 yaş aralığındaki 5 milyon 693 bin gencimiz ise ne eğitimde ne de istihdamda kendisine yer bulamayarak aynı aralıktaki nüfusun yüzde 32,1’ine karşılık geldikleri belirleniyor. 

Yazımızın asıl konusu olan iş arama süresinin işsizlikteki görünümüyle ilgili verilerde 15-34 yaş arasında son 1 yıldır iş arayan sayısı 454 bin olarak zikredilirken bu sayıya son bir senedeki katkı 374 bin kişi ve iş arayan yeni mezun sayısı da 34 binden 227 bine fırlamış durumda. 

İşsizliğin intiharlara etkisini bir başka haberimizde verilerle açıkça göstermiş hatta işsizlikle beraber artan mutsuzluğun popülist liderlere taraftar siyasal kitleleri mobilize etme ihtimali üzerinde de durmuştuk. Bu konunun bir başka boyutu ise uzun dönem işsizliğin psiko-sosyal sağlığımız üzerindeki etkisi olarak karşımıza çıkıyor. 

İşsizlik intiharda etkili peki ya uzun dönemli işsizlik?

Dünyada yaşanan intiharların sayısı Dünya Sağlık Örgütü tarafından 800 bin olarak belirtilirken bu vakaların 4’te 3’ünün gelişmemiş ya da gelişmekte olan ülkelerde yaşandığına dikkat çekiliyor. İntiharların en önemli kaynaklarından depresyon ve anksiyete, istihdama katılan bireylerde yüzde 11 iken iş arayanlarda bu oran iki kata kadar artıyor.

2001-2010 arasını kapsayan dönemde Avustralya’da yapılan bir çalışma verileri 2007 ve 2009 arası yaşanan ekonomik krizin ardından istihdama katılan, işsiz olan bireyler içinde intiharı incelemiş ve şu çarpıcı sonuçlara ulaşmıştı. İşsiz bir erkeğin çalışan bir erkeğe göre intihar etme ihtimali 4,62 kat daha fazlayken, işsiz bir kadının çalışan bir kadına oranla intihar etme olasılığı 8,44 kat daha yüksek seyrediyor.

Milner, Page ve LaMontagne’in 2013 tarihli bir çalışması uzun dönem işsizlik ve intihar arasındaki ilişkiyi inceleyen 16 çalışmayı değerlendirerek yaptıkları analiz çalışması işsizlik süresi uzadıkça intihara meyilli olma oranının arttığını ve bu ihtimalin en yüksek seviyesine beşinci yılda ulaştığını ortaya koyuyor. 

Bahsi geçen veriler eğitimli nüfusumuzun sağlığının tehdit altında olduğuna, bu tehdidin gittikçe arttığına ve toplum psikolojisi anlamında da sağlıksızlaşmaya başladığımıza işaret ediyor. Uzmanların en çok dikkat çektiği gruplardan bir tanesi ne eğitimde ne istihdamda olmayan gençler olarak karşımıza çıkıyor. Nitekim bu gençler ne meslekî ne akademik bir uzmanlık edinemediği ölçüde vasıfsız işçi olarak ülkenin yapısal bir sorunu haline dönüşen işsizliği katlanılmaz ve içinden çıkılması daha da zor bir hale getirip toplumsal bir kambura dönüşebiliyor.

İşsizlik oranlarının suça etkisi

Bu bağlamda toplumsal huzuru bozucu etkenlerden yüksek işsizlik oranlarının yüksek suç oranlarıyla arasında bir ilişki olduğu biliniyor ancak işsizlik ayrıca suça zemin hazırlayan faktörler noktasında da oldukça önemli bir etki arz ediyor. 

Kaliforniya Üniversitesi İktisat Bölümü’nden Steven Raphael ve Rudolf Winter Ember’in araştırması bu konuyla ilgili aydınlatıcı bilgiler sağlıyor. Amerika’da 1992 yılında yüzde 7,4 olan işsizlik 1996’da 5,4 e düştüğünde hırsızlık ve cinayet vakalarında yüzde 20; tecavüz, araba hırsızlığı ve ev soygununda yüzde 15; ortalama saldırı vakalarında yüzde 12 düzeyinde düşüş görülüyor.  Çalışmada yer verilmese de düşen işsizlik oranları ve suç oranları arasındaki ilişki tam tersi durumun vahameti hakkında bizleri düşünmeye itiyor. 

Tüm bunlar ve bu yazıda değinilemeyen daha fazlası aynı sepette değerlendirildiğinde karşımıza çıkan resim üzerine düşünülmesi gereken bir ehemmiyet arz ediyor. Yalnızca sayılar, grafikler, tablolar olarak algılanan, dönemsel görülen bu durumun ekran ve kâğıtlardan ayaklanıp sosyal ve siyasal hayatın üç boyutlu gerçekliğinde aramızda dolaşarak hepimize batan bir tarafı bulunuyor. 

İşsizlik sadece ekonomik bir veri olarak değil, suça, intihara, ayrımcılığa, gelecek nesillerin eğitimsizliğine, güvencesizliğe sebep olduğu ölçüde toplumları dönüştürüp siyasal çözüm üretme kapasitelerini de demokrasiye katılımı da engelliyor ve sekteye uğratıyor. 

“Genç İşsizliğin Politik Marjinalleşmeye Etkisi” isimli proje kapsamında gerçekleştirilen Uludağ Üniversitesi’nden dört akademisyenin 7 üniversiteden 1023 kişi üzerinde gerçekleştirdiği çalışması ilginç sonuçlar ortaya koyuyor. İşsizlik riskinin kariyer beklentileri üzerinde etkili olduğunu ve düşük kariyer beklentilerinin tıpkı işsizlerde olduğu gibi üniversite öğrencileri arasında bugün dünya siyasetinde popülizmin en önemli kaynaklarından görülen köktenci ve aşırıcı gruplara ve siyaset dışı çözümlere yönlendiriyor. 

Habernediyor.comUmur Gerenli

Yorumlar (0)