Kılıçdaroğlu'ndan sert açıklamalar: "Burunlarından fitil fitil getireceğim"

CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu, Sakarya'da açıklamalarda bulundu: "Denetimi yapmayanlar, siyasi otoriteden talimat alıp denetimden kaçanlar, iktidar olduğumuzda tamamının burnundan fitil fitil getireceğim."

SİYASET 13.09.2022, 15:13 13.09.2022, 16:55
Kılıçdaroğlu'ndan sert açıklamalar: "Burunlarından fitil fitil getireceğim"

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Sakarya'da bir dizi ziyaretten sonra grup toplantısında gündemi değerlendirdi.

“Huzur içinde yaşayalım”

Kılıçdaroğlu'nun açıklamalarından öne çıkanlar şu şekilde:

“Bugün 13 Eylül. Sakarya Meydan Savaşı'nın 101. yılı. Bu topraklarda 101 yıl önce bayrağımız ve vatanımız için 22 gün 22 gece bir savaşı yaşadık. Bu, bizim kurtuluş mücadelemizin en önemli savaşlarından biriydi. Düşman püskürtüldü. Daha sonra 9 Eylül'e kadar süren bir safhayı hep beraber yaşadık. Sakarya Meydan Savaşı'nın Milli Kurtuluş Tarihi bakımından önemi, kilit bir savaş olmasıydı. Mutlaka başarmamız gereken bir savaştı ve bunu yaptık. Bu sebeple bu topraklarda yaşayan şehitlerimiz, gazilerimize çok şey borçluyuz. Onlar güzel bir ülke bıraktılar bize. Huzur içinde yaşayalım, bazılarının gölgesi üzerimize düşmesin diye. Eğer bir gölge düşecekse o al bayrağımızın gölgesi olmalıydı. Onlar da bunun mücadelesini verdi. Havai Fişek fabrikasında mağduriyet yaşayan ailelerin yanına gittim. O fabrikada 7 kişi yaşamını yitirdi, 128 kişi yaralandı. Adalet istiyorlardı. CHP ve bu kardeşiniz, kim adalet istiyorsa onun yanında olduk. İnancına, kimliğine, yaşam tarzına bakmadık. Bir haksızlık, mağduriyet varsa onun yanında durmayı bize Gazi Mustafa Kemal Atatürk öğretti.”

“Adaleti sağlamalıyız”

Sakarya’da havai fişek fabrikasında 2 yıl önce meydana gelen patlama sebebiyle mağduriyetlerin yaşandığını ifade eden Kılıçdaroğlu, şunları aktardı:

“Olay iki yıl önce oldu. Sahipleri daha güçlü hissediyorlardı. 'İstediğimiz kararı aldırırız' diyorlardı. Baskı kuruyorlardı fakat milletvekili arkadaşlarımız, gönüllü avukatlar bu haksızlık karşısında onlara sahip çıktılar ve susmadılar. Aileler haklarının teslim edilmesi gerektiğini ifade ediyorlar. 'Devlet dediğiniz kurum adalet üzerine inşa edilir' dedim. Adaleti sağlamalıyız. O vatandaşlar, 'Hala adalet gelmedi' diyorlar. Fabrikanın denetiminin yapılması gerek. Mahkeme tutanakları var, denetim gerçekleşmedi. Denetim yapmayan kimlerse hesap sorulmalıdır.”

“Burunlarından fitil fitil getireceğim”

Kılıçdaroğlu, sözlerine şöyle devam etti:

“Bu kardeşiniz, nerede bir haksızlık varsa onun karşısında dimdik duracaktır, kim adalet istiyorsa onun yanında olacaktır. Sonuna kadar yanınızdayız, hiç meraklanmayın. Siyasi otoriterden talimat alıp denetimden kaçanlar, denetimi yapmayanlar, tamamının burnundan iktidar olduğumuzda fitil fitil getireceğim. Evliya Çelebi, Sakarya’yı ‘Ağaç denizi’ olarak tanımlamış. Ağacın olduğu yerde hayat, bereket, huzur vardır. Sakaryalı çalışkandır. İnsanıyla, toprağıyla barışıktır. Üretkendir. Çok sayıda kültürden gelen Sakaryalı kardeşlerim var, hepsi barış içinde yaşıyorlar. Birbirlerine saygı duyuyorlar. Kültürlerini kavga sebebi değil, zenginlik olarak görüyorlar. Tüm Türkiyelilerin yeri gelirse Sakaryalıları örnek alması gerek. Sakarya bir kültür, üniversite, sanayi ve tarım kenti. Aynı zamanda Sakarya, Milli Kurtuluş Savaşı esnasında en kanlı mücadelenin verildiği bir şehirdir. Bu bereketli topraklar üzerine kurulu bir Sakarya ve alın teri döken Sakaryalılar. Sakaryalılar bundan memnun mu? Şu an ayvayı satacak yer yok. Devlet sahip çıkmıyor. Allah kısmet eder iktidar olduğumuzda ürettiğiniz her ürünün karşılığını çiftçi alacak. Altılı masanın taahhüdü budur.”

“Fındığı tekellerden kurtaracağız”

“Ferroro isminde bir İtalyan firması geldi. Fındık bahçeleri alıyor, taban fiyatını belirliyor. Yani tekel. Bu kardeşinizin görevi tekelleri kırmaktır. Hiçbir tekel, çiftçinin alın terini sömürmeyecektir. Dışardan geleceksin burada fındık bahçeleri alacaksın, taban fiyatı belirleyeceksin, çiftçinin terini sömüreceksin, Bay Kemal de bunu seyredecek. Yemezler. Seyretmem, hesabını sorarım. Fındığı tekellerden kurtaracağız, hakkı neyse üreticiye teslim edeceğiz. Sizler, bu ülkenin kaderini değiştireceksiniz. 7.5 milyon genç ilk defa sandığa gidecek oy kullanacak. Bu ülkeye 7.5 milyon genç demokrasiyi mutlaka getirecek. Sizin hayalleriniz hedefim olacaktır. Hep birlikte motorları maviliklere süreceğiz. Huzuru ve barışı bu ülkeye getireceğiz. Kimse kimsenin yaşam tarzıyla, inancıyla kavga etmeyecek. Gençler, sizler bu ülkenin geleceğini belirleyeceksiniz. O sebeple tek isteğim sandığa gidin. Sakın umutsuzluğa kapılmayın. Adalet soylu bir kavramdır. Devletin dini daima adalettir, adaleti savunmak durumundayız. Kim haksızlığa uğruyorsa yanında olmak zorundayız. İnsan olarak adaletsizliğe uğrayan kişiye bakmamız onun hakkını, hukukunu sağlamamız gerek.”

EYT problemi: “Onlar çözmezse biz çözeceğiz”

“EYT’liler hiç meraklanmayın sizin probleminizi ısrarla dile getirdim. ‘Çözeceğiz’ dediler. Bekliyorum, bakalım. Çözmezlerse bize anahtarı vereceksiniz, çözeceğim. 20 senede yurt problemini çözemediler. 20 yılda yapamadılar. Sakarya’dan söz veriyorum bir senede yurt problemini çözeceğiz. Gençler üniversiteyi kazandığında hiçbir aile, ‘Oğlum/kızım nerede kalacak’ diye düşünmeyecek. Biz, baba ve annelerin gözü arkada kalmasın istiyoruz. Yapamadılar, yapmadılar biz yapacağız. Bir yılda tamamlayacağız. ‘Tank Palet Vatandır Satılamaz’ yazmışsınız. Çok iyi. Tank palet 20 milyar dolarlık bir yatırımdı, büyük bir üretim üssüdür. Tank ürettik ya bazılarının hoşuna gitmedi. Tank Palet fabrikasını Ethem Sancak’a verdi. Ethem Sancak üretir mi? ‘Ben yaparım fakat param yok. Katar’ı ortak edin’ dedi. Katar da üretmiyor. Buradan net bir şekilde söylüyorum. İktidar olduğumuz bir haftada o tank palet fabrikasını alıp ordumuza iade edeceğim. Eğer siz önemli fabrikanızı bu duruma getirirseniz bunun vatanseverlik ile bir alakası yoktur.”

“Süleyman Şah toprağımıza gidecek”

“Milliyetçi biziz. Bizim milliyetçiliğimiz asla sorgulanamaz. Biz Ecevit’in, Mustafa Kemal'in yolundan ilerliyoruz. Milliyetçiliğimizi soracaksanız Akdeniz'in sularına CHP'nin milliyetçiliğini yazdık. Beşparmak dağlarında milliyetçiliğimizi göreceksiniz. Bunlar gibi biz 'Geleceğim, bir sabah gelirim' değil. Ecevit ne dedi? 'Ordumuz şu anda Kıbrıs'tadır' diye çıktı açıklama yaptı. ‘Adalar işgal ediliyor, Lozan'a aykırı dedim’ çıt çıkmadı. Şimdi gündem ekonomi ya, vatandaş perişan durumda oturuyor ‘vay ben bir gece gelirim.’ Davetiye mi göndersinler? Cesaretin, yüreğin varsa gidersin. Bunlar 'Biz milliyetçiyiz' diyor. Cumhuriyet tarihinde ilk defa bir hükümet toprağından kaçtı, bayrağını indirdi ve Süleyman Şah Türbesi'ni kaçırdı. Bana dönüp 'Biz milliyetçiyiz siz değilsiniz' diyorlar. Biz iktidar olsaydık orda bayrağımız dalgalanırdı, hepimiz gerekirse canımızı verirdik. İktidar olduğumuzda ilk bir haftada ne pahasına olursa olsun Süleyman Şah Türbesi toprağımıza geri gidecek, bayrağımız tekrar dalgalanacak.

Yorumlar (0)