DSP Genel Başkanı: “Halkın tenceresinde kaynatmaya çalıştığınız umut çorbası dibini tuttu”
DSP Genel Başkanı Aksakal, haftalık basın toplantısında gündemi değerlendirdi: “Üretime dayalı sektör ve buna bağlı ekonomik teorilerimizle tüm sıkıntıların aşılacağını bir kez daha gördük.”
Demokratik Sol Parti Lideri Önder Aksakal, haftalık olağan grup toplantısında konuştu. Basın toplantısında ülke ve dünya gündemine dair değerlendirmelerde bulunan Aksakal, koronavirüs ile mücadele konusuyla gündemine başladı: “Güney Afrika kaynaklı ortaya çıkan Omicron varyantının yayılma hızı hem bireysel hem de toplumsal önlemlerin alınmasını bir kez daha ve ciddiyetle gerekli kılmıştır. Kışın zorlu koşullar yaratacağı ve olumsuzluklarla birlikte vatandaşlarımızın zor bir mevsim geçireceği açıktır. Hükümet, bu mevsim için öncelikle ek tedbirler almalıdır. Avrupa ülkelerinin yaşadıklarını yaşamamamız için uyarılara uymalı ve en az iki doz aşı yaptırmalıyız.”
Yarın, Dünya İnsan Hakları Günü
Aksakal: “Yarın, Dünya İnsan Hakları Günü. İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi 73 sene önce okundu. Birleşmiş Milletler tarafından sahiplenilen bu beyanname, başta Amerika olmak üzere pek çok ülke tarafından katledildi. Bugün dünya üzerinde yaşanan ne kadar insanlık dışı olay varsa hepsi Amerika’nın ürünüdür.”
Dış politika ve dünya gündemi hakkında değerlendirmeler
Aksakal: “Devletimiz, Irak ve Suriye sınırındaki terör koridorunu engellemek için mücadeleye devam ediyor. PYD/PKK terör örgütlerinin yönetici kesimi, MİT, emniyet ve MSB personelleri tarafından etkisiz hale getiriliyor. Buna karşın ABD’nin sözde Kürdistan stratejisi tüm hızıyla devam ediyor. Her daim ifade ettiğimiz gibi terörün kaynağından kurtulmalı, terörü finanse eden Amerika ile ilişkileri yeniden ele almalı, kararlı ve milli bir duruş sergilenmelidir. On bin senelik geçmişe sahip olan Türk devletimizin beka sorunuyla karşı karşıya bırakılması kabul edilemez.”
Aksakal: “Emperyalizmin öncü devletleri kendi aralarında anlaşmazlık içindeler. Ukrayna ve Rusya’da bunu görüyoruz ve olanları dikkatle izliyoruz. Yunanistan Dedeağaç’a indirilen Amerikan askerlerinin hangi amaca hizmet ettiği konusunda mantıklı açıklamalar bekliyoruz. Suriye, Rusya ve Amerika arasında arka kapı siyaseti olduğunu biliyoruz. Yoksa Beşar Esad’a sözde Kürdistan’ın Suriye parçası karşılığında Hatay mı vaat edildi? Böyle bir girişim karşısında demir yumruğu vuracak olan Türk ordusuna karşı Yunanistan’daki sığınak bir tedbir mi? Her olasılık hesaplanmalı.”
Türkiye’deki ekonomik kriz ve enflasyon
Aksakal: “Ülke olarak büyük bir ekonomik krizin ve çaresizliğin ortasındayız. Bugüne değin uygulanan ekonomik politikalar olumsuz sonuçlar yarattı ve bu sonuçların karşısında ne yapacağımızı bilemez halde canhıraş hayat mücadelesi veriyoruz. Dış politika karşısında kararlı duruş sergilenmesinden rahatsız olan küresel güçler, ekonomik araçları da kontrol altında tutarak krizi derinleştirmeye çalışıyorlar. Bu süreç, Demokratik Sol Parti olarak kurulduğumuz günden bu yana savunmuş olduğumuz ‘üretime dayalı sektör ve buna paralel karma ekonomi’ teorilerimiz kapsamında aşılabilirdir. Bunu bir kez daha gördük. Sayın Cumhurbaşkanının yatırım ve istihdamda büyüme politikasını desteklediğimizi belirtmek isterim.”
Aksakal: “19 senedir sürdürülen rant ekonomisinin kazan kazan görünüşü hakkında ise temkinli duruşumuzu koruyoruz. Yıllardır üretimden konuşuyoruz. Önemli olanın üretim olduğunu belirtmekten dilimizde tüy bitti fakat hükümet, azgın kapitalizmden ve servet hırsından kendini kurtaramadı. Dün Cumhurbaşkanının konuşmasından sonra üretim sisteminin öncüsünün mutlak surette devlet olması gerektiği kanaatindeyiz. Ancak bu şekilde özel sektör yeni yatırımlara yönelecektir. Aksi halde söylenenler, altı doldurulamayan vaatler olur. Cumhurbaşkanının dile getirdiği dövizlerin kazandırılması da karma ekonomi sistemi olarak hızlı şekilde başlatılmalıdır ve bu konudaki girişimleri TBMM üstlenmelidir. Ayrıca üretimin artırılmasını destekleyen yasal düzenlemeler de beraberinde getirilmelidir. Eğer tatmin edici gelişmeler yaşanmazsa yeni ekonomi programı inandırıcılıktan uzakta kalır ve ancak günü kurtarma girişimi olarak tanımlanır.”
“Sunulan reçete, ekonomiyle çelişiyor”
Aksakal: “Cumhuriyet tarihimizin en ağır ekonomik buhranlarından birini yaşıyoruz. Bu, iktidar partisi tarafından da kabul ediliyor fakat sunulan reçete, ekonomiyle çelişiyor. Şu bir gerçektir ki gömleğin ilk düğmesi yanlış iliklenirse diğerleri de yanlış gider. Bugün asgari ücret zammını belirlemek konusunda üçüncü toplantı yapıldı. Zam, TÜİK’in açıkladığı enflasyona göre belirlenecek. Yapılan zamlar ortadayken enflasyon oranı yüzde 21,31 olarak açıklandı. Herkesin de bu rakama inanmasını bekliyorlar. Buradan ekonomiyi yönetenlere seslenmek istiyorum: Halkın tenceresinde kaynatmaya çalıştığınız umut çorbası dibini tuttu. Hayali rakamlarla gerçeği perdeleyemezsiniz. Asgari ücret tespit komisyonu, İnsan Hakları Günü’ne yakışan, insani bir ücret belirlesin. Basın toplantımızda belirttiğimiz üzere yüzde 62 artış ile 4580 liralık asgari ücretin belirlenmesi, dar gelirli vatandaşlarımıza soluk aldıracaktır.”
