Aksakal’dan “Hazine yardımı” eleştirisi: “Bu ayıp onlara yeter de artar”

Demokratik Sol Parti Genel Başkanı Önder Aksakal, düzenlediği basın toplantısında ülke gündeminde yaşanan gelişmeleri değerlendirdi. Aksakal’ın açıklamalarından öne çıkanlar şu şekilde:

“Kader diyerek sorumluluklardan kaçılmamalıdır”

Konuşmasına Bartın’da yaşanan maden ocağı patlaması ile başlayan Aksakal, öncelikle hayatını kaybedenlerin ailelerine sabır diledi. Maden kazasının “kader” olarak nitelendirilmemesi gerektiğine işaret eden Aksakal, “Bu şekilde gerçekleşen facialar olduktan sonra gerek toplum gerek medya gerekse siyaset kurumları olarak sebepler üzerine konuşmaktan, münhasıran karşıtlarımızı suçlamaktan öteye gidemiyoruz.

Ne yazık ki bu zamandan sonra merkezi yöneticilerin, yerel idarecilerin ve problemin muhatabı olan sektörel STK’ların müdahil olma hususunda iş işten geçmiş oluyor. Üzerimize düşen görevleri kadere atamayız! Dere yataklarına binalar dikilirken ses çıkarmayıp, daha sonra insanların ölmesi ya da binaların yıkılmasını kadere yükleyemezsiniz!” dedi.

“Sansür Yasası üzerinde endişeler yargılanma sürecindedir”

Basın kanununda yapılan değişikliğe değinen Aksakal, “Hepimizin yakın bir şekilde takip ettiği bir konu var. 13 Ekim 2022 gününde TBMM’de bir araya gelinerek kanunlaştırılan ve 17 Ekim 2022 gününde ise Cumhurbaşkanınca onaylandı ve Resmi Gazetede yayınlandı. Bu şekilde Sansür Yasası olarak isimlendirilen kanun yürürlüğe girdi. Evet, “basın özgürlüğü” vatandaşların doğru haberlere erişebilmesi konusunda demokratik hayatın mütemmim cüzlerinden bir tanesi olarak görülmektedir.

Dünya üzerinde bulunan demokratik ülkelerin hepsinde bu noktada yasal standartlar bulunmaktadır. Bu nedenle böyle bir yasal çalışmaya yönelik olumsuz bir tutum söz konusu edilmemelidir. Ancak gözden kaçmaması gereken bir konu vardır. Üzerinde tartışılması ve konuşulması gereken husus bu yasal düzenlemenin barındırdıklarından ziyade uygulama aşamasında oluşacak endişe durumudur.

İşte bu hususta kaygılanmak oldukça normaldir. Zira hukuki davalar gündeme geldiğinde ve bu tarzda benzer olaylarda, iktidar karşıtı ve iktidar yanlısı yerlere mensup olan kişilere çifte standartlar uygulanması ve bu haksızlıklara karşı meyilli tutumlarda bulunan hukuk insanları ile karşılaşıldığı da gözden kaçmamalıdır” şeklinde konuştu.

“Terör yapılanmasına Hazine yardımı yapan tek örnek ülke Türkiye’dir”

2023 Yılı Bütçesinin açıklanması sonrasında partilere verilen miktarları değerlendiren Aksakal, “Cumhuriyetin 100. yıl Bütçesi, yani 2023 seçimleri için gereken bütçeler TBMM’nin gündemine alındı. Devletin başında bulunan Cumhurbaşkanının, PKK terör örgütünün siyasi bir alanı olarak isimlendirdiği HDP’ye yılbaşında 180 milyon, seçim takvimi başlangıcında ise 360 milyon lira olacak şekilde toplam 540 milyon lira destek sağlamış olacak. Bir terör yapılanmasının siyasi ayağına devlet üzerinden destek sağlanması konusunda galiba dünya üzerinde bulunan tek örnek ülke Türkiye’dir. Bu yapılan ayıp da devleti idare edenlere yeter de artar!” dedi.

“Bir taşla iki değil, üç kuş vuracaklar”

CHP tarafından sunulan başörtü teklifinin farklı alanlara çekileceğini ifade eden Aksakal, “Ak Parti söz konusu de bu durumu Anayasa değişikliğine çevirerek yeni bir hadiseyi gündeme getirebilir. Sizlerin de bildiği üzere Anayasa değişiklikleriyle alakalı kanunlar TBMM’nde en düşük 360 oy ile geçiyor. Bu durumun Cumhurbaşkanı tarafından 15 gün içinde Halkoylamasına götürülmesi zorunluluğu bulunuyor. Halkoylaması ise kanunun üzerinde Resmi Gazete’de yayın zamanını izleyen 60’ıncı günün ardından ilk pazar günü de sandıklar kuruluyor. Eğer, 2023 seçimleri bir aksaklık olmaz ise 18 Haziran Pazar günü sandıklar kurulacak, ancak halkoylaması düzenlenecek olursa bu halde Ak Parti iki defa seçim ödeneği hazineye gereksiz şekilde yük olacaktır diyerek genel seçimler ile halkoylamasının birleştirilmesini isteyecektir. Bu nedenle genel seçimlerin daha öncene alınması talep edilebilecek ve bir taşla iki, hatta üç kuş vuracaklar” şeklinde konuştu.