Yıllardır beklenen migren aşısı geliyor!

Migren hastalarının yıllardır beklediği çığır açan tedavi, "migren aşısı" birkaç ay içinde Türkiye'ye gelecek.

SAĞLIK 13.02.2020, 10:52
Yıllardır beklenen migren aşısı geliyor!

Migrene bağlı dayanılmaz baş ağrısı ataklarını durduran ve önleyen migren aşısı, birkaç ay içinde Türkiye’de kullanılmaya başlanacak. 

2012’den beri üzerinde çalışılan ve hastalarda etkinliği kanıtlanan aşı, 2018 ortalarında Amerikan Gıda ve İlaç Dairesi’nden (FDA) onay aldı. Aşı, pek çok ABD ve Avrupa’daki birçok ülkede kullanılıyor.

Aşı çalışmalarına dahil edilen hastalardan ev hanımı Sevda Oral, "Baş ağrım başladığında 2-3 gün kendimde olmuyordum. Hayattan kopuyordum. Bir yıl boyunca her ay düzenli olarak aşıyı kullandım. Ne auram oldu ne baş ağrım oldu. Hayatım çok değişti" ifadelerini kullandı.

"Avrupa'da 1,5 yıldır rutin tedavi olarak kullanılıyor"

Dünya Baş Ağrısı Derneği Yönetim Kurulu Üyesi ve Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Nöroloji, Algoloji ve Vasküler Nöroloji Anabilim Dalı öğretim üyesi Prof. Dr. Derya Uludüz, "Bu aşı Amerika ve Avrupa'nın birçok ülkesinde 1,5 yıldır rutin tedavi olarak kullanılıyor. Bizdeki başvuruların da birkaç ay içinde sonuçlanmasını bekliyoruz. Migrene spesifik bir ilaç yoktu elimizde. Farklı hastalıklar için üretilmiş, depresyon, epilepsi, kalp ritim bozukluğu gibi hastalıklarda kullandığımız ilaçlarla migren hastalarını tedavi etmeye çalışıyorduk. Migren aşısı sadece migrene özel kullanılan dünyadaki ilk tedavi. Bu açıdan çığır açan bir tedavi olarak lanse ediliyor. Kronik migren hastalarının yüzde 60-70’i bu tedaviden fayda görüyor. Hatta akut tedavi dediğimiz migren ağrısı geldiği anda ağrı kesici yerine bu aşıyı kullanabileceğimiz, çalışmalarla gösterilmiş durumda. Ayrıca küme baş ağrısı diye tanımladığımız, doğum sancısından bile şiddetli olarak tanımlanan bir ağrı türü daha. Daha çok uykuda ortaya çıkar, göz etrafında hissedilir, oyucu bir ağrıdır. Çıldırtan baş ağrısı diyoruz biz buna. Bu baş ağrısında dahi migren aşısının etkinliğini gösterildi. Yani hem migren hem de küme baş ağrısında kullanabiliyoruz bu aşıy" ifadelerini kullandı.

"Tedavi edici özelliği var"

Prof. Dr. Uludüz, "Genetik yatkınlığın üzerine uyku bozukluğu, stres, depresyon gibi dış faktörlerin de eklenmesiyle beyinde bazı reaksiyonlar meydana geliyor. Beyin, ne oluyor bana diyor ve halk arasında yangı olarak bilinen inflamasyon ortaya çıkıyor. İnflamasyon da beyinde bir maddeyi ortaya çıkarıyor. CGRP dediğimiz bu madde damarların genişlemesine neden oluyor; genişleyen damarlar beyin dokusuna baskı yapıyor ve migren ağrısı başlıyor. İşte bu aşının en önemli özelliği, inflamasyondaki CGRP maddesinin ortaya çıkmasını önlüyor. Hem atak başladığında kullanılabilmesi hem de düzenli şekilde kullanıldığında CGRP’nin ortaya çıkmasını engellediği için tedavi edici özelliği var." diye konuştu.

"Mantığı aşıdaki gibi değil"

Migren aşısı olarak lanse edilen bu tedavinin "bilinen anlamda" bir aşı olmadığına değinen Prof. Dr. Uludüz, "Hastanın küçücük bir iğne ile koluna ya da göbeğine, kendi kendine uygulayabildiği, ama her ay düzenli olarak yapılması gereken, baş ağrısında koruyuculuk sağlayan bir tedavi bu. Uygulama şekli aşıya benzediği için öyle adlandırıldı ama mantığı aşıdaki gibi değil" ifadelerini kullandı.

"Bir süre sonra depresyon ve sosyal hayattan çekilme başlıyor"

Prof. Dr. Uludüz, "Bir süre sonra depresyon, anksiyete ve sosyal hayattan çekilme başlıyor. Türkiye'de yapılmış çalışmalar, her 10 kişiden yaklaşık 2’sinin şiddetli migrenden etkilendiğini gösteriyor. Kronik migren dediğimiz, ayda 15’i geçen ağrı atağı olan hastalarda artık iş çığırından çıkıyor. İlaç tedavilerine de yanıt alamıyoruz. İşte bunlar için en uygun tedavi bu yeni aşı. Bu tedaviyi her baş ağrısı ya da migren hastasında kullanmak doğru değil. Hasta seçiminin çok ehil ellerde ve doğru bir şekilde yapılması gerekli. Öte yandan, bu aşı mucize mi? Tabii ki hayır. Bu tedaviyle hastada geçici bir iyilik hali elde edersiniz ancak aynı zamanda hastanın mutlaka migreni tetikleyen çevresel faktörlerden uzaklaşıp yaşam stilini de değiştirmesi gerekir. İşte o zaman aşıdan uzun süreli bir etkinlik elde edilebilir." dedi.

Yorumlar (0)