Kadınların ölümcül hastalığından bir aşıyla kurtulabilirsiniz
Özel bir hastanede kadın doğum uzmanı olarak görev yapan Op. Dr. Elif Seçkin Alaç, rahim içi kalınlaşma çeşitlerinden atipili kalınlaşmaların kansere dönüşme olasılığının oldukça yüksek olabildiğini dile getirerek, "Adet düzensizliğiniz olmasa dahi rutin kontrollerinizi asla aksatmayın." dedi.
Alaç, rahim içi kalınlaşması sebepleri ve tedavisi hakkında bilgi verdi.
"Rutin kontrollerinizi aksatmayın"
Adet kanamalarındaki düzensizliklerle kendisini gösteren rahim içi kalınlaşmasının, diyabet, obezite ve polikistik over sendromu hastalarının yanı sıra tamoksifen kullan ve menopoz öncesi dönem yaşayan kadınlarda görülebileceğini söyleyerek, şöyle konuştu:
"Normalden, yani 1 haftadan fazla süren ve yoğun olan kanamalar, günde 5 ped üzeri kullanan bireyler, normalden kısa aralıklarla gerçekleşen 3 haftadan daha sık devam eden kanamalar ve lekelenmeler olduğunda özellikle rahim içi kalınlaşması yönünden değerlendirilmesi lazım. DSÖ (Dünya Sağlık Örgütü) tarafından rahim duvarı kalınlaşması atipili ve atipisiz olarak ikiye ayrılıyor. Atipisiz kalınlaşmalarda kansere çevirme ihtimali oldukça düşükken, atipili kalınlaşmalarda kansere çevirme olasılığı yüksek olabiliyor. Adet düzensizliğiniz olmasa dahi rutin kontrollerinizi asla aksatmayın.
Süreci anlattı
Fizyolojik adet döngüsünde her 4 haftada bir rahim içi dokusu tazeleniyor. İlk 2 hafta östrojen hormonunun etkisiyle rahim içi dokusu kalınlaşarak rahim içini hamileliğe hazırlanıyor. 14. gün oluşan yumurtlama sonrası hamilelik oluşmadığı takdirde kalınlaşan rahim içi dokusu, progesteron hormonunun etkisiyle incelir ve adet kanaması ile vücuttan atılır. Progesteron ve östrojen hormonlarındaki bu hassas dengenin bozulması ile progestreon tarafından karşılanamayan, östrojen ile kalınlaşmış rahim içi dokusu varlığında kalınlaşma oluşur."
Aşı hayat kurtarıyor
Her sene 250 bin kadın rahim ağzı kanseri sebebi ile yaşamını yitiriyor. Yaklaşık 10 sene öncesine dek bu virüsten korunma şansı yoktu. Oysa gerçekleştirilen araştırmaların ardından geliştirilen aşılarla HPV enfeksiyonunun, dolayısıyla rahim ağzı kanserinin büyük oranda önlenebildiği saptandı.
