Alcatraz: Kaçılması imkansız olan hapishane

Kaliforniya’nın San Francisco Körfezi’nin soğuk sularında, Alcatraz Adası’nda bulunan federal hapishane, 1934’ten 1963 yılına kadar ABD’nin en tehlikeli suçlularını barındırıyordu. Maksimum güvenlikli cezaevinde yatanlar arasında ‘Scarface’ olarak bilinen Al Capone ve ‘Alkatraz Kuşçusu’ olarak bilinen katil Robert Franklin Stroud vardı.

ÖZEL HABER 27.04.2019, 13:14 27.04.2019, 16:16
Alcatraz: Kaçılması imkansız olan hapishane

Yıllar boyunca bilinen birçok kaçış girişimi olsa da hiçbir mahkûm, ‘Kaya’ olarak adlandırılan Alcatraz Hapishanesi’nden kaçmayı başaramadı. Yüksek işletme maliyetleri nedeniyle hapishanenin kapatılmasından sonra ada, 1969 yılında bir grup Kızılderili tarafından neredeyse iki yıl boyunca işgal edildi. 1850’lerin sonlarından 1933’lere kadar ABD askeri hapishanesinin de bulunduğu yer olan Alcatraz Adası, bugün oldukça popüler bir turistik yer olma özelliği taşıyor.

Askeri hapishane olarak Alcatraz

İspanyol kâşif Juan Manuel de Ayala, 1775 yılında sahip olduğu deniz kuşları popülasyonu nedeniyle engebeli Alcatraz Adası’nın haritasını çıkardı ve ‘Pelikanlar Adası’ anlamına gelen ‘La Isla de los Alcatraces’ adını verdi. Bundan yetmiş beş yıl sonra, 1850’de Başkan Millard Fillmore, adanın askeri kullanım için ayrılması talimatını verdi. 1850’lerde Alcatraz’a bir hapishane inşa edildi ve San Francisco Körfezi’ni korumak için adanın etrafına 100 adet top yerleştirildi. Ayrıca bu süre zarfında Alkatraz, ABD’nin batı kıyılarının ilk operasyonel deniz fenerine ev sahipliği yaptı.

1850’lerin sonunda ABD ordusu, Alcatraz’da askeri mahkûmları tutmaya başlamıştı. Anakaradan San Francisco Körfezi’nin soğuk suları ile ayrılan ada, bir hapishane için ideal bir yer olarak kabul edildi.

Alcatraz Hapishanesi’nde, askeri cezaevi olarak faaliyet gösterdiği yıllar boyunca Konfederasyon taraftarları ve 1861-65 yılları arasında yaşanan Amerikan İç Savaşı sırasında vatan hainliği ile suçlanan vatandaşlar vardı. Alcatraz’da isyancı Kızılderililer de hapis yatıyordu. Arizona eyaletinden bazı Hopi Kızılderilileri, 1895 yılında federal hükümetle olan toprak anlaşmazlıklarının ardından buraya gönderildi.

Alcatraz’daki mahkûm sayısı, 1898 yılındaki İspanyol-Amerikan Savaşı sırasında da artmaya devam etti.  20. Yüzyılın başlarında mahkûmlardan iş gücü oluşturulması, hastane, yemekhane ve diğer hapishane binalarıyla birlikte Alkatraz’da yeni bir hücre tipi cezaevinin oluşturulmasıyla sonuçlandı.

Milli Park Servisi’ne göre, bu yeni kompleks 1912’de tamamlandığında dünyanın en büyük betonarme binası oldu.

Federal hapishane olarak Alcatraz

1933 yılında ordu, Alcatraz’ı Adalet Bakanlığı’na bıraktı. Adalet Bakanlığı, ABD cezaevleri tarafından idare edilmesi zor ya da tehlikeli olan mahkûmları barındırabilecek bir federal hapishane istiyordu. Alcatraz’daki mevcut kompleksi daha güvenlikli hale getirmek için yapılan inşaatın ardından, maksimum güvenlikli tesis 1 Temmuz 1934’te resmen açıldı. İlk müdür James A. Johnston, her üç mahkûm için bir gardiyan tuttu. Her mahkûm kendi hücresi vardı.

Federal Cezaevleri Bürosu, Alcatraz’ı, huzursuzluğa neden olan mahkûmların kurallara nasıl uyacaklarını öğrenmeleri için az ayrıcalıkla ve zor koşullar altında yaşamak için gönderilebileceği bir yer olarak gördü. Alcatraz, genellikle tüm federal mahkûm nüfusunun neredeyse yüzde 1’inden azına denk gelen 260-275 civarında mahkûmu barındırıyordu.

Meşhur mahkûmlar

Alcatraz’da hapis yatanlar arasında ‘Scarface’ olarak bilinen mafya lideri Al Capone vardı. 1930’larda Al Capone, dört buçuk yılını orada geçirdi. Adaya gelişi ABD’de olay yarattı ve manşetlere taşındı. Al Capone Alcatraz’a gönderildi, çünkü onun Atlanta’daki hapsi dış dünyayla temas halinde olmasına ve Chicago’da suç eylemlerine devam etmesine engel olamıyordu. 

Ayrıca hapishane memurlarına rüşvet verdiği de biliniyordu. Bunların hepsi Alcatraz’a gönderildiğinde sona erdi.

Diğer ünlü Alcatraz mahkûmları arasında, adam kaçırma suçu nedeniyle 17 yılını hapiste geçiren ve ‘Makineli Tüfek’ lakabıyla bilinen George Kelly vardı.

Gülüşü nedeniyle ‘Ürkütücü’ lakabını alan gangster Alvin Carpis de Alcatraz’da parmaklıkların ardında 25 yıldan fazla bir zaman geçirdi. Alvin Carpis, FBI tarafından ‘bir numaralı halk düşmanı’ olarak listelenmiştir.

Alkatraz Kuşçusu’ olarak anılan Robert Stroud, otuz yılını Kansas’taki bir federal cezaevinde geçirdikten sonra Alcatraz’a transfer edildi. Stroud, adaya 1942’de geldi ve orada 17 yıl kaldı. Takma ismine rağmen, kuşlarını Alcatraz’da beslemesine izin verilmedi.

Yıllar boyunca, Alcatraz’da 36 mahkûmun dahil olduğu bilinen 14 kaçma girişimi yaşandı. Federal Cezaevleri Bürosu, bunlardan 23’ünün yakalandığını, kaçış girişimleri sırasında 6’sının vurulduğunu ya da öldürüldüğünü, iki kişinin boğulduğunu, beşinin de kaybolduğunu ve boğulduklarının varsayıldığını bildirdi.

2 Mayıs ile 4 Mayıs 1946 tarihlerinde en meşhur girişimi yaşandı. 6 mahkûm hücre evi memurlarını etkisiz hale getirdi ve silahlara erişim sağlayabildi ancak unuttukları bir şey vardı. Hapishaneden çıkmak için gerekli anahtarları almamışlardı.

Bir diğer kaçış girişiminde tutsaklar, iki ıslah memurunu öldürdü ve diğer 18 kişiyi de yaraladı. ABD deniz piyadeleri çağrıldı ve bu girişim de mahkûmlardan üçünün ölümüyle, diğer üçünün de yargılanmasıyla sona erdi. Bunlardan ikisi ölüm cezasına çarptırıldı.

1963’de kapatıldı

Alcatraz’daki federal cezaevi 1963’te kapatıldı, çünkü işletme giderleri o zamanki diğer federal tesislerin masraflarından çok daha yüksekti. Ayrıca, adadaki binalar tuzlu deniz havasına maruz kaldığı için harap olmaya başlamıştı.

Neredeyse 30 yıl boyunca faaliyet gösteren Alcatraz Hapishanesi, toplam bin 576 mahkûmu barındırdı.

Yorumlar (1)
Mehmet Hakan Hoşgör 5 yıl önce
Yazdığınızın aksine Alcatraz Hapishanesi yüksek işletme maliyeti sebebiyle değil, 3 mahkumun kaçmayı başarmış olması sebebiyle itibarını kaybettiği için kapandı. Bununla alakalı onlarca film dizi ve belgesel çekildi. Hatta Alcatraz kaçaklarından olan Anglin Kardeşler den John Anglin FBI'a Mektup bile yazmıştır.