Kapalı havalarda izlenecek filmler

Bazı filmler vardır ki karanlık ve yağmurlu havasıyla sizi boğar, serinletir, düşündürür!

MAGAZİN 14.05.2019, 19:29
Kapalı havalarda izlenecek filmler

Atmosfer bakımından karanlık bir havaya sahip filmleri sevenler toplansın.

Zira bu filmler hem konularının hayatın içinden gelmesiyle, hem renkleriyle sizi düşündürecek ve boğacak. Eğer kapalı ve yağmurlu havalara meftunsanız bu filmler tam size göre!

Taxi Driver - Takşi Şoförü

Martin Scorsese imzalı 1976 yapımı bu film sizi New York’un sokaklarında yaşanan bir ‘yalnızlık hikayesine’ götürüyor. New York’a gelip gece taksiciliği yapmaya başlayan Travis Bickle (Robert De Niro) toplumun karanlık tarafıyla yüzleşiyor.

Gece yaşadığı olaylar, ruhunda zaten açılmış olan yarayı iyice deşiyor. Bu sırada Travis aşka düşüyor. Karanlık atmosferleri sevenler bu filmi kaçırmayın!

Inside Llewyn Davis

Coen kardeşler imzalı Inside Llewyn Davis 2013 yılında izleyicilerle buluştu. Filmin genel atmosferi karlı, yağmurlu ve karanlık…

1960’lı yılların New York’undaki bir folk müzik sanatçısının (Llewyn Davis) sektöre ve hayata tutunmaya çalıştığını görüyoruz. Film, Dave van Ronk’un hayatından esinlenilmiş.

Müzik sektöründeki ana akımın dışında kendi folk şarkılarını yazan ve söyleyen Llewn, umudunu kaybetmek üzeredir. Tesadüfen karşılaştığı iki kişiyle yol arkadaşı olan Llewyn hem tuhaf olaylarla karşılaşır, hem de hayatta ne yaptığını sorgular.

Yağmurlu bir havada evdeyseniz ya da sıcak bir günde serinleme arzusuyla yanıp tutuşuyorsanız bu film size göre. İçinizi ısıtacak hikayesiyle Inside Llewyn Davis…

Chinatown - Çin Mahallesi

1974 yapımı bu Roman Polanski filminin başrolünde usta oyuncu Jack Nicholson yer alıyor. Eski bir polis olan Jake Gittes (Nicholson) artık bir özel dedektiftir. 

Jake’in sıradaki müşterisi, Los Angeles’ın su idaresi müdürü Hollis Mulwray’in eşi Evelyn’dir. Evelyn, eşinin kendisini aldatıp atdatmadığını öğrenmek için Jake’i kiralar.

Jake bu görevin peşine düşer. Olaylar çığırından çıkar ve Jake’in hiç beklemediği bir yöne evrilir. Karanlık atmosferiyle müthiş bir film!

The Man Who Wasn’t There - Orada Olmayan Adam

Coen kardeşler sinemasının fazla tanınmayan ama belki de en çok beğenilen filmlerinden biri… Siyah beyaz atmosferi sizi boğuyor ama bir taraftan da hikayenin akıcılığı sizi kendine bağlıyor.

Ed Crane (Billy Bob Thornton) Santa Rosa isimli küçük bir kasabada yaşayan ve hayatından memnun olmayan bir berberdir. Diğer berberlerin aksine müşterileriyle hiç konuşmaz.

Eşi Doris’in (Franis McDormand) kendisini işyerindeki müdürüyle aldattığını öğrenen Ed sakin kalır ve bir plan yapar. Ed, kimliğini saklayarak eşinin patronuna şantaj yapar.

Eğer 10 bin dolar vermezse gerçekleri ortaya çıkaracaktır. Ancak işler hiç beklemediği gibi gider. Filmin sonunda ise seyirci şaşkınlıktan küçük dilini yutacaktır.

Unforgiven - Affedilmeyen

Senaryosu David Webb Peoples tarafından kaleme alınan ve Clint Eastwood’un yönetmenlik koltuğunda oturduğu 1992 yapımı film bize Vahşi Batı’nın görmediğimiz bir yüzüyle karşılaştırıyor.

William Munny (Clint Eastwood) yıllar önce haydutluğu bırakan ve çiftçilikle uğraşan iki çocuklu bir adamdır. Karısı ise çoktan ölmüştür.

Wyoming’de bir kasabada iş arkadaşlarının yüzünü çizen bir haydutu öldürmek için para toplayan hayat kadınları bir ödül avcısı tutmaya karar verir.

Schofield Kid isimli genç bir çocuk da ününü duyduğu William Munny’ye gelir ve işi bitirmeleri halinde parayı bölüşebileceklerini söyler.

Başlarda bunu reddeden Munny, işi kabul eder ve eski arkadaşı Ned Logan’a (Morgan Freeman) durumu anlatır. Bu garip üçlü işi bitirmek için yola çıkar. Ancak gittikleri kasabanın şerifi katı kurallar koyan ve acımasız Little Bill’dir.

Macera sırasında yaşananlar ise klasik bir Western filminden çok farklıdır. Gördüklerimiz, filmlerde yaşanan maceralar değil, gerçek hayatın acımasız gerçekleridir.

The Others - Diğerleri

Alejandro Amenabar imzalı The Others, bir zamanların oldukça dikkat çeken karanlık atmosferli bir gerilim filmi.

İkinci Dünya Savaşı’nın ardından New Jersey’de iki küçük çocuğuyla yaşayan Grace’in (Nicole Kidman) malikanesi bir hayli karalıktır. Grace, kat kat çekilmiş perdelerle çocukları korumaya çalışmaktadır zira çocukların güneşe karşı alerjisi vardır.

Çocuklardan biri olan Anne’nin ise hayali bir arkadaşı vardır. Çocuklar evin hayaletli olduğunu düşünür. Ancak sonunda karşılaştıkları gerçek hayatlarını altüst edecektir.

Mr. Brooks - Bay Brooks

Bay Brooks (Kevin Costner) bir şirketin üst düzey bir çalışanıdır. Herkesten gizlediği tutkusu ise öldürmektir. Uzun süre bu bağımlılığı ile savaşır ancak galip gelemez. Tarzı ise sevişen çiftleri öldürmek ve o haldeyken fotoğraflarını çekmektir.

Bir gün yine sevişen bir çifti öldürür. Olay anında ise evin perdeleri ardına kadar açıktır. Kendine Bay Smith diyen birisi olay anında Bay Brooks’un fotoğraflarını çekmiştir. İsteği ise cinayetlerini Bay Brooks ile beraber işlemektir.

Öte yandan, okuldan eve dönen Bay Brooks’un kızının garip hareketleri dikkat çekmektedir. Cinayeti Bay Brooks’un kızı mı işlemiştir? Cinayet dürtüleri genetik midir?

Kapkaranlık atmosferi ve psikolojik çıkarımlarıyla bu film tam size göre!

Jarhead - Kavanoz Kafa

Yönetmenlik koltuğunda Sam Mendes’in oturduğu 2006 yapımı Jarhead, saç tıraşları yüzünden kendilerine ‘kavanozkafa’ denilen bir grup askeri merkezine alır.

1990 yılındaki Körfez Savaşı sırasında bu genç askerlerin başlarından geçen hikayeler trajikomiktir. Savaşın ve hayatın anlamı üzerine düşünmenizi sağlayacak filmin başrolünde Jake Gyllenhaal yer alıyor.

Atonement - Kefaret

2007 yılında beyazperdeye çıkan Atonement, acıklı hikayesiyle birçok izleyiciden tam puan almıştı.

1935 yılının bunaltıcı günlerinin birinde 13 yaşındaki Brionny Tallis, görmemesi gereken bir şeyi görmüştür. Hizmetçilerinin oğlu Robbie ve ablası Cecilia’yı yakınlaşmış olarak gören Brionny, gördüklerini yanlış yorumlar.

Brionny, gördüğü şeyleri yanlış olarak aktarmasıyla yıllarca sürecek bir trajedinin kapısını aralar. Karanlık, bunaltıcı ve duygusal atmosferiyle Atonement, kaçırılmaması gereken bir başyapıt.

Donnie Darko

Jake Gyllenhaal’ın genç olduğu dönem çektiği yapımlardan biri olan Donnie Darko, karanlık atmosferiyle gece yarısı izlenecek bir film.

Richard Kelly’nin yönetmenliği üstlendiği film, 1980’li yılların sonunda geçmektedir. 16 yaşındaki bir genç olan Donnie Darko, zaman zaman tavşan kostümü giymiş bir adam görmektedir. Çevresiyle yum problemleri çeken Donnie için gerçek ve rüya birbirine girmiştir.

Tavşan onu gerçekten gitmesi gereken bir yola mı sürüklemektedir? Yoksa her şey gündüz düşlerinden mi ibarettir?

Yorumlar (0)