Bir yeni istihdam biçimi: Freelance ya da Ofissizler

Son dönemde harçlığını çıkartmak isteyen üniversite öğrencileri, evden çalışmak isteyenler, bilgi ve iletişim teknolojilerine dayalı işlerde çalışanlar arasında oldukça yaygın bir iş modeli olan uzaktan, serbest ya da en bilinen tanımıyla “Freelance” çalışma özgürlük mü güvencesizlik mi? 

EMEK-SENDİKA 29.11.2019, 14:03 29.11.2019, 14:21
Bir yeni istihdam biçimi: Freelance ya da Ofissizler

Türk Sosyal Bildirimler Derneği’nin düzenlediği 16.Ulusal Sosyal Bilimler Kongresi dün bitti. Kongre’nin ilk gününde gerçekleşen oturumların 4’üncüsü Nuray Güneş Anısına gerçekleştirilen Kadın Emeği, Kadın İstihdamı Kriz ve Toplumsal Cinsiyete Dayalı Bütçeleme başlığı altında yapılan bildirilerden biri de Nurcan Özkaplan’ın gerçekleştirdiği Yeni İstihdam Biçimleri: Freelance/Serbest Çalışma başlıklı bildiriydi.

Özkaplan ilk olarak son 20-30 yılda dünya ve ülkemiz ekonomisinde gerçekleşen neoliberal dönüşüm sebebiyle emek piyasalarının da dönüştüğünü ve bunun yeni istihdam biçimleri ortaya çıkardığını vurguluyor. Bu dönüşümü bir özet olarak aktarmak gerekirse 1970 sonrası yaşanan petrol krizi, ekonomik bunalım kaynaklı küresel para sisteminin dağılması ve Keynesyen birikimci refah sisteminin çökmesi bilinen birincil sebepler olarak karşımıza çıkıyor. Bu krizin aşılması da sıkışan sermayenin kendini katlayabilmek için daha esnek, daha telafi edilebilir, daha az maliyetli emekçilere ihtiyacını artırıyor. İşte bu daha esnek emekçi ihtiyacının bir tezahürü olarak karşımıza yeni çıkan istihdam biçimi Freelance çalışma olarak tanımlanıyor.

Freelance nedir?

Bahsi geçen toplumsal, iktisadî ve teknolojik değişim ve gelişmeler yeni istihdam biçimlerine kaynaklık ediyor. Esasında paralı asker anlamına gelen kelime tam da bu anlamıyla düşününce tanımını ele veriyor. Bu anlamda kariyer sitelerinin son dönemde favori kelimelerinden “freelance” esnek zaman ve mekân şartlarında, çoğunlukla uzaktan ve parça başı çalışan şahsî istihdam tipi olarak tanımlanıyor. Bir nevi kendileri bir şirket ve kendi işinin patronu olarak çalışıyorlar

Freelance çalışmanın avantajları

Freelancerlar istihdam biçimlerinin sağladığı esneklik sayesinde aynı anda birçok işverenle çalışabiliyorlar. Freelance çalışanlar ofise gitmek zorunda değiller. İş ortamı kaynaklı rekabete maruz kalmıyor, patron baskısını yaşamıyor, gereksiz denetimden kurtulup özgür ve kendi belirlediği zaman çizelgesinde çalışabiliyorlar. Özkaplan’ın gerçekleştirdiği araştırmaya katılanların aktardığı artı yönler temelde bu başlıklarda toplanıyor.  

Nitekim Avrupa'da da oldukça artmaya başlayan freelance istihdama çalışanların geçme sebepleri olarak şunlar gösteriliyor.

Freelance çalışmanın dezavantajları

Her ne kadar ofise gitmek zorunda olmadan, istenilen zaman ve mekânda çalışabiliyor olsalar da freelance istihdamın tablosu uzaktan göründüğü kadar da toz pembe değil. Bu işler kesin olmayan, öngörülemeyen ve riskli iş ortamlarını da işaret edebiliyor. İstihdamın geçiciliği, sağlık ve sosyal güvence eksikliği, düşük veya tahsil edilemeyen ücretler, yalnızlık hissiyatı, geleceğe yönelik tekinsizlik hissiyatı kaynaklı kaygı en önemli dezavantajları olarak ön plana çıkıyor.

Kim bu freelancerlar?

Gazeteci, içerik veya video editörü, metin yazarı, yazılımcı, fotoğrafçı, online çevirmen, video/grafik tasarımcı, dijital pazarlamacı gibi pek çok iletişim ve bilgi teknolojisi uzmanını da kapsayan freelance çalışanların Türkiye emek piyasasında 2023 yılında 8 milyon kişiye ulaşması bekleniyor.

Özkaplan’ın bildirisi dâhilinde sunduğu veriler 2018 yılında işveren bağlı olma durumuna göre yaklaşık 1,7 milyon kişinin freelance çalıştığına, tahmini 1,6 milyonu erkek olan bu kitlenin 88 bine yakın kadın çalışandan oluştuğuna işaret ediyor. Evden istihdam edilen çalışan sayısında ise 707 bin kişinin 600 bininin kadın olduğunun altını çiziyor. Türkiye’deki freelancer emekçilerin büyük çoğunluğu beyaz yakalı erkeklerden oluşuyor. 

Ülkemizde henüz yeni yükselmeye başlayan ancak 2023 yılında 8,5 milyona yükselmesi beklenen freelancer sayısı dünyada oldukça yükselen bir fenomen olarak tespit ediliyor.

Türkiye’de sayısına yönelik çok daha muğlak veriler verebildiğimiz freelance istihdam sektörüyle ilgili Avrupa’daki verilere göre freelancer sayısı 11 milyon kişi ve Avrupa işgücünün yüzde 7’sine tekabül ediyor. Amerika’da ise bu oran yüzde 35’e çıkıyor.  

Avrupa’da freelance çalışanların toplumsal cinsiyet temelli dağılımı ise aşağıdaki gibi görünüyor.

Henüz tam manasıyla hukuki bir statüye kavuşamamış olan görünmez emekçiler freelancerların karşısındaki en büyük engeller Avrupa’dakinden çok da farklı değil.  

Pek çoğu kayıt dışı istihdam edilen freelancerlar çoğunlukla nitelikli, üniversite mezunu, bilgisayar ve iletişim teknolojilerine hakim, yabancı dil yetkinliği olan kişiler ve tüm bu engellerle mücadele etmek için en çok ihtiyaç duydukları şey bir arada olmak ve örgütlü bir dayanışma kültürü geliştirebilmek.

İşte bunun için kurulan platformlardan biri de Nurcan Özkaplan’ın da bildirisinin sunumunda da bahsettiği ofissizler.com adlı site. Ofiste değil de evde pijamayla çalışanlar, bu esnek istihdam emekçileri, daha az yalnız hissetmek , daha güvenceli çalışabilmek, kendi durumları üzerine düşünüp paylaşımda bulunabilmek için bir araya geliyor. Kimi zaman sadece çalışmak için kimi zaman da forumlarla istihdamda karşı karşıya kaldıkları problemler üstüne konuşmak için bir araya gelen Ofissizler’den Özkaplan’ın seçtiği örnekler konuyu daha da somutluyor.  

Atatürk Üniversitesi’nde 2013 senesinde mezun olduğu 2013 senesinden sonra 4 yıl boyunca lisans alanı olan Gazetecilik sektöründe iş bulamayan Özkan Köprülü avantajlarını şu şekilde tanımlıyor:

Freelance çalışırken dünyanın neresinde olduğunuzu kimse sorgulamaz -yalnızca yaptığınız işe bakılır- çalışma saatlerini tamamen siz belirlersiniz (Acil yapılması gereken işler dışında), hedef baskısı ve patron baskısı yoktur. Bence avantajları bunlardır. Bunun dışında işsiz kalınan bir dönemde parasal ve iş bakımından sizi ferahlatmasa bile boşta kalmanızı engelleyerek psikolojik olarak sizi rahatlatacaktır.
Hayatıma sağladığı imkânlardan söz edecek olursak; kendime vakit ayırabiliyorum, yürüyüş yapabiliyorum, iş dünyasının hengamesinden uzak kalıyorum ve stressiz bir hayat yaşıyorum. Özkan Köprülü, Basın Danışmanı

Nasıl freelance istihdama girdiğini açıklayan Freelance Muhabir Rabia Çetin ise zorunda kalarak bu biçimde istihdam piyasasına katılmaya başladığını ifade ediyor.

Çok da isteyerek tercih ettiği bir durum değildi. Yaklaşık 3 yıl çalıştığım uluslararası bir gazete/web sitesinde ekonomik sorunlar nedeniyle yollarımız en azından medeni bir şekilde ayrıldı. Önce ne yapacağımı bilemedim ancak işsizim diye çok düşük ücretlere emeğimin sömürülmesini istemediğim konusunda nettim. Bir iki iş görüşmesinde tam da dediğim gibi çok komik maaşlar teklif edilince ki işsiz olunca her şartı kabul edeceğin, etmek zorunda kalacağına dair bir algı var ben de en azından gerçekten içime sinen bir iş bulana kadar freelance çalışmaya karar verdim. Önce bir yerle başladım çalışmaya zamanla irtibat kurduğum yerler arttı. Zaten bu şekilde çalışmaya başlayalı çok uzun bir zaman olmadı. Rabia Çetin, gazeteci

Freelance istihdamın ürkütücü yüzü ise 8 yıldır freelance yazılımcı olarak çalışan Ege’nin(30) açıklamasında cisimleşiyor.


Uzaktan bakınca işyerinden, mekândan, tarih ve saatten bağımsız çalışıyor olmak çok hoş gözüküyor olabilir ama bunların her biri ayrı ayrı sorun çıkarıyor.
Mesela işyerinden ve mekândan bağımsız olmak demek, eve tıkılmak anlamına gelebiliyor. Hele yalnız yaşayınca, birkaç gün insan yüzü görmeyebiliyorum. Aynı zamanda tüm işlerimi kendim halletmem gerekiyor. İlk farkettiğim, haftada 1-2 kere toplantı yaptığım oluyor ve bunlar için kimse bana ücret ödemiyor. Ancak aslında mesai yapmaya devam ediyor oluyorum. Ayrıca düzenli iş alabilmek için kendi kendimi bir şekilde pazarlamam gerekiyor. Bir işyerine bağlı çalışırken hasta olduğumuzda (en azından yasal hak olarak) izin alabiliyoruz ancak freelance çalışırken hasta oluşum, müşterimi pek ilgilendirmiyor. Hem iş gecikiyor hem de alacağım ücret.

Tarih ve saatten bağımsız olmak da başlı başına bir sorun. Mesela öğlen uyanıp öğleden sonra işe başlamaya bir alışırsam, geceyarısından önce iş bitmemeye başlıyor. İş bittikten sonra da ilişkilenecek bir insan bulmak zor oluyor. Zaten yalnız çalışıyorum, bir de iş dışındaki zamanda da yalnız kalmak, insanın keyfini iyice kaçırabiliyor. Kısacası, tarih ve saatten bağımsız olmak, canın istediğinde çalışıyor olmak anlamına gelmiyor. Tersine, kendi kendine bir çalışma disiplini dayatmayı mecbur kılabiliyor. Ege, Yazılımcı


Ciddi boyutta işsizlik ve genç işsizlik sorunuyla mücadele eden ülkemiz emek piyasalarının önemli gündemlerinden biri haline gelmeye başlayan freelance istihdam biçimi genç işsizliğinin aktığı yer olmaya başlıyor. Ancak yarattığı özgürlük illüzyonu yanında güvencesiz, sömürüye açık, toplumsal cinsiyet ve pek çok başka başlıkta ayrımcılığı derinleştirebilecek bu ilişkiler ağına karşı çalışanların dayanışması umut vadediyor.     

Habernediyor.com / Umur Gerenli
 

Yorumlar (0)