Tiananmen Meydanı'ndan Tayvan'a: Nancy Pelosi'nin Çin'e karşı mücadelesinin tarihi!

ABD Temsilciler Meclisi Başkanı Nancy Pelosi, Çin'den yapılan uyarılara ve Beyaz Saray'ın kaygılarına rağmen Tayvan'a gitti. Bununla beraber, 82 yaşındaki Pelosi’nin Çin hükümetini eleştirme meselesinin, uzun bir geçmişi var. 1991 yılında Pelosi, Tiananmen Meydanı'na bir ziyaret gerçekleştirdi ve ölen protestocuları onurlandıran bir pankart sebebiyle gözaltına alındı. Olimpiyatların Pekin'de düzenlenmemesi amacıyla siyasi kampanyalar yaptı ve Çin'in Dünya Ticaret Örgütü'ne girişine engel olmaya çalıştı. İşte ABD'nin, Çin'e karşı politikalarının sert yüzü Pelosi'nin, Çin ile mücadelesinin macerası…

GÜNDEM 03.08.2022, 16:36 03.08.2022, 16:46
Tiananmen Meydanı'ndan Tayvan'a: Nancy Pelosi'nin Çin'e karşı mücadelesinin tarihi!

Çin, ABD Temsilciler Meclisi Başkanı Nancy Pelosi'nin Tayvan'a ziyaretinden önce söz konusu ziyaretin ciddi sonuçlara yol açabileceği yönünde uyarılar yaptı.

Tayvan’a ziyaret düzenleyen en kıdemli politikacı

Başkan Yardımcısı Kamala Harris'in ardından ABD Başkanlığı için ikinci sırada yer alan Pelosi, 1997 yılında selefi Newt Gingrich'ten itibaren Tayvan’a seyahat düzenleyen en kıdemli ABD’li politikacı olarak kayıtlara geçti.

Diğer yandan, Pelosi’nin Tayvan’ı ziyareti ile ilgili planları gizli tutuldu. BBC’nin yaptığı habere göre gezinin söz konusu Tayvan ayağı, ABD Başkanı Biden tarafından desteklenmedi. Çin ve ABD arasında gerilim tırmanmaya devam ederken, Beyaz Saray Pelosi’yi bu kararından vazgeçirmeye çalıştı. Kısa süre önce Biden, gazetecilere, "Ordu bunun iyi bir düşünce olmadığını ifade ediyor" açıklamasını yaptı.

1991 Tiananmen ziyareti

Protestocuların Pekin'de bulunan Tiananmen Meydanı'nda Komünist Parti güçlerince ezilmesinden iki sene sonra, zamanın California temsilcisi Pelosi, Çin’in başkentine ziyaret düzenledi. Pelosi, diğer iki kongre üyesiyle beraber Çinli ev sahiplerinin iznini almadan şehir meydanına gitti. 

Tiananmen Meydanı’nda üzerinde ABD’li temsilciler, "Çin'de demokrasi için ölenlere" şeklinde yazıların yer aldığı bir pankart açtı. Polis, olayın haberini yapan gazetecilere sert bir şekilde müdahale etti ve temsilcileri bölgenin dışına kovalayarak gözaltına aldı.

Daha sonra Çin Dışişleri Bakanlığı, "önceden tasarlanmış bir saçmalık" diyerek olayı kınadı.

Diğer yandan, ABD’de 1989'da Çin'in eylemlerini kınayan karara öncülük eden Pelosi, uzun yıllar Çin’i eleştirmeyi sürdürdü. Bu sene protestoların 33. yıldönümü sebebiyle bir bildiri paylaşarak, gösterileri "en büyük siyasi cesaret eylemlerinden bir tanesi" olarak değerlendirdi ve Komünist Parti’nin "baskıcı rejimini" kınadı.

1989'da yaşananlar

1989 yılının nisan ayından itibaren Çin'de, 4 Haziran'a kadar devam eden ve başkent Pekin'de yer alan Tiananmen Meydanı'nda güç kullanılarak bastırılan protestolarda resmi olmayan verilere göre 2 bini aşkın kişi yaşamını yitirdi.

İfade özgürlüğü ve demokrasi talebi, siyasi bozulma, yozlaşma ve enflasyon gibi sebeplerle başlayan protestolara, ülkede bulunan öğrenciler ve aydın kesim başta olmak üzere yoğun katılım yaşanmıştı.

Çin'in uluslararası toplum tarafından kınanmasına neden olan gelişmelerde, 1978 yılındaki dışa açılımın ardından uygulanan ekonomik reformların tetiklemiş olduğu işsizlik, siyasi bozulma ve Çin Komünist Partisinin tutumu gibi sebeplerin etken olduğu kaydediliyor.

Olayların başladığı ilk zamanlarda hükümet, göstericilere müdahalede bulunmamış fakat protestocuların dağılmaması sonrasında 20 Mayıs'ta sıkıyönetim ilan edilmişti.

Protestocuların taleplerinin karşılanmasının imkanı olmadığını belirten hükümet, gösterilerin bastırılması gerektiği kararını alarak 4 Haziran günü tanklar ve askerleri meydana yollamıştı.

Hu'ya mektuplar

2002’de dönemin Çin Başkan Yardımcısı Hu Jintao ile görüşme yapan Pelosi, Çin ve Tibet'teki aktivistlerin hapsedilmesi ve tutuklanması ile ilgili endişelerini kaydeden ve serbest bırakılmaları için çağrı yapan 4 mektubu ona iletmeye çalıştı fakat Hu, söz konusu mektupları kabul etmedi. 

7 yıl sonra Hu, Pelosi'nin kendisine, o dönemki Çin Devlet Başkanınca, muhalif Liu Xiaobo da başta olmak üzere siyasi mahkumların serbest bırakılması yönünde çağrı yapan başka bir mektubu elden teslim ettiği aktarıldı.

2010’da Liu, Nobel Barış Ödülü'nün sahibi seçildi, fakat ödülü kabul etmek için Norveç'e gitmesine müsaade edilmedi. 2007 yılında Çin’de gözaltındayken kanserden öldü.

Olimpiyatları engelleme çabası

Ayrıca Pelosi, Çin'in Olimpiyat Oyunlarına ev sahipliği tekliflerine, insan hakları ihlallerine dayanarak, 1993 yılına kadar karşı çıktı. O dönemin ABD Başkanı George W. Bush'u, 2008 yılında Çin'in Yaz Olimpiyatları açılış törenini boykot etmeye davet eden milletvekillerinden biriydi.

Ayrıca Pelosi bu sene, Çin'deki Uygur Müslümanlarına ilişkin muamele ile ilgili Pekin'in 2022 Kış Olimpiyatları'nın "diplomatik boykot" çağrılarına yeniden öncülük etti. Pelosi, zaman içinde Çin'in statüsünün insan hakları siciliyle ilişkilendirilmesi ve Çin'in Dünya Ticaret Örgütü'ne girişinin önlenmesi adına baskı yaptı.

Yorumlar (0)