"Soçi Mutabakatı planlandığı gibi gidiyor"

Milli Savunma Bakanı Akar, Türkiye ile Rusya arasında Suriye'nin kuzeydoğusuna ilişkin yapılan Soçi Mutabakatı hakkında, "Gayet normal, planlandığı gibi gidiyor. 150 saat, 29 Ekim 18.00'de bitiyor. O zamana kadar olayları yakından takip ediyoruz. Sonraki durumu tekrar değerlendirip gereğini yapacağız." ifadelerini kullandı.

GÜNDEM 26.10.2019, 09:03 26.10.2019, 09:44
"Soçi Mutabakatı planlandığı gibi gidiyor"

Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar, NATO Savunma Bakanları Toplantısı'nın ardından Türkiye'nin NATO Daimi Temsilciliği'nde basın mensuplarının sorularını yanıtladı.

Terörle mücadelenin kararlılıkla sürdüğünü, hedeflerinde yalnızca teröristlerin olduğunu belirten Akar, "Bizim hedefimiz sadece ve sadece teröristler var. Kürtler bizim kardeşimiz. Hiçbir ayrımız gayrımız yok." dedi. 

Akar, özellikle batı medyasında bulunan yalan haberlere, dezenformasyona dikkat çekerek, "Batı medyasında biz 'PKK/YPG' dediğimiz zaman, 'teröristler' dediğimiz zaman 'Türkler Kürtlere operasyon yapacaklar' diyorlar. Böyle bir şey söz konusu değil. Biz girdik Tel Abyad'a, Rasulayn'a girdik. Orada Araplar var, Kürtler, Aramiler, Süryaniler var. Birçok etnik gruptan insan var. Hiçbirine karşı problemimiz yok. Onların hepsinin canı, malı bizim garantimiz, teminatımız altında. Onların korunması, kollanması bizim için onur meselesi, bunun herkes tarafından bilinmesi lazım." şeklinde konuştu.

"1,5 milyon Kürt kardeşimiz evlerinden, yerlerinden oldu"

Terör örgütü PKK/YPG'nin zulmünden kaçan binlerce insanın topraklarını, evlerini terk etmek zorunda kaldığını hatırlatan Akar, şu ifadeleri kullandı:

"Bu bölgelerde binlerce insan çeşitli yerlere gitti. Bunların 300 bini Irak'a gitti, 400 bin Kürt kardeşimiz de Türkiye'ye geldi. Güvenli Bölge meselesi hallolduğu zaman bu kardeşlerimizden de kendi topraklarına, evlerine dönecekler. PKK/YPG oradaki yerel halka çok büyük zulmetti. Yaklaşık 1,5 milyon Kürt kardeşimiz evlerinden, yerlerinden oldu. Oradaki diğer grupların, halkın dillerine dahi karıştılar. Yasaklar koydular, çocukları zorla silah altına almaya çalıştılar, haraç almaya kalktılar. Dolayısıyla her türlü baskı, zulüm yapıldı. Bunun için biz oraya kolaylıkla girdik. Yani Tel Abyad'a Rsulayn'a kolaylıkla girdik, çünkü oradaki insanlar gerçekten TSK unsurlarını kucakladılar ve onları bağırlarına bastılar."

Akar, diğer harekâtlarda olduğu gibi Barış Pınarı Harekâtı'nda da bütün uluslararası hukuka, kurallara adım adım uyduklarını kaydederek, "Çok açık ve son derece şeffaf bir operasyon uygulandı." ifadesini kullandı.

"YPG'li teröristlerin güçlenmesine karşı tedbir almamız lazımdı"

Güvenli bölge tesisine yönelik ABD ile yapılan görüşmelere işaret eden Akar, "Birçok konuda mutabık kalmamıza rağmen nihai noktada mutabakat sağlanamadı. Gördük ki her geçen gün karşımızdaki bize tehdit olan YPG'li teröristler güçlenmekteydi. Bunu engellememiz, buna karşı tedbir almamız lazımdı." dedi. 

"Müttefiklik ruhuna uygun hareket ediyoruz"

Barış Pınarı Harekâtı'nın Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın direktifleri doğrultusunda 9 Ekim günü başladığı hatırlatan Akar, şunları söyledi:

"17 Ekim'de ABD'lilerle yaptığımız görüşme sonrasında duraklama oldu, 'Biz bunları çıkaracağız.' dediler. 22 Ekim'de bize 'çıkardıklarını' söylediler, yazılı-sözlü bir şekilde bunu beyan ettiler. Biz de kendilerine harekatın bu aşamada beklemede olduğunu, durdurulduğunu söyledik. Dolayısıyla biz hakikaten uluslararası kurallara, müttefiklik ruhuna, ittifak içindeki rolümüze uygun, sorumluluklarımızla ilgili yapabileceğimizin hepsini yaptık, yapmaya devam ediyoruz. Bundan kimsenin şüphesi olmasın. Terörle, teröristle mücadele konusunda bizim yalnız bırakıldığımızı söylemek yanlış olmayacak."

"Etnik temizlik ifadelerini kabul etmiyoruz"

Akar, Türkiye'nin uluslararası hukuktan, sözleşmelerden kaynaklanan haklarını, meşru müdafaa hakkını kullandığını belirterek, şu ifadeleri kullandı:

"Birtakım ifadeler kullanılıyor, iddialar çıkıyor basında, 'etnik temizlik...' Biz bunu hiçbir şekilde kabul etmiyoruz. Bizde böyle bir şey yok. Etnik temizlik bu kadar kolay kullanılacak bir laf değil. Gerçekle tamamen uzak, gerçekle hiç alakası olmayan bir şekilde bunların konuşulması, yazılması çizilmesi gerçekten hiçbir şekilde ahlaki değil. Gerçeklerle hiç alakası olmayan tamamen yalan, iftira bir iddiadır bu. Böyle bir şey yok. Arazi orada, alan orada, her şey açık. Kim gelmek istiyorsa gelsinler götürelim, bakalım inceleyelim orada böyle bir şey var mı? Kimyasal silah kullanılmış mı, bakalım. Bazı kavramlar, çok ağır kavramlar çok enteresan şekilde kolaylıkla kullanılmakta, bu hiç uygun değil. Bizim buradaki yaptığımız çalışma ülkemizin, milletimizin, aynı zamanda oradaki Suriyeli kardeşlerimizin hak ve menfaatinin korunması için."

Diğer harekâtlarda olduğu gibi Barış Pınarı Harekâtı'nda da insani hukuk ve uluslararası hukuka tamamen riayet edildiğini bildiren Akar, "Bugün ortaya çıkan bir devlet değiliz, binlerce yıllık bizim tarihimiz var binlerce yıllık tarihimizden gelen milli, manevi, mesleki değerlerimiz var. Tamamen bunlarla alakalı yapmamız gereken nelerse bunlar bizim boynumuza borç, bunlar bizim sorumluluğumuz. Bunlara göre bütün çalışmalarımızı yaptık, yapmaya devam ediyoruz." ifadelerini kullandı.

"150 saat 29 Ekim'de bitiyor"

Akar, hem Tel Abyad'da hem Rasulayn'da insani yardım faaliyetlerinin, sağlık yardımlarının yoğun bir şekilde başladığına dikkat çekerek, "Oradaki Suriyeli kardeşlerimizin ihtiyacı ne ise bunları en iyi şekilde yerine getirmek için gayret gösteriyoruz." ifadelerini kullandı.

Tel Abyad ve Rasulayn'ın doğusu ve batısındaki terör hedeflerine yönelik Soçi'de sağlanan mutabakatı anımsatan Akar, "30 kilometre güneye doğru, oradaki teröristleri, YPG'yi çıkaracaklar. Saat konusunda da Ruslarla anlaştık, 150 saat dedik. 29 Ekim saat 18.00'de bitiyor. O zamana kadar olayları yakinen takip ediyoruz. Ondan sonraki durumu tekrar değerlendirip gereğini yapacağız." diye konuştu.

"En son terörist etkisiz hale getirilinceye kadar devam edecek"

Milli Savunma Bakanı Akar, Soçi'deki mutabakata ilişkin sahadaki uygulamanın sorulması üzerine, "Gayet normal, planlandığı gibi gidiyor." yanıtını verdi ve sözlerine şöyle devam etti:

"Biz ülkemizin güneyinde hudutlarımızın ve halkımızın güvenliği, bakımından, savunması bakımından hiçbir şekilde bir terör koridoruna izin vermeyeceğiz. Bunun için gereken ne ise bugüne kadar yaptık bundan sonra yapmaya devam edeceğiz. En başlangıçtan beri söylüyoruz ülkemize içeriden ve dışarıdan etki eden en son terörist etkisiz hale getirilinceye kadar bu mücadele devam edecek. İnşallah milletimizi halkımızı asil milletimizi bu terör belasından kurtaracağız."

Yorumlar (0)