Erdoğan: Türk askerinden rahatsız olmayın!
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Türk askerinin Körfez'deki varlığından hiç kimsenin rahatsız olmaması gerektiğini ifade etti.
Türkiye'nin Katar'da askerî üs kurmasına karşı çıkan ülkeler var. O ülkelerden ikisinin BAE (Birleşik Arap Emirlikleri) ve Suudi Arabistan olduğu biliniyor.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "The Peninsula" isimli gazeteye verdiği röportajda, Türkiye ile Katar arasındaki ilişkilere yönelik açıklamada bulundu.
"Askerî üs dayanışmayı yansıtıyor"
Cumhurbaşkanı Erdoğan, iki ülke arasında savunma sanayii, askerî ve güvenlik alanlarında yürütülen ortak plan ve projelerin büyük önem arz ettiğine dikkat çekti.
Türk-Katar Birleşik Müşterek Kuvvet Komutanlığı'na değinen Erdoğan, söz konusu askerî üssün Katar ile Türkiye arasındaki dostluğu, samimi ilişkileri ve dayanışmayı yansıttığını söyledi.
"Türk askerinin varlığı, barış ve güvenlik için önemli"
Erdoğan, askerî üsse ilişkin olumsuz propaganda yapanların hiçbir şekilde iyi niyetli olmadıklarını belirtti.
Türkiye'nin askerî mevcudiyeti ile yalnızca Katar'da değil, tüm Körfez ülkelerinde barış ve güvenliğin sağlanmasına katkı sağladığını ifade etti.
Erdoğan, kargaşa planları yapanlar haricinde hiç kimsenin, Türk askerinin Körfez'deki varlığından rahatsız olmaması gerektiğini söyledi.
"Türkiye geri adım atmayacak"
Türkiye'nin Ege ve Akdeniz'de hiçbir şekilde geri adım atmayacağına dikkat çeken Erdoğan, hem Türkiye'nin hem de Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'nin (KKTC) görmezden gelindiği hiçbir çözümün onaylanmayacağının dile getirildiğini hatırlattı.
Erdoğan, Türkiye'nin hak ve çıkarlarını her daim muhafaza etmeyi ve savunmayı sürdüreceğini belirterek, Doğu Akdeniz'de Türkiye'nin kararlılığını gören ve Türkiye'ye tehditler savuran ülkelerin diyalog kurmayı kabul ettiğini ifade etti.
"Uluslararası hukuk bakımından haklıyız"
Türkiye'nin her zaman diplomasi için hazır olduğuna dikkat çeken Erdoğan, Türkiye'nin Doğu Akdeniz'de tansiyonun düşürülmesinden ve diyalog kurulmasından yana olduğunu belirtti.
Erdoğan, Türkiye'nin uluslararası hukuk bakımından haklı olduğunu kaydederek, Türkiye'nin Doğu Akdeniz'de hem kendi menfaatlerini koruduğunu hem de barış ve güvenliğe katkı sağlayacak şekilde adım attığını söyledi.
