Erdoğan'dan başörtüsü mesajı: “Ne kadar samimisin göreceğiz”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, liderler düzeyinde gerçekleştirdiği Prag görüşmeleri sonrasında uçakta basın mensuplarının sorularını yanıtladı. Erdoğan başörtü tartışmaları ile ilgili, "Bu işin içerisinde aile filan hepsi var. Öyle bir çalışma gerçekleştiriyoruz ki seni göreceğiz. Bu konuda ne kadar samimisin hep beraber şahit olacağız." dedi.

GÜNDEM 07.10.2022, 13:01 08.10.2022, 08:41
Erdoğan'dan başörtüsü mesajı: “Ne kadar samimisin göreceğiz”

Çekya ziyaretinin ardından dönüş yolunda basın mensuplarının sorunlarını cevaplayan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Kılıçdaroğlu’nun “başörtü teklifi” konusuna değindi. İşte Erdoğan’ın açıklamalarından öne çıkanlar,

“İsteğinde dürüstsen, anayasa düzleminde değerlendirelim”

Soru: “Başörtüsü ile ilgili Kemal Kılıçdaroğlu tarafından bir yasal düzenleme isteminde bulunuldu. Siz konu ile ilgili çıtayı yükselttiniz ve daha geniş kapsamda anayasal düzenleme oluşturma çağrısıyla yanıt verdiniz. Şimdi bu konu Meclis’e gidiyor ve yalnızca başörtüsü konusu yok bunun içinde. Aile kurumunun koruma altına alınması gibi konularda bulunuyor. Peki, nasıl bir anayasa teklifi öngörüyorsunuz?”

Cevap: “Kılıçdaroğlu tarafından meydana çıkarılan bu fikir, siyaseti ne derece anlamadığını, kendisinin de bir siyaset fukarası konumunda olduğunu bizlere gösteriyor. İlk olarak mevcut durumda yasal bir düzenlemenin sağlanması gibi bir durum yok. Şu an kızlarımız ortaöğretime, üniversiteye başörtüsüyle gidebiliyor mu? Asker ya da polis olabiliyor mu? Evet. Tüm bunlar mevcut durumda sorunsuz işliyor mu? İşliyor. Böyle bir ortam göz önündeyken, nereden ortaya atıldı bu durum? Eğer sen isteğinde dürüstsen, bunu Anayasa düzlemine sokalım. Artık kimse çıkıp bu durum üzerinde laf söylemedin. Ancak hemen ne söylediler? “Desteklemeyeceğiz” dedi. Çağrımın sonrasında bunu demeye başladılar. Böyle deseler bile ben işlemleri başlattım. Adalet Bakanımın yönetiminde mevcut durumda gerek Anayasa Komisyonu Başkanım gerek Bekir Bey gerek gerekse Adalet Komisyonu Başkanım, hepsi çalışma için uğraşıyor. ‘Milletvekili arkadaşlarımızı ve MYK’den arkadaşlarımızı da yanınıza alın ve çalışmayı oluşturun’ dedim. Bu durumu Devlet Bey’le de konuştuk. Bu konuyu ivedilikle Meclis’e götürelim.” 

“LGBTİ’yi aile yapımıza soktular”

Soru: “Yalnızca bu husus mu, yoksa hepsi birlikte mi?”

Cevap: “Bu çalışmada aile filan kısacası hepsi bu hususun içerisinde. Öyle bir çalışma yapılıyor ki göreceğiz seni. Bu konuda samimi misin yoksa değil misin göreceğiz.” 

Soru: “Başörtüsü ile ilgili hızlı bir şekilde karar alıp bir hamlede bulundunuz ve Anayasa değişikliği için teklif sundunuz. Fakat aile yapısı ya da ailenin korunmasına dair değişiklikler ile ilgili bir ön hazırlık bulunuyor muydu? Bu konu için kararı hızla mı verdiniz?”

Cevap: “Aile ifadesi bizim için olmazsa olmaz bir konu. Çünkü milletin güçlü olmasını istiyorsanız, aileye önem vermelisiniz. Şu an bizim bu konuyla ilgili çalışma yapmamız gerekiyor. Çünkü son dönemlerde toplumun içerisine LGBTİ’yi aldılar. LGBTİ’ye beraber de geçmişten gelen aile yapımızı dejenere etme çabasına girdiler. Eğer böyle bir durum varsa elimizden geleni yapacağız. Biz hangi kişilerim LGBTİ destekçisi olduğunu biliyoruz. Biz bu konuyu da aile olarak gelip buraya ekleyelim. Şimdi de ortaya çıksınlar görelim ne tarafından savunacaklar.” 

“Kılıçdaroğlu istemeden pas verdi, gol atmalıyız”

Soru: "Geçmiş zamanlarda sizin tarafınızdan adım atılacak hususlar ile ilgili Kemal Kılıçdaroğlu daha öncesinde çeşitli sosyal medya paylaşımlarıyla öne çıkmaya çalıştı. Bu hususta sizin hem aile hem de başörtüsüyle alakalı bir düzenleme getirme kararınız daha önceden bulunuyorsa, bu fikir ona gitmiş olabilir mi?"

Cevap: “Başörtüsü ile ilgili herhangi bir çalışma bulunmuyordu. Neden? Çünkü bizim tarafımızda bu şekilde bir sorun yoktu. Seneler önce çözüme kavuşturmuştuk. Biz bir konuyu çözüme ulaştırdıysak neden bu durum gündemimize girsin. Beyefendi tuttu, getirdi ve bu konuyu gündeme aldı. Bu durum neye yol açtı peki? Şimdi bu pas vermek ifadesinden de anlamaz ancak istemeden bize bir pas attı. Bizim de bunu gole çevirmemiz gerek. Benim hayatım santrforlukla geçti ama bu bilmiyor.” 

Soru: “Dezenformasyonla mücadele düzenlemesi şu an gündemde. Son dönemlerde mezhep ve etnik temelde bölücülük sağlayan medya kuruluşlarına giden fonlar bulunuyor. Özellikle batı ülkeleri ve Avrupa Birliği LGBTİ’yi ve bölücülüğü fazlasıyla fonluyorlar. Medya noktasında bir millilik konusu var. Dezenformasyon yasası ile ilgili düşünceniz nedir?”

Cevap: “Dezenformasyonla mücadele yasasını kapsayan 14 madde Meclis Genel Kurulu’ndan onay aldı. Bu düzenlemenin çıkışıyla birlikte inşallah bu kurumları ciddi anlamda frenleyeceğiz. Konu ile ilgili gereken neyse onu yapacağız. Yasa bu açıdan oldukça zengin ve güçlü.” 

Erdoğan’dan Anastasiadis’a “Başkalarından talimat alıyorsunuz”

Soru: “KKTC Dışişleri Bakanı tarafından bir açıklama geldi, “Birleşmiş Milletlere bir ay kadar zaman verdik ya barış gücünü Kıbrıs’tan çek ya da bizi tanı” dedi. Çekilmeme durumunda ne gibi bir aksiyon alınacak? Öte yandan kuşatma anlamında görüyorlar silah ve ambargo kararı. Bu duruma karşı acaba Türkiye ek bir takviye sağlayacak mı? Karpaz’a bulunan bir Türk üssünden söz ediliyor. Dedeağaç’a bir alternatif olarak görülecek konumda. Şu an bir Türk üssü hazırlığımız bulunuyor mu?”

Cevap: “Bu hususta sizlerde bilirsiniz bizler kimsenin aklına gelmediği bir zamanda ne yaptık? İlk olarak SİHA’ları ve İHA’ları Kuzey Kıbrıs’a konumlandırdık. Mevcut durumda SİHA ve İHA’larımız buradalar. Bu söylediğiniz bölge ile ilgili hususta yine benzer durumlar görülebilir. Bu olayın yaşanması da aslında bir haktır. Çünkü Kuzey Kıbrıs’ı her açıdan bizim güven içerisinde tutmamız gerek. Zaten bizim mevcut durumda kendi ana topraklarımızdan kalkan uçaklar anında Kuzey Kıbrıs’a ulaşıyor. Bu açıdan herhangi bir problem yaşanmayacaktır. Öte yandan bu akşam için Anastasiadis, illa bir konuşalım, görüşelim dedi. Yine araya bazı kişileri soktu. Bende cevaben dedim ki ‘Başkan şimdi sen gideceksin’. İki ayın ardından ayrılacak. Dedim ‘Bu konular böyle bir zamanda konuşulmaz. Siz her zaman bir taraflardan talimatlar alıyorsunuz. Bu şekilde işler devam etmez.’ Onun için bu kişilerin ipiyle kuyuya inemezsin. Yoksa kuyuda mahsur kalırsın.”

Yorumlar (0)